Görevden ayrılan memur, hangi durumda Emekli Sanığından emekli olabilir?

2008 Yılı Ekim ayından önceki memurların isteğe bağlı iştirakçilikleri//sigortalılıkları nasıl olur?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Mayıs 2019 10:42, Son Güncelleme : 20 Mayıs 2019 17:44
Görevden ayrılan memur, hangi durumda Emekli Sanığından emekli olabilir?

2008 yılı Ekim ayından önce çalışmaya başlamış olan ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kurallarına tabi olan memurların emeklilik koşullarını yerine getirmeleri için iki şart bulunmaktadır. Bunlar; Hizmet yılı ve yaş grubudur.

Çalışma hayatına başlayan kişiler öncelikli olarak sosyal güvenlik kapsamına girerek emekli olmayı düşünürler. Ancak, zaman içerisinde oluşan kişisel koşullar bazen bu görevlerini bıraktırmayı gerektirir. Belirli bir süre memurluk hizmeti yapmış ama bu görevlerinden ayrılmak durumunda kalanların da yine sosyal güvenlik kapsamında kalmalarını sağlayıcı bir düzenleme olan ve 2004 yılına kadar bulunmayan bir sistem, 2004 yılından itibaren memurlar için uygulanmaya başlanılmıştır.

Bu sistem, kamu oyunda oluşan adıyla isteğe bağlı iştirakçilik veya çalışmadan emeklilik sistemidir.

Peki bu sistem nasıl işlemektedir? Kimler kapsama dahildir? Faydası ve zararları varmıdır? Sistem kabul görmüş müdür?

5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu Madde 12 hükmü (21/9/2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan 5234 sayılı Kanun hükmü ile ilave edilen fıkra hükmü)

"(Ek paragraf: 17/9/2004-5234/3 md.)657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak en az on yıl çalıştıktan sonra, memurluktan çıkarılmış olanlar ile aynı Kanunun 96 ncı maddesi kapsamına girenler ve anılan Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde aranan nitelikleri kaybedenler hariç olmak üzere herhangi bir nedenle memurluktan ayrılmış olanlar, memurluktan ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde yazılı olarak Sandığa başvurmaları ve emeklilik keseneği ve kurum karşılıklarını ait olduğu ay içinde Sandık hesabına yatırmaları şartıyla başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren Sandıkla ilgilendirilirler.

Sandığın diğer iştirakçileri de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olanlar ile aynı esaslar çerçevesinde bu uygulamadan yararlanabilirler. Bunların emeklilik keseneklerine, emeklilik keseneğine esas aylık, derece ve kademeleri ile ayrıldıkları göreve ilişkin ek göstergeleri esas alınır ve Sandığa emekli keseneği ödedikleri her yıl için bir kademe ilerlemesi ve eğitim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre yükselebilecekleri dereceyi geçmemek şartıyla her üç yıl için bir derece yükselmesi uygulanır. Ancak, bu süreler, tekrar Sandığa tabi bir göreve başlayanlar için de geçerli olmak üzere emeklilik ikramiyesinin süre ve miktar yönünden hesabı ile kazanılmış hak aylıklarının tespitinde dikkate alınmaz. Bu şekilde Sandıkla ilgilendirilenler bu Kanunun uygulanmasında isteğe bağlı iştirakçi olarak kabul edilirler.

(Ek paragraf:17/9/2004-5234/3 md.)Yukarıdaki paragrafta belirtilenlerden, toplu ya da fasılalı olarak toplam altı aydan daha fazla süreye ilişkin emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarını süresinde ödemeyenlerin isteğe bağlı iştirakçilikleri sona erer. Sandıkla ilişkilendirilme isteğinden vazgeçtiğini yazılı olarak Sandığa bildirenlerin de isteğe bağlı iştirakçiliklerine başvuru tarihini takip eden ay başından itibaren son verilir. Diğer sosyal güvenlik kurumları ile zorunlu olarak ilgilendirilmelerini gerektirir görevlerde çalışmakta olan ya da çalışmaya başlayanlar ile diğer sosyal güvenlik kurumlarından veya Sandıktan kendi çalışmasından dolayı aylık bağlanmış olanlar isteğe bağlı iştirakçi olamazlar. Bunlardan diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmaya başlayıp bu görevleri sona erenler de altı ay içinde yazılı olarak isteğe bağlı iştirakçi olmak üzere başvuruda bulunabilirler."

Hükmün Yorumu:

-Memurluktan ayrılıp yine memurluk statüsünde hizmetlerini tamamlayacak olanlardan memurluk hizmeti olarak, yani 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak geçmiş olan en az 10 yıl hizmeti olanlar yararlanabilmektedirler.

-Yararlanma müracaatının memurluk görevlerinden ayrıldıktan sonra 6 ay içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak müracaat etmeleri gerekiyor. 6 ay geçtikten sonra bu şekilde bir müracaat kabul grmez.

-Bu şartlar dahilinde memurluk statüsünü devam ettirmek isteyenlerin hiçbir şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna zorunlu olarak prim ödemeleri gereken bir görevde çalışmıyor olmaları gerekiyor.

-Toplu yada ara vererek şayet 6 aydan daha fazla borç tutarını yatırmayanlar bu sistem dışında kalmaktadırlar.

-Memurluktan ayrılıp 6 ay geçirmeden işçi veya esnaf olarak çalışanlar da bu çalışmaları bitip en az 6 ay içinde bu sistemden yararlanmak için müracaat yapabiliyorlar.

Peki bu 10 yıllık süre hangi süreleri kapsamaktadır:

10 yıllık süre mutlaka memurun fiili olarak çalıştığı memurluk süresi olacaktır. Memurun hizmet sürelerini artıran ek imkanlar bu 10 yıllık sürede dikkate alınmamaktadır. Yani, askerlik borçlanmaları, fiili hizmet süresi zamları, ücretsiz izin borçlanmaları vb. gibi süreler dikkate alınmamaktadır.

3) Getirilen bu sistem kapsamına girmeyecek olanlar:

- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 48 hükmünün A bendinin 5 numaralı alt bendinde aranan nitelikleri kaybetmiş olanlar hariç Devlet memurluğundan çıkarılmış olanlar,

-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 96 hükmünde belirtilen, "Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet Memurları yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar." Hükmüne aykırı davranıp istifa edenler bu sistemden yararlanamıyorlar.

Bu husus emeklilik için bir engel değildir. İsteğe bağlı iştirakçilik sistemi ise memur emekliliği için önkoşul olan hizmet süresini (20 veya 25 yılını) tamamlamadan istifa edenlerle ilgili bir konudur. Bu nedenle, 10 yıl hizmetten sonra OHAL döneminde 657 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükmü kapsamında istifa edenlerin bu sistemden yararlanamayacaklarını değerlendirmekteyiz.

-Memurluktan ayrıldıktan sonra işçi, esnaf olarak çalışanlar, aylık veya gelir bağlanmış olanlar bu sistemden yararlanamıyorlar.

Sistemin memura faydası nelerdir, hangi işlemlerde ne şekilde dikkate alınır:

-Bu sistem memur olarak emekli olmak isteyenler için bir fırsat uygulamadır.

-Bu sistemi uygulatmak isteyen memurlar sadece emeklilik için istenilen kadın ise 20, erkek ise 25 yılını tamamlayacakları süreye kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna prim karşılığı olan tutarı ödeyebilmektedirler. Emeklilik için istenilen yaş grubuna kadar ödeme zorunluluğu bulunmuyor. Yani, bu sistem genel olarak kadın ise 20 erkek ise 25 yıl, veya 8 Eylül 1999 tarihinden sonra göreve başlamışlarsa kadın ve erkek için 25 hizmet yıllarını tamamlayacakları yıllara kadar sürdürebilecekleri bir sistem olmaktadır. Çalışırken bu süreleri tamamlayıp yaşı beklemek için istifa edecek olanların tercih edecekleri bir sistem değildir.

-İntibak işlemlerinden sadece ek göstergeyi etkilemeyen emekli keseneğine esas aylık işleminde uygulanır ve prim kesintisi intibak işlemi yapıldıkça artar.

-Bu sistem süresince geçen süreler için bir emekli ikramiye ödemesi yapılmaz.

Sistemin uygulanabilirliği hakkında değerlendirmemiz;

Bu sistem çalışmadan memur olarak emekli olmak isteyenleri kapsamına almaktadır. Ancak, hiçbir surette zorunlu bir sigortalılık haline tabi çalışmadan, herhangi bir gelir elde etmeden uzunca bir süre Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlanmak kolay bir işlem olmamaktadır. Yani 10 yılı doldurmuş bir kadın memur en az 10 yıl her ay borçlanacak ve emeklilik yaşı geldiğinde emekli olacak. 10 yılı doldurmuş bir erkek memur 15 yıl her ay borçlanacak ve emeklilik yaşı geldiğinde emekli olacak.

Tavsiyemiz: Bu sistemden yararlanmak için 10 yıl hizmet olduktan sonra istifa etmek erken bir zaman. Düşüncemiz, isteğe bağlı iştirakçilik erkek ise 25 yıl, kadın ise 20 yıllık veye her iki grup için de 25 hizmet sürelerini tamamlamaya az bir süre kalan ve emeklilik koşullarından birisi olan yaş hadlerini de az bir süre beklemek durumda kalanların tercih edeceği bir yöntem olması gerektiğini değerlendirmekteyiz. Hizmet süresi az olanların ve de genç yaşta bulunanların isteğe bağlı iştirakçilik düzenlemesini tercih etmeleri, kendilerini çalışma hayatından pasifize etmeleri demek olduğunu da belirtmemiz doğru bir yaklaşım olacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber