Bakan Çelik'ten Ulusalcılık tanımı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Mart 2007 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Türkiye'de son zamanlarda ulusalcılık adı altında gözüken tehlike, ülkeyi kendi içine kapatma, ipekböceği politikası yaptırma gibi bir eğilimdedir'' dedi.

Çelik, Ağrı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü salonunda düzenlenen ''Küreselleşme Sürecinde Türkiye'' konulu konferansta konuştu. Çelik, küreselleşmeyi tetikleyen en önemli unsurun ulaşım araçlarının ve bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi olduğunu söyledi.

İnsanların ürettikleri malları bir yerden bir yere çok daha hızlı nakledebildiğini belirten Çelik, şöyle konuştu: ''Peki böyle bir dünyada Türkiye'nin rolü nedir, neredeyiz ve nerede olmalıyız? Bu sorunun cevabını bulmamız gerekir. Bu yıl Ağrı'daki en düşük sıcaklık eksi 39'dur. Eksi 39 derecede siz dışarı çıkıyorsunuz ve kahrolsun soğuk diye eylem yapıyorsunuz.

Bu sizi soğuğun etki alanı dışına çıkarıyor mu? Soğuktan nefret etmeniz, slogan atmanız sizi sıcak tutar mı? Akıllı insan böyle bir şey yapmaz. Eğer soğuğu sıcağa dönüştüremiyorsanız, o zaman yapmanız gereken o şartlara göre kendinizi hazırlamanızdır. Şimdi bugün biz küreselleşmeye karşı mıyız, yoksa taraftar mıyız? Bunları konuşmamız gerekiyor. Bütün ulaşım ve iletişim araçlarını yok etmediğiniz sürece, küreselleşmede geri adım atmanız mümkün değildir. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır.

Ben küreselleşmeyi akan suya benzetiyorum. Akan bir nehrin akışını durdururum gibi bir iddiada bulunan insanlar kendi ahmaklıklarını tescillemekten başka bir şey yapmaz. Siz ateşin yakma özelliğini ortadan kaldırabilir misiniz? Su boğar, ateş de yakar. Akıllı insanlar böyle bir iddiada bulunmaz. Suyun önüne set çeker ve suyu düzene sokarlar. (Ben küreselleşmeyi durduracağım) diyen bir babayiğit var mı? Yok.

O zaman aklın gereği şudur: Biz küreselleşmenin bir parçası, nesnesi, objesi mi olacağız. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti olarak, biz, rüzgarın önüne kapılan yaprak misali oradan oraya mı sürükleneceğiz, yoksa yöneten ve yönlendiren iradenin bir parçası mı olacağız? Buna karar vereceğiz. Bizim dünyadan kopmak, kellemizi kendi içimize kapatmak gibi bir lüksümüz olamaz.''

-ÜLKE TOPRAKLARININ SATILMASI-

''Türkiye'de son zamanlarda ulusalcılık adı altında gözüken tehlikenin, ülkeyi kendi içine kapatma, ipekböceği politikası yaptırma gibi bir eğilime soktuğunu'' ifade eden Çelik, Türkiye'de yapılan en kötü propagandanın ülke topraklarının satılmasıyla ilgili olduğunu dile getirdi. Çelik, şöyle devam etti: ''Şu anda (mal, mülk satılıyor, ülke elden gidiyor) söylentileri var. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bizim vatandaşlarımız Avrupa'da mal, mülk alırken, onlar neden almasın. Biz yabancıların ülkesinde iş yeri açacağız, onlar gelip burada açmasın. Bunlar ülke insanını güvensizlik içine sokmak anlamına gelir.

Bunlara asla pirim vermemek lazım. Toprak satmanın şartı uluslararası anlaşmalarla belirlenmiştir. Diplomaside karşılıklılık prensibi var. Bir ülke, kendi ülkesinden bizim toprak almamıza müsaade ediyorsa, biz de onlara müsaade ediyoruz. Bu da binde 5'i geçemez. Örneğin biz iktidara gelmeden önce Hatay'da binde 5'lik kota dolmuştu. Şimdi 1 metrekare dahi toprak satılamaz. Bu nedenle bu ülke elden gidiyor, satılıyor paniğine kapılmanın bir anlamı yoktur.''

-MİSYONERLİK ÇALIŞMALARI-

''Avrupalılar Türkiye'ye geliyor bizi Hristiyanlaştıracaklar, İstanbul'da apartmanların altı kiliseye dönüştürülmüş, İncil dağıtıyorlar, misyonerler ülkede kol geziyor'' gibi söylentilerin olduğunu da belirten Çelik, misyonerliğin, insanların sefaletinden yararlanılarak yapılması durumunda ayaklar altına alınması gerektiğini dile getirdi.

''Misyonerler gelir size dinlerini anlatır, siz gidersiniz dininizi anlatırsınız'' diyen Çelik, şu anda Avrupa'da 5 bin caminin olduğunu ve en güzel Kuran-ı Kerim'lerin Almanya'da basıldığını söyledi. Çelik, ''Siz gidip dininizi anlatacaksınız, Kuran dağıtacaksınız, ama (onlar gelmesin) diyeceksiniz. Böyle bir zihniyet olamaz. Eğer sizin aşınız sağlamsa o zaman bu tür şeyleri önemsememek gerekiyor'' diye konuştu.

Bakan Çelik, konferansın ardından Polisevi'nde, Vali Halil İbrahim Akpınar, AK Parti Ağrı milletvekilleri Halil Özyolcu, Naci Aslan ve Kerim Yıldız ile Belediye Başkanı Ekrem Aktaş, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Camal Taşar, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 22 genel müdürün katıldığı değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantı basına kapalı gerçekleşti

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber