Bir Ortaöğretim Model Önerisi

Ortaöğretim haftalık ders çizelgeleri değişmiştir. Değişen çizelgeler 2020-2021 Eğitim Öğretim yılında uygulanacaktır. Sayın bakan son TV programında pilot uygulamadan bahsetmiştir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 04 Şubat 2020 18:39, Son Güncelleme : 04 Şubat 2020 13:40
Bir Ortaöğretim Model Önerisi

Ortaöğretim haftalık ders çizelgeleri değişmiştir. Değişen çizelgeler 2020-2021 Eğitim Öğretim yılında uygulanacaktır. Sayın bakan son TV programında pilot uygulamadan bahsetmiştir.

Yeni haftalık ders çizelgeleri mevcut sınıf geçme sistemi ile uyuşmamaktadır. Bu nedenle de zorunlu bir değişiklik söz konusu olacaktır.

Kaldı ki ortaöğretimde sınıf geçme sistemi her zaman eleştiri konusu olmuştur. Bu eleştirilere de kulak tıkamamak gerekir. Başarılı öğrenci ile başarısız öğrenciyi çokça ayırmayan, bölgelere hatta aynı bölgede okullar arasında dahi ölçme değerlendirme farklıklarının hatta uçurumların olduğu sistem ancak günü kurtarmaya yönelik olur.

Tabii ki çocukların sınıfta kalmaları taraftarı değiliz. Tüm çocuklarımızı gençlerimizi kazanmak durumundayız. Buna rağmen işlemeyen durumlara da tedbir almak gerekir.

Tecrübeler göstermiştir ki bir çocuk okulda problem yaratıyorsa bunun en önemli kaynağı evindeki/çevresindeki sorunlardan kaynaklıdır. Evinde/çevresinde mutlu olan bireylerin okulda problem çıkarmaları çok enderdir. Bölünmüş aileler, ekonomik sorunlar, aile içi şiddet... en önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu çocukları kazanmanın yolu onlara gerekli desteği vermek evde yaşayamadığı sevgi, saygı ortamını okulda verebilmekten geçiyor. Daha çok ilgi daha çok özveri ile bu çocukları okul dışı eksiklikleri giderilebilir. İşte o zaman akademik başarıya odaklanabiliriz.

Tabii ki her şey dediğimiz gibi kolay değil. Hatta "nerede yaşıyorsunuz?" bile deniliyordur bu yazı okunurken ama her konuyu ve kişiyi aynı kefeye koyarsak kazanamayız. Aksine daha çok kaybederiz. Onlarcasından bir tanesini bile kazanmak emeğimize değer niteliktedir.

Bir de tabii ki okullar arasındaki farklılıklardan kaynaklı sorunlar var. Her okul fiziki durum, kadro, sınıf mevcudu... gibi bir çok alanda eşit değildir. Yani çocuğun mutsuz olmasını gerektirecek, başta benimsemediği bir ortam söz konusu olunca sorun çözülemiyor doğal olarak. Çocukların yüzde kaçı istedikleri, severek geldikleri, hedefleyip yerleştikleri okullarda okuyor ki? Bu alanı da güçlendirmek gerekiyor ve güçlü, donanımlı, benimsenen mahalle mektepleri olmalı, en iyi okul evine en yakın okuldur prensibine uygun olarak.

Gelelim sınıf geçme sistemine

Bir çok sistem denendi... Beklemeli/bütünlemeli sistem, kredili sistem, ortalama ile geçiş.....

Her gelen yeni bir şeyler yapmaya çalıştı. Onlar bir şey yapmaya çalıştı ama sistemleri çalışmadı. Bugünkü sistemde gerçekten de 7-8 başarısız dersi olan öğrenci sınıf geçebiliyor. Hem de tek bir ders sorumluluğu olmadan.

Mevcut sistemde değişiklik, yukarıda söylediğimiz gerekçelerle gündemde.

Belki beyin jimnastiği yapılır diye bir sistem önerisi koyalım.

Öncelikle çocuklarımızda olmazsa olmaz dediğimiz yani liseden mezun olduğunda "bunu da mı bilmiyor?" "bu nasıl okudu lisede?" dedirtmeyecek konuların esas alındığı bir yapı kurulmalı. Yani müfredat önemli. Herkes öğretmen, mühendis, doktor olmayacak doğru ama herkes lise mezunu oluyor/olacak.

- Evet 3 dersten sorumlu geçiş devam edebilir ama bu sorumluluk bir sonraki yıl azaltılmalı.

- Ortalama ile geçiş kaldırılmalı çocukların sadece bazı derslere yoğunlaşması önlenmeli.

- Eksikliği tespit edilmiş öğrenciler daha öğretim yılı başında desteklemeye (kursa) tabi tutulmalı. Bunun için belli derslerden merkezi seviye tespit sınavı yapılabilir buna göre programlar ile eşit seviyelere gelmeleri sağlanabilir.

- Yıl içerisinde ikinci dönem sonunda her dersten bir sınav, büyüklük durumuna göre ilçe/il düzeyinde yapılabilir. Böylece okulların tomografisi çekilebilir.

- Sorumlu geçen öğrenciler ve en fazla 7 ders olmak üzere sınıf tekrarına kalan öğrenciler yaz döneminde kursa alınabilir. Kurslar yetiştirme kursu şeklinde okul/ilçe düzeyinde planlanabilir.

- Yetiştirme kurslarından sonra ders geçmeye yönelik sınavlar düzenlenir. Bu sınavlara; kursa katılmayan başarısız dersi olan öğrencilerin de tamamı girebilir. Yani kurs zorunlu değildir.

- Sınavlar sonucunda başarısız ders sayısı 3 ve daha az kalanlar bir üst sınıfa geçerler. Sorumlu oldukları dersleri gelecek yıl vermek üzere.

- Sorumlu geçen öğrenci bir sonraki yıl direkt (tüm derslerden başarılı olarak) geçmişse önceki yıla ait sorumlu olduğu derslerden sorumluluğu kaldırılabilir.

- Ders yılı sonunda 7 den fazla başarısız dersi olanlar sınıf tekrarında bırakılırlar.

Sınıf tekrarına kalan öğrencinin önünde iki seçenek vardır:

1- Bir yıl daha aynı sınıf okuması,
2- Açık öğretim Lisesine (mesleki dahil) giderek başarısız dersleri tamamlaması

- Bunun için Açıköğretim Lisesi ile örgün eğitim kurumlarının ders entegrasyonu sağlanmalıdır.

- Açık öğretime devam ederek bir yıl sonunda başarısız ders sayısını 3'e düşürenler sorumlu geçer. 3-7 arası başarısız dersi kalanlar ise yaz dönemi kursuna ve sınavlara tabi olurlar. Buna göre yukarıdaki sistem uygulanır.

Bu öneri tabii ki geliştirilebilir, değiştirilebilir. Önemli olan hem orta öğretimi hem de ortaöğretimden mezun olacak gençleri güçlendirmeyi amaçlamaktır.

Tabii ki olası uygulamalarda en önemli sorun uygulamanın yürürlük durumu olmaktadır. Öğrencilerin girişte geçerli olan kurallarla mezun olmaları esas olmalıdır. Bu nedenle uygulama yapılırken yeni başlayanlara yönelik olduğu önceden açıklanmalı ve bu şekilde uygulanmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber