FETÖ'nün Marmara Üniversitesindeki yapılanmasında ilk duruşma başladı

Aralarında akademisyenlerin de bulunduğu tutuklu 15 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın birinci duruşması başladı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Mart 2017 11:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ'nün Marmara Üniversitesindeki yapılanmasında ilk duruşma başladı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Marmara Üniversitesindeki akademik yapılanmasına ilişkin soruşturma sonucunda, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu tutuklu 15 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın görülmesine başlandı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar araştırma görevlileri Yavuz Selim Söylemez, Emir Şahin, İbrahim Çam, Abdullah Sayın, Abdullah Başer, Ahmet Bostan, Ahmet Berk Kurtuluş ile Doç. Dr. Ali Delice, Doç. Dr. Aşkın Şeker, sağlık teknikeri Beyza Gürcü, Yrd. Doç. Dr. Gerçek Şahin Yücel, Doç. Dr Hakan Kaptan, mühendis İbrahim Gür, okutman İbrahim Selçuk Ardıç ve Doç. Dr. Yusuf Kılınç ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, sanıkların yoklama ve kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından iddianame özetinin okunmasına geçildi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan FETÖ'nün Marmara Üniversitesindeki yapılanmasına yönelik iddianamede, Marmara Üniversitesi Rektörluğunce, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yurutulen çalışmalar neticesinde, örgütle bağı, iltisakı veya irtibatı mevcut ya da anılan örgute destek veya muzahereti olduğu şuphesi bulunan personellere ait liste tanzim edilerek Başsavcılığa gönderildiği ve sanıklar hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgutune üye olmak" suçundan soruşturma başlatıldığı anımsatıldı.

FETÖ/PDY silahlı terör örgutunün amaçlarına ulaşabilmek için universitelerde en katı şekilde örgutlendiği vurgulanan iddianamede, Türkiye'de 17 universitenin bizzat örgut tarafından kurulup faaliyete geçirildiği, bunların 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığı hatırlatıldı. Örgütün yurt dışında kurduğu üniversitelerinin adlarının da sıralandığı iddianamede, FETÖ'nün kapatılan universiteler dışında liderinin talimatı ile tum kamu universitelerini ele geçirmek için örgutlendiği kaydedildi.

''Yukseköğretim Kurumu örgutlenmesine paralel bir yapı olarak kendi örgutlenmelerini her universitede oluşturmuşlardır.'' tespiti yapılan iddianamede, örgütün, üniversitelerde; universite, fakulte, yuksekokul ve enstitu imamları olarak yapılandığı, bu bunyeler içerisindeki örgut uyelerinin bu imamlara bağlı örgutsel faaliyet yuruttükleri anlatıldı.

Üniversitelerde okuyan öğrencilerin, kendilerine tahsis edilen evler ve yurtlarda "öğrenci abileri" ve "öğrenci ablaları" tarafından örgutsel eğitim verilerek denetime tabi tutuldukları vurgulanan iddianamede, ''Işık evlerinden, dershanelerden yetiştirilen öğrenciler örgutun istediği bölumler için universiteye hazırlanmış, universite sınavlarında bu bölumlere girebilmeleri için her turlu sınav yolsuzluğu yapılmıştır. Üniversiteye giren bu öğrenciler örgutun universite imamları tarafından korunmuş ve örgut hiyerarşisi içerisinde ileride tayin edilecek görevler için özel olarak yetiştirilmiştir.'' denildi.

Örgutun hakimiyetinin etkin olduğu taşra universitelerinde akademik kadrolara yerleştirilen örgut uyelerinin daha sonra buyuk universitelere geçişinin sağlandığı, böylece butun kamu universiteleri adeta örgutçe kuşatıldığı anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

''Üniversite rektörluk seçimlerinde örgut her universitede ya örgut uyesi rektör adayını ya da örgute yakın olan rektör adayını desteklemiş, seçimlerde her turlu yöntemi kullanarak kazanmayı amaçlamıştır. Örgut için universite yönetimi çok önemlidir. Üniversitenin akademik kadrosunun yanında idari kadrolarını da elinde tutmak istemiştir. Üniversiteler yuksek butçeli kurumlar olup, bu butçelerin örgut mensuplarınca örgutun amaçları doğrultusunda kullanılması hedeflenmiştir. Üniversitelerde mal ve hizmet alımlarında yapılan ihalelerle örgut uyesi kişilerin ihalelerin kazanması sağlanmıştır. Üniversiteler bir eğitim, araştırma ve bilim yuvası olarak değil, örgute yetişmiş elaman kazandıran hucre evi, ekonomik girdi sağlayan ticarethane, ulke siyasetinde rol alan, yönetime baskı kuran, siyasi partiler gibi kullanılmıştır. Bu nedenledir ki universitelerdeki örgut uyeleri yasalar çerçevesinde eğitim ve öğretim hizmeti vermekten öte örgut talimatlarını yerine getiren örgutun amaçlarına hizmet eden birer militan gibi hareket etmişlerdir."

- Bylock kullanan sanıklar meslekten ihraç edildi

Sanıkların eylemlerinin tek tek sıralandığı iddianamede, sanıklar hakkındaki "ByLock, Bank Asya hesap hareketleri ve Dijitürk'ten ayrılma (örgüt talimatı üzerine)'' ve sosyal medya paylaşımları ile elde edilen diğer delillere yer verildi.

İddianamede, tutuklu sanıklar araştırma görevlileri Yavuz Selim Söylemez, Emir Şahin, İbrahim Çam, Abdullah Sayın, Abdullah Başer, Ahmet Bostan, Ahmet Berk Kurtuluş, Doç. Dr. Ali Delice, Doç. Dr. Aşkın Şeker, Beyza Gürcü, Yrd. Doç. Dr. Gerçek Şahin Yücel, Doç. Dr Hakan Kaptan, İbrahim Gür, okutman İbrahim Selçuk Ardıç ve Doç. Dr Yusuf Kılınç'ın örgütün haberleşme programı olan ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.

Sanıkların Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildiği vurgulanan iddianamede, ByLock isimli programı kullanmaları, örgutun çağrısı uzerine Bank Asya'da ya yeni hesap açıp ya da açılmış hesaplara para yatırmaları, Digiturk platformundan çıkmaları ile tum deliller ışığında sanıkların "FETÖ/PDY silahlı terör örgutu uyesi" olduğuna ilişkin yeterli şuphenin ve delilin bulunduğu belirtilerek, sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber