Hastalıkta refakat sorununu kim çözecek?

Devlet memuru, çocuğu, eşi, ana babası hastalığında, hastanede veya evde refakat etmek zorunda kalabilmektedir. Ancak bu halde kanuna dayalı bir izin bulunmamaktadır. Yasal bir düzenleme yapılarak idarecilerin insafına bırakılan bu alanın düzenlenmesi gerekmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Şubat 2020 09:03, Son Güncelleme : 10 Şubat 2020 23:55
Hastalıkta refakat sorununu kim çözecek?

Memurların izinleri

Devlet memurlarının izinleri kanunla (657) bellidir. Yıllık izin, aylıksız izin, amirin takdirine bağlı mazeret izni(10 gün), zorunlu mazeret izni ( ölüm, doğum, evlilik... durumları) ve refakat izni.

Kanuni Refakat İzni

Konumuz refakat izni ama bu izin kanunda olan değil. Kanunda yer alan refakat izni anne, baba, eş, çocuk hastalıklarında uzun süreli tedavi gerekiyorsa verilen ve 3+3 toplam 6 aya kadar ücretli verilebilen izindir. Bu izinle ilgili çok makale var ama bir tanesini paylaşalım. Tıklayınız.

Kanuni Olmayan Refakat izni

Bizim bahsettiğimiz refakat ise çocuğumuza /eşimize/anna-babamıza hastalık nedeniyle hastanede ya da evde refakat etmek durumunda kaldığımızda kullanılabilecek izindir.

Kamu çalışanları arasında örneğin çocuğumu doktora götürürken idare bana izin vermek zorunda diye bir algı vardır. Oysa ki bunun kanuni bir dayanağı yoktur. Devlet Personel Başkanlığı bu konuda yayımladığı görüşlerde idarenin bu durumda çalışana yardımcı olması, daha doğrusu idare etmesi gerektiği yer almaktadır. Açık bir dayanak söz konusu değildir.

MEB çalışanları açısından;

MEB çalışanları(öğretmenler dahil) için ise;

MEB'in 2010/41 sayılı genelgesi var. Tıklayınız.

Genelgeye göre çocuğunuzu doktora götürdüğünüzde muayene saatleri (tetkik vs dahil) süresince izinli sayılırsınız. Göreve başladığınızda genelge eki formu doldurursunuz. İdare hastaneye giriş çıkış ya da diğer durumlar için belge isteyebilir. DPB'nin de ayakta tedavilerdeki genel yaklaşımı bu yönde.

Sorun sadece MEB ya da öğretmen sorunu olmayıp tüm kamu çalışanlarını ilgilendirmektedir.

Sorunu çocuklar ve diğer (anne, baba, eş...) yönleriyle inceleyelim.

Çocukların hastalığında kanuni olmayan refakat

Çocuğun hastaneye/doktora götürülmesinde idare yardımcı olmalı denilmekte fakat kanuni bir dayanak söz konusu olmadığından sorunlar yaşanmaktadır.

Ayrıca yukarıda da belirttiğimiz üzere kanun uzun tedavi gerektiren hastalıklarda 3+3 ay ücretli izin (refakat izni) verilmesini düzenlemiş. Örneğin çocuğumuz ameliyat olduğunda yukarıdaki linkte yer alan şartları taşıyan kurul raporu ile anne ya da baba çocuğun yanında bulunabilir.

Fakat 7 yaşındaki bir çocuğumuz ateşler içinde ise ve doktor evde dinlenecek okula gitmeyecek diye rapor verdiğinde yanında kalamaz anne ya da baba. Ya mazeret izni (ki amirin takdirine bağlı olduğundan çoğu zaman verilmez) ya da yıllık izin alınması gerekir. Yıllık izni kalmamışsa memurun sorun yaşadığı gibi örneğin öğretmenlerin yıllık izni yaz dönemi 1 Temmuz-1 Eylül aralığı olduğundan onlar onu da kullanamazlar.

Yine çocuğumuzu tedavisi mümkün olmadığı ya da başka sebeplerle örneğin il dışına götürdüğümüzde, tahlil, teşhis...vs hastanede yatsa bile memur olan baba ya da annenin izin hakkı yok. Doktor ya da hastane "annesi/babası x gün refakat etmiştir" yazsa da hukuki bir karşılığı yok. Ya yıllık izin kullanacak ya da mazeret ama onun da mümkün olmadığı durumlar söz konusu olmakta. (öğretmenin yıllık izni olmaması örneğinde olduğu gibi).

Hasta çocuğa taşradaki bir hastane " burada tedavisi mümkün değil" diye başka bir ile/hastaneye sevk etse bile yanında gidecek memur olan anne-babanın izin hakkı yok. Bu tür durumlarda çok iyi biliyoruz ki ne anne ne de baba çocuğunu yalnız bırakmak istemez, bırakmaz.

Anne- Baba, Eş... hastalığında kanuni olmayan refakat

Çocuk başlığında da bahsettiğimiz gibi;

Anne, baba ya da eşin hastaneye/doktora götürülmesinde refakat etmek isteyen memur için kanuni bir dayanak söz konusu değil.

Bu durumda da yukarıda belirttiğimiz üzere kanun uzun tedavi gerektiren hastalıklarda 3+3 ay ücretli izin (refakat izni) verilmesini düzenlemiş. Yani ameliyat olduğunda yukarıdaki linkte yer alan şartları taşıyan kurul raporu ile anne, baba ya da eşe bakabilmek mümkün. Bu zaten kanuni refakat izni.

Fakat anne-baba ya da eşimizi tedavisi mümkün olmadığı ya da başka sebeplerle örneğin il dışına götürdüğümüzde, tahlil, teşhis...vs hastanede yatsa bile memuru hasta olan eş, baba ya da annesinin yanında bulunmak için izin hakkı yok. Doktor ya da hastane "kızı/oğlu/eşi x gün refakat etmiştir" yazsa da hukuki bir karşılığı yok. Ya yıllık izin kullanacak ya da mazeret ama onun da mümkün olmadığı durumlar söz konusu olmakta.

Hasta anne-baba ya da eş taşradaki bir hastane tarafından "burada tedavi edilemez" diye başka yere sevk etse bile hastanın yanında gidecek memur çocuğunun izin hakkı yok...

Çözüm:

Bu sorun, kamu idarelerindeki liyakatsiz atamalar sonucunda daha da büyümüştür. Kanuni dayanak olmadığı gerekçesiyle kamu çalışanları sorun yaşamaktadırlar. Tamamen insani bir sorun olan bu durumun çözülmesi ve hukuki alt yapıya kavuşturulması gerekir.

Toplu sözleşme masalarında dahi akla gelmeyen bu sorunun çözümü son dönemde daha elzem bir hal almıştır.

Örneğin kanser vakaları artmıştır ve bu hastalığın teşhisi, ameliyatı, tedavisi uzun zaman almaktadır. Evet ameliyat ve sonrasında kanuni refakat izni alınabilir ama öncesinde teşhis ve belli aralıklarda gerçekleşen kemoterapi tedavilerinde izin almak mümkün olmamaktadır.

Örneklendirelim:

Doktor Kars ilinden burada tedavi çok mümkün değil diyerek hastayı Ankara'ya sevk etmektedir. Ankara'ya gelindikten sonra hasta hastaneye yatırılmakta ve teşhis, tetkik aşaması günler almaktadır. Bu dönemlerde hastanın memur olan eş/anne/baba ya da çocuğu doğal olarak hastanın yanında olmak istemektedir. Durum böyle olunca yani kanuni dayanak olmayınca hülle yolu seçilmekte ve hasta olmayan refakat etmek isteyen kişi rapor almaya çalışmaktadır. Yani devlet eliyle çaresizlik içinde bu yola başvurulmakta ve bu durumda doktorlar da zor durumda kalabilmektedirler.

Kaldı ki devlet memurunun görev mahalli dışında rapor alması ancak izinli olunan günlerde mümkün olmakta ya da hafta sonlarında acil servisten giriş yapılması halinde geçerli olmaktadır.

Bu nedenlerle;

1- Hastane/doktora gidişlerde (ayakta tedavilerde) memurun izinli sayılması idarenin takdirine bırakılmamalı hukuki düzenleme yapılmalıdır.

2- Bakıma muhtaç anne/baba/eş/çocuğun istirahatli olduğu günlerde (okulda olması gereken 7 yaşındaki çocuk hastalık nedeniyle evde ise) memurun izinli sayılması,

3- Görev mahallinde ya da görev mahalli dışında teşhis/tetkik ya da tedavi süresince hastane kontrolünde olan hastaların memur olan yakınlarının izinli sayılmaları,

4- Kemoterapi gibi belli aralıklarla ve belli sürelerde gerçekleşen ve etkisi ağır olan tedavilerde hastanın durumu ve doktor/hastane belgesi ile belirlenecek süre için izinli sayılmaları,

5- Kamu çalışanlarının doktor tercihlerinde görev mahalli sınırlamasının kaldırılarak, görev mahalli dışında da doktora gitmeleri ve doktorun vereceği istirahat raporunu kullanabilmeleri sağlanmalıdır.

Bu tür sorunları çözmeye yetkili kurum Cumhurbaşkanlığı'dır. Devlet Personel Başkanlığı da kaldırıldığından Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin bu konuda çalışma yapması ve makama sunması gerekir.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber