Bakanlık, bürokratı için yanlış bilgi verir mi?

"Başbakanlık bu bürokratı iyi tanısın!" başlıklı yazımızla Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünde lojman kiralamasında Bakanlar Kurulunun nasıl kandırıldığını örneklerle izah etmiştik.

Mevzuatımıza göre bir kurumun lojman kiralayabilmesi için, ilgili Bakanlığın teklifi, Maliye'nin uygun görmesi ve Başbakanlığın onayı gerekmektedir. Bu prosedür çok zor olduğu için hiçbir kurum bu yola başvurmamaktadır. Diğer taraftan, neredeyse her kurumun lojmanı bulunmaktadır. Ancak lojmanı olan TMO yönetimi, varolan lojmanları beğenmemiş ve yeni lojman edinilmesi sıkıntısını çok pratik şekilde çözmüştür. Kurum, Bakanlar Kurulu üyelerinin imzasına açılan hububat alım kararnamesinin içine, kurumun lojman kiralayabileceğine dair madde koymuştur. Kimsenin ruhu duymamıştır. Bu sayede Genel Müdüre, 2 bin 500 lira bedelle lojman kiralanmıştır.

İŞTE DAHA ÖNCE YAYINLADIĞIMIZ HABER METNİ

Kamu kurumları lojman kiralayabilir mi? İbretlik bir olay

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, kamuda kanayan en büyük yaralardan birisi de lojmanlardır. Emekli oluncaya kadar lojmanda oturan memurların varlığı bilinen bir gerçektir. Şimdi moda haline gelen bir alışkanlık da lojmanı olmayan kamu kurumlarının lojman kiralamasıdır. Nasıl olduğunu anlatalım.

Kamu Konutları Yönetmeliğinin kiralama suretiyle konut sağlanmasını düzenleyen 4 üncü maddesinde hangi makamda bulunanlara ve hangi hallerde lojman kiralanabileceği belirtilmiştir. Buna göre Bütçelerinde yeterli ödeneğin bulunmaması kaydıyla, bağlı ve ilgili bulunulan Bakanlığın teklifi, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakanlıktan izin alınması suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının diğer personeli için de konut kiralanabilmektedir.

Peki kendi kurumunun lojmanı olduğu halde lojman kiralayan kurum var mıdır?

Kurumun istediği kadar lojmanı olsun. Her şey mevzuata uygun olduğu takdirde kim ne yapabilir ki? Eğer mevcut lojmanlar kurum amirinin hoşuna gitmiyorsa ve Başbakanlıktan izin almak da zorsa uygun bir Bakanlar Kurulu Kararnamesinin içerisine yazacağınız ve kimsenin de fark edemeyeceği bir ibareyle bu engel de aşılarak lojman kiralanması mümkündür. Bu olur mu demeyin kamuda her şey mümkün. Örnek mi istiyorsunuz işte size bir örnek:

Bakanlar Kurulunun 2009/15095 sayılı Hububat Ürünü Alımı ve Satımı Hakkında Kararında yer alan; "TMO, Ana Statüsü ve bu Karar kapsamındaki faaliyetleri yerine getirmek ve satın aldığı ürünleri işlemek amacıyla tesis, imalathane, idari bina, lojman, depo, arazi, malzeme, demirbaş ve gerekli diğer araç ve gereçleri satın almaya ve kiralamaya yetkilidir." hükmü gereğince ilgili Genel Müdüre lojman kiralamasına müsaade ettirilir ve hiçbir bakanın da ruhu dahi duymaz.

Kararnameye ilk baktığınızda TMO Genel Müdürlüğünün personelinin ihtiyaç duyduğu lojmanlar için kiralama yapılması anlaşılmıyor. Çünkü, Kararnamenin adı Hububatla ilgili, uygulama ise tam tersine. Başta Genel Müdür için olmak üzere lojman kiralamasına gidiliyor. Öğrendiğimiz kadarıyla Genel Müdür için kiralanan lojmana yaklaşık 2.500 TL, diğer personeller içinse azami 600 TL lojman kirası ödeniyor.

Ümit ediyoruz ki Başbakanın ve ilgili bakanın bu işten haberi vardır? Hububat alım kararnamesine böyle bir ibare yazarak mevcut lojmanlar varken lojman kiralatmak ve bakanlar kurulundan bu kararnameyi geçirmek de ayrı bir konu. Bunlar bildiklerimiz, bilmediğimiz daha niceleri var kimbilir? Yanlış anlaşılmasın bu iş sadece bu kuruma münhasır değil. Özellikle Kurullarda bu iş zaten vakayı adiden olmuştur. Nasıl olsa her şey mevzuata uygun ve harcanan Devlet kesesinden. Peki düşük ücretli memur ne yapacak? Onlara lojmanı kim temin edecek? Doğrusu helal olsun demekten başka ne denebilir ki!

MECLİSE YANLIŞ BİLGİ VERİLDİ

Habere cevap verilemedi ama bürokrat için Meclise yanlış bilgi verildi

Bir bürokrat hakkında basın yayın organlarında bir haber çıkınca normal şartlar altında cevap ve düzeltme hakkı kullanılır ve açıklama gönderilir. Ancak, cevap ve düzeltme bir yana bir Milletvekilinin konuyu Meclise soru önergesi ile getirmesi üzerine verilen cevapta konu yüzeysel olarak geçiştirilmiş ve soruya cevap verilme yerine konu geçiştirilmeye çalışılmıştır. Bakanlığın bir bürokrat için bu duruma düşmesi üzüntü vericidir.

Basına ve Meclise taşınan konu Sayıştay raporuna niçin girmez?

TMO tarafından Bakanlar Kurulu yanıltılarak gerçekleştirilen hukuksuz kiralama işlemleri basına akabinde de Meclise yansımış olmasına rağmen konunun Sayıştay Raporuna yansımamış olması anlaşılabilir bir durum değildir. Halbuki Sayıştay Denetçileri Meclis gündemine gelen soru önergelerini dikkate alarak sorgu yapmaktadırlar. Ümit ederiz ki bu işin altından başka gariplikler çıkmaz.

TMO'nun başka usulsüz işlemleri 2012 yılı Sayıştay Raporuna girdi

Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün araç saltanatı Sayıştay raporuna girdi. Ancak, Sayıştay raporunda tespit edilen usulsüzlüklerin yüzeysel ifadelerle geçiştirilmeye çalışılması dikkatlerden kaçmıyor.

İşte araç saltanatıyla ilgili tespitler

2012 yılı Sayıştay Raporunda şu ifadelere yer verilmiştir: "Kuruluşun 2011 yılına ait Sayıştay raporunda "2012-2013 yılları için 4734 sayılı Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile 16.12.2011 tarihinde yapılan ihale ile tüm teşkilatta kullanılmak üzere 143 adet araç kiralama hizmet alımı yapıldığı, fakat teknik şartnamede kiralanacak araçlara ilişkin menşei kriteri konulmadığından kiralanan bazı araçların yabancı menşeli olduğu; oysa 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 10.maddesinin 5.fıkrası ve 12.maddesinin 3/f fıkrası ile 01.04.2006 tarih ve 26126 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usulleri belirleyen 2006/10193 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6.maddesinin 1/b fıkrasına göre hizmet alımı suretiyle yabancı menşeli binek ve station-wagon cinsi taşıt edinilmesi 237 sayılı Taşıt Kanunun 10 uncu maddesinin 5. fıkrasında yer alan istisnai makam ve hizmetler ile sınırlandırılmış olup; fıkrada belirtilen 1 ve 2 sayılı cetvellerdeki istisnalara ise kuruluşun girmediği;

Araç kiralamalarına ilişkin ihalelerde teknik şartnamelere yerli muhteva oranının % 50'nin üzerinde olması gerektiği hususunun dercedilmesi, dolayısıyla kiralamaların bu usul ve esaslar çerçevesinde yapılması önerisi" getirilmiştir."

Ekonomi Bakanlığı Da Yanlış Yönlendirilmiş

Yine rapora göre; TMO'nun, Yozgat, Kaymaz, Haymana ve Sivrihisar'da yaptırdığı 15.8 milyon lira ödenekli 120 bin ton kapasiteli hububat depolarının yapım işindeki tespitleri kafaları karıştırdı. Kamu İhale Kanunu'na göre birçok aykırılıkların tespit edildiği raporda, asıl skandalı ise Ekonomi Bakanlığı ile ilgili uyarısı oluşturdu. İdarenin, ihale sürecindeki eksik uygulamalarını Ekonomi Bakanlığı'na tam uygulanmış gibi gösterdiği ve bundan dolayı yüklenici firmanın ödemesi gereken 696.3 bin liralık vergiden muaf tutulduğu ve devletin ciddi anlamda zarara uğratıldığı belirtildi.

Yabancı Varmış Gibi Gösterip Yerliyi Ödüllendirdiler

Rapordaki çapıcı tespitte şunlar kaydediliyor: "İdarenin ihale sürecinde uyguladığı yöntem KİK'in ve İdari Şartnamenin ilgili maddelerinin yerine getirilmesinde eksik olmasına rağmen Ekonomi Bakanlığı'na muhatap yazdığı yazıda bu kuralı tam olarak uygulamış gibi bildirimde bulunması, Ekonomi Bakanlığı'nın da yüklenici ortaklık için Vergi Resmi Harç ve İstisna Belgesi, düzenlemesi sonucu yüklenici ortaklığın ödemesi gereken sözleşme öncesi vergi harç tutarı olan 696.303 TL'yi ödemeden muaf olmasına sebep olmuştur"

"Vergi Resmi Harçtan" istisna uygulamasının ihalede yerli yarışmacının yabancı yarışmacı karşısında kazandığı başarının ödüllendirilmesi şeklinde uygulandığı hatırlatılan raporda, "Ancak yapılan ihalede böyle bir yarışma olmadığı için ödüllendirmede olmaması gerekir" denildi.

Demek ki Bakanlığın bu bürokrattan vazgeçmemesinin sebebi ortaya çıkan bu tür fasa fisolarmış. Siz Bakan olsanız bu bürokrattan vazgeçer misiniz?