Sosyal Sigortalar Yasası'nın gerekçeli kararı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Aralık 2006 16:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Anayasa Mahkemesi'nin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptaline ilişkin gerekçeli kararında, aynı hukuksal durumların aynı, ayrı hukuksal durumların farklı kurallara bağlı tutulmasının Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesini zedelenmeyeceği belirtildi.

Kararda, 5510 Sayılı Yasa ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigorta Kanunu, 2925 Sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigorta Kanunu, 2926 sayılı Tarımda kendi adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigorta Kanunu ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında bulunanların sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri yönünden aynı sisteme bağlı tutuldukları anımsatıldı.

Durumlarındaki özelliklerin kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebileceği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Çalışma yaşamında kimilerinin hukuksal konularından kaynaklanan değişik kurallara bağlı tutulmaları, diğer çalışanlardan ayrıcalıklı duruma gelmeleri anlamına gelmez. Yaptıkları işin özelliği nedeniyle aynı kurallara bağlı tutulamayanlar için de koşut düzenlemeler getirilerek ekonomik ve mali haklar yönünden eşitlik sağlanabilir."

Kanunun "kademeli emeklilik ve prim gün sayısının artırılmasına" ilişkin hükmü, kamu görevlileri dışındaki çalışanlar için iptal istemini reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, "Çalışanların emekli yaş haddi ve prim ödeme gün sayılarının belirli bir ölçü ve denge gözetilerek yükseltilmesi sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıran veya onu kullanılamayacak ölçüde sınırlayan bir düzenleme olarak nitelendirilemez" denildi.

Kararda ayrıca kuralın 1 Ocak 2007'den itibaren ilk defa sigortalı olacaklar için uygulanacak olması, ne zaman emekli olunacağının öngörülebilmesi ve 1 Ocak 2036 yılından başlayarak kademelendirilmesi bazı iş kollarında çalışanlar ile sigortalıların özel durumları gözetilerek kurala istisnalar getirilmesi karşısında düzenlemenin adil ve makul olmadığından söz edilemeyeceği belirtildi.

Yüksek Mahkeme'nin bu kararına üyeler Serdar Özgüldür, Şevket Apalak, Serruh Kaleli ile Osman Paksüt katılmadı.

Gerekçede, yasanın 63. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde 18 yaşına doldurmayanlar ile 45 yaş ve üzerindeki kişilerin diş protez giderlerinin belirlenen tutarının yüzde 50'sinin kurum tarafından karşılanacağı belirtilerek, diş protez giderlerinde yaşa bağlı sınırlama getirildiği kaydedildi.

Bu hüküm kamu görevlileri yönünden iptal edilirken, diğer genel sağlık sigortası kapsamındakiler yönünden ise iptal istemi reddedildi. Gerekçede, "Genel Sağlık sigortasının tüm nüfusu kapsaması nedeniyle diş protez giderlerinin karşılanmasında belirli yaş gruplarına ödeme yapılmaması ya da bazılarında belli oranda ödeme yapılması devletin mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yasa koyucunun takdirindedir" denildi.

Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını içeren 67. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde sağlık hizmetlerinden yararlanmada 30 gün prim ödenmesi ve prim borcu bulunmaması şartlarının getirildiği anımsatılan gerekçede, şöyle denildi:

"Sosyal Güvenlik Kurumu'nun amacına uygun olarak hizmet verebilmesi, sahip olduğu parasal kaynaklara bağlı olduğundan temel kaynağı prim olan bu kurumda, sigortalıların kuralda belirtilen süre kadar prim ödemek suretiyle kurum ile ilişkilerini devam ettirmelerini ve kurumun sağlayacağı haklardan bu suretle yararlanmalarını öngören böyle bir düzenleme sistemin doğal bir sonucudur.

Bu nedenlerle dava konusu kural, Anayasa'ya aykırı değildir, iptal isteminin reddi gerekir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber