Maliye vergi, halk pazarlık derdinde

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 14 Ocak 2007 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ANKARA - Kamuda önceki gün işe gelmeyen kişi sayısı kaç oldu, bu konuda elimizde rakam yok. Doğal olarak işe gitmeyenlerin mazeretlerine ilişkin fikir sahibi de değiliz. Ancak bildiğimiz bir gerçek var ki; o da özerk bir kurumda çalışan Serap Yılmaz'ın dün işe gidememiş olaması.

Yılmaz, zaten enfeksiyon kapmış olan gözlerinin kendisine verdiği rahatsızlığa aldırmamaya çalışarak, yıl boyu topladığı 18 bin YTL'yi bulan fiş ve faturaları son kez alacağı vergi iadesi için gece geç saatlere kadar yazmaya çalıştı. Uğraşı saat 01.00'e kadar sürünce, şiş ve ağrılı gözleri ertesi gün işe gitmesine engel oldu.

Yılmaz'ın bir iş gününe ve rahatsızlığının pekişmesine neden olan fiş toplama, ücretlilerin 20 yıldır süregelen ortak derdi. Yeni yasa çıktığında bu 'işkence'nin sona ereceğinin konuşulduğunu hatırlatan Yılmaz yine de eklemeden geçemiyor: "Yeni uygulamada, artık fiş biriktirmeye gerek yok diyorlar ama ben yine de Meclis'te konuyla ilgili yasa çıkıncaya kadar toplamaya devam edeceğim, ne olur ne olmaz."

Maliyecileri korku sardı

Her yılın ilk günlerinde ücretlilerin kâbusu haline gelen vergi iadesi için fiş biriktirme zorunluluğnun bu yıldan itibaren kalkıyor. Ancak, fiş biriktirme zorunluluğun kalkması bazı vatandaşlarca 'fiş alma zorunluluğu kalktı' diye algılanınca, Maliyecileri, 'vergi gelirleri azalacak' korkusu aldı. Maliye Bakanlığı bu yanlış anlamayı gidermek için 'Vatandaş fiş al' kampanyasına yönelirken, özellikle küçük dükkânlarda fiş pazarlığı iyice kızışmaya başladı.

"Fiş pazarlığını önceden de yapıyordum, artık daha rahat yaparım" diyen Serap Yılmaz'a karşılık, 17 yıllık polis memuru Ersin Ö. fiş almamanın cezasının farkında. Sokakta fiş denetimi yapan Maliye görevlilerini atlatmak için ise yaratıcı olmaya gerek yok, çünkü bahane çok.

Vatandaş memnun?

Polis memuru Ersin Ö., her yıl ocak ayında fiş yazmaktan kurtulduğu için sevinçli olduğunu ama fiş alma alışkanlığını sürdürdüğünü söylüyor. Aylık giderinin büyük kısmının kira ve market harcamalarına gittiğini kaydeden Ersin Ö., "Büyük marketlerde istemesek bile zaten fiş veriyorlar. Fiş almamak belki bazı giyim mağazalarında söz konusu olabilir. Ama onun da cezası var" diye konuşuyor.

TBMM'de çalışan Mahmut Y. de polis memurunun düşüncesini kısmen de olsa paylaşıyor. Mobilya ve yüksek meblağlı giyecek harcamalarında önceden de pazarlık yaptığını belirten Mahmut Y. "Artık daha rahat pazarlık yapabiliyorum. Tanesi 250 lira olan üç takım elbise aldım, mağaza indirim yaptı. Biraz da fiş pazarlığı yapınca tanesi bana 150 liraya geldi. Maliyeciler elimde görürse ceza yazarlar diye mağaza eve kadar teslim edecek" diyor.

'Üreticiyi denetlesinler'

Ulus'ta konfeksiyonculuk yapan Yaşar T. ise yıl başından bu yana fiş pazarlığı yapanların sayısının çoğaldığını, fiş vermemenin kendisinin de işine geldiğini söylüyor. Yaşar T. toptancıdan ürünü alırken çok az bir bölümü için fatura kesildiğini, bu malın karşılığı için kendisinin de mecburen fiş verdiğine dikkati çekerek, Maliyecilerin tek tek küçük esnafı ya da sokaktaki vatandaşı denetlemek yerine toptancıları ve üreticileri denetlemesi gerektiğini belirtiyor. Fiş kesmediği için ceza yemekten korkup korkmadığının sorulması üzerine ise Yaşar T., "Fişsiz alışverişlerde dükkânın amblemini kullanmıyoruz. Ayrıca müşterileri de 'maliyeciler sorarsa, daha önce almıştık değiştirdik deyin' diye tembihliyoruz" diye konuşuyor.

İade yerine vergi indirimi

Hükümet, 2007'den itibaren vergi iadesinin kalkacağını kamuoyuna duyurmakla birlikte konuyla ilgili hazırlanan Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı halen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündeminde bulunuyor.

Tasarıya göre vergi iadesinin yerine 'asgari geçim indirimi' uygulaması gelecek. Yani, ücretin, brüt asgari ücretin yüzde 50'si seviyesindeki kısmı vergi matrahından düşülecek. Böylece ücretliler her ay 35.86 YTL az vergi ödeyecek. Eşi çalışmayan ve çocuk sayısı dördü bulan ücretlinin, ödemekten kurtulacağı vergi miktarı aylık 71.72 YTL'ye kadar çıkacak. Vergi iadesi için yıl boyunca fiş toplama zorunluluğunun kaldırılmasının ücretlileri sevindirdiği kesin. Ancak uzmanların, öngörülen yeni sistemle ilgili eleştiri ve kaygıları da sürüyor.

Cezayı unutmamak lazım

Bazı vatandaşlar ise artık fişi biriktirmek zorunda olmadıkları için mağazadan çıkar çıkmaz fişi attıklarını belirtiyor. Bunları bekleyen en büyük tehlike ise, fişi yırtıp attıktan sonra Maliye denetimiyle karşılaşmaları. Zira alışverişten sonra fiş vermeyen esnafı 139 YTL, fiş almayan müşteriyi ise 27.8 YTL ceza bekliyor.

'Asgari geçim indirimi devlete yük olmaz'

Verginin azalmasından korkanlardan biri de Eski Gelirler Genel Müdürü, CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi. Türkiye'de istihdamdan alınan vergilerin yüksek olduğuna dikkati çeken Hamzaçebi, asgari geçim indirimiyle ücret üzerinden alınan verginin bir miktar azalacağını vurguluyor. Bunun devletin vergi gelirlerinde azalmaya yol açmayacağı düşüncesinde olan Hamzaçebi, vergi iadesi uygulamasının vergi hasılatına ciddi katkı sağlamadığı görüşünde.

Hamzaçebi'nin üzerinde durduğu asıl nokta ise, Maliye'nin hem "Fiş almak ekonominin kayda alınmasına katkıda bulunmuyor" deyip, hem de 'fiş alın' kampanyası düzenlemesi. Bunun çelişki olduğuna inanan Hamzaçebi, vergi iadesi kaldırılırken vergi sisteminde otokontrolü sağlayacak bir müessesenin ouşturulmadığına dikkat çekiyor. Hamzaçebi çözümü toptan satışın denetiminde görüyor.

Eski Maliye Bakanlarından Sümer Oral ise vergi iadesi uygulamasının vergiye etkisinin son zamanlarda oldukça azaldığına dikkat çekiyor. Oral, her şeye rağmen vergi iadesinin kalkmasıyla vatandaşın fiş alma hassasiyetinin azalacağını savunuyor.

Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ise vergi iadesi sisteminin tek başına vergi kayıp ve kaçağını azaltan bir mekanizma olmadığını, kaldırılmasının da vergi kaçağını artırmayacağını düşünüyor. Temizel, bunun yerine dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi 'nereden buldun?' mekanizmasının kurulması gerektiğini savunuyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber