Kamunun acilen güncel tasarruf genelgesine ihtiyacı var

Ülkemize döviz kurları üzerinden yapılan saldırılar her geçen gün artıyor. Başta Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan çağrılar kapsamında bu ekonomik savaşa her kesimden tüm vatandaşımızın etkin ve akılcı katılımı gerçekten büyük önem arz ediyor.

Dolayısıyla biz de bu yazımızda bir kamu kurumunun hiyerarşik olarak en alt kadrosunda çalışan memur ile en üst konumunda olan yöneticilerine ne gibi sorumluluklar düştüğünü paylaşırken, bir yandan da geçtiğimiz yıllarda çıkartılan ve halen yürürlükte olan tasarruf tedbirleri ile ilgili genelgenin revize edilmesi gerektiğini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışacağız.

Bildiğiniz gibi, 18 Ocak 2007 tarihli ve 26407 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/3 sayılı mülga Başbakanlık Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının giderlerinden tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve resmi taşıtların etkin kullanımına ilişkin olarak aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekli görülmüştür.

Söz konusu genelgede Gayrimenkul Edinilmesi ve Kiralanması, Resmi Taşıtların Kullanımı, Haberleşme Giderleri, Yurtdışı Geçici Görevlendirmeler, Basın ve Yayın Giderleri, Temsil, Tören, Ağırlama ve Tanıtım Giderleri gibi başta altı başlık olmak üzere bu alanlarda yapılacak harcamalar bazı usullere ve sınırlamalara tabi tutulmuştur.

Ancak, genelgenin yayımından yaklaşık 11 yılı aşkın bir süre geçmiş olup, gerek yapılan mevzuat düzenlemeleri, gerek yapısal diğer değişiklikler, gerekse de geldiğimiz teknolojik ortam bu genelgede bazı hususların kesinlikle yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Bu kapsamda; ülkemizin geçtiği şu zor günlerde tüm kamu kurumlarının yapılacak tasarruflarda örnek olması gerçekten çok önemli olup, konuya ilişkin güncellenmiş bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde yer almasını önerdiğimiz başlıklar ile hızlandırılması gereken diğer hususları maddeler halinde sizlere sunuyoruz.

A) KAMU LOJMANLARININ SATILMASI HIZLANDIRILMALI

Kamu lojmanlarının satılması ile ilgili yasal düzenleme 05 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7061 sayılı Kanunla yapılmış olup, konuya dair tebliğ ise 17 Nisan 2018 tarihli Resmi Gazete'de ilan edilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmaya göre 50 binin üzerinde kamu konutunun bu düzenlemeler ışığında önceliğin kamu konutunun içinde oturan personele verilmesi kaydıyla bir an evvel ekonomiye kazandırılması gerekmektedir.

Devletin üzerindeki bu kamu konutu yükünün kademeli olarak hazineye gelir olarak kazandırılması önemlidir ve sürecin yakın zamanda başlatılması şarttır.

B) SOSYAL TESİSLER Mİ ZARARI ÖRTME TESİSLERİ Mİ ?

Bir diğer sıkıntılı konu ise sosyal tesisler meselesidir. Zaman içerisinde kamu kurumlarının büyük çoğunluğu sosyal tesislerini kapatırken, bazılarında har vurup harman savurur günler devam ediyor.

Sosyal tesis işletmeleri mercek altına alınmalı, kar zarar durumlarının titizlikle incelenmesi gerekmektedir.

C) RESMİ TAŞITLAR RESMİYETTEN UZAK OLDU

Kamunun en büyük dertlerinden birisi de maalesef resmi araçlar ve makam arabaları meselesidir. En çok israfın yaratıldığı, en çok vurdumduymazlığın olduğu konudur.

Üzülerek söylemek gerekirse ve biraz etrafımıza bakarsak, özel işlerini devletin resmi arabasıyla görenlerin sayısı azalacağı yerde her geçen gün artıyor !

Bunu yapan bürokratların sayısı giderek artınca vatandaşın tepkisi haklı olarak da büyüyor...

Umarız ki bu konunun tasarruftan öte biraz da ahlak problemi olduğunu bir gün anlarız....

D) DÜŞMAN OLDUĞUMUZ ÜLKENİN TELEFON MARKASI İLE YARATTIĞIMIZ İSRAF

2007-3 sayılı Başbakanlık genelgesinde cep telefonu tahsis edilebilecek makamlar detaylı olarak açıklanmıştır. Bu genelgeye kimlerin uyduğunu bilmiyoruz ama kimlerin uymadığı azıcık bakılsa ellerimize apaçık ortaya çıkar.

Şu günlerde bize alenen düşmanlık güderek ekonomik savaş ilan eden ABD menşeili malum marka telefonlar devletin imkanları ile alınarak ilgili genelge çerçevesinde tahsis edilmemesi gereken personelin elinde dolaşıyor !

Kontrol eden var mı ? Diğerine geçelim...

E) YURTDIŞI GÖREVLENDİRMELER SIKI DENETLENMELİ

Burada özellikle üniversitelerde müthiş bir kaynak israfı var. Son zamanlarda ticari amaçlı "kongre ücreti" adı altında devletin kaynakları resmen sömürülmektedir.

Uyduruk bildirilerle kongreleri düzenleyen kuruluşlar maalesef zengin edilmektedir.

Bu konuda, Hazine ve Maliye Bakanlığı bu yıl ki bütçe kanununda tedbirlerini alarak yolluk ödeneklerine aktarımları kısıtlasa da, denetim kesinlikle bırakılmamalıdır.

F) BASIN, YAYIN VE TANITIMDA TEKNOLOJİDEN YARARLANMALIYIZ

2007-3 sayılı Başbakanlık Genelgesinde bilimsel niteliği olmayan, daha çok kurum ve personelini tanıtmaya yönelik kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınların basım ve yayımı yapılmayacağı net bir şekilde ifade edilmiştir.

Ancak, kamu kurumlarından bu düzenlemeye bir tane bile uyan olduğunu düşünmüyorum.

Her kurumda bu konuda inanılmaz bir kaynak israfı yaşanmaktadır. Kimsenin detayına derinlikle bakmadığı binlerce dergi, bülten ve benzeri basılı yayınlar basılmaktadır. Özellikle bu tip basılı belgelerin artık sadece kurumların web sayfasında düzenli aralıklarla yayımlanması günümüz teknolojisinin bir gereği, tasarruf için de elzemdir.

Diğer yandan, yine kurumların düzenlediği etkinliklerde bastırılan davetiyeler tam bir gösteriş budalalığıdır. Devasa büyüklükteki davetiyelere devletin parası gereksiz yere aktarılmaktadır.

Herkesin kullandığı whatsapp uygulamaları gibi iletişim araçları üzerinden tüm kamu kurumları artık davetiye işlemlerini basılı göndermekten vazgeçerek sadece elektronik ortamda süreçleri yönetmelidir. Küçük küçük genele yayılacak bu tür uygulamalar bütçede israfı engelleyerek gerçekten önemli iyileşmeler olabilir.

G) DEVLETİN PARASI İLE HEDİYELEŞME İŞİNE EN ÜSTTEN NOKTA KONMALI

Kültürümüzde karşılıklı hediyeleşmek, gelen misafire hediye vermek gibi adetlerimiz önemli bir yer tutar.

Ancak, hediyeleri devletin bütçesinden vermek kültürümüzde nasıl bir yer tutar onu sizin takdirinize bırakıyoruz ?

Örneğin, bir vilayete ziyarete giden bakana her uğradığı kamu kurumu anlamsız bir sürü hediye vermek için adeta yarışa giriyor.

Dolayısıyla böyle yerleşmiş bir durumun ve kamu kaynakları ile hediyeleşmenin getirdiği israfın ancak Cumhurbaşkanımız tarafından kaldırılabileceğini düşünüyoruz. Kendisine gittiği yerlerde hediye vermek yerine başka bir uygulamaya yön verebilir. Örneğin, ağaç dikmek. Bu bizim aklımıza gelen daha kalıcı işleri başkaları da önerebilir.

Sonuç olarak yukarıda maddeler halinde sıraladığımız hususlar 11 yıl öncesinde çıkartılan Başbakanlık Tasarruf Genelgesinde de tek tek açıklanmış ve yapılması gerekenler anlatılmıştır. Lakin maalesef bu konularda devletimizin kaynakları israf edilmeye devam ediliyor ve bazıları sanki bunu kendilerine bir hak olarak görüyor.

Bu nedenle, ekonomik olarak sıkıntı yaşadığımız şu zor günlerde, Cumhurbaşkanlığı tarafından başlatılacak idari düzenlemeler ve kampanyalarla tasarrufa kamudan başlayarak katkıda bulunmaya, ülke olarak daha çok çalışmaya ve daha çok üretmeye devam etmeliyiz.

Hakkımızda hayırlısı...

Yavuz Selim KAPLAN