YÖK sürekli eğitim merkezlerine şimdi değilse ne zaman sahip çıkacak?

Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler bünyesinde faaliyet gösteren sürekli eğitim merkezlerine sahip çıkmalı ve önünü açmalı!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 23 Nisan 2020 15:30, Son Güncelleme : 22 Nisan 2020 11:41
YÖK sürekli eğitim merkezlerine şimdi değilse ne zaman sahip çıkacak?

Bilindiği üzere, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7/d-2 maddesi uyarınca devlet yükseköğretim kurumlarında kurulan; Sürekli Eğitim Merkezlerinde öncelikle kamuda ve özel sektörde halen çalışmakta olan kişilere ve toplumun diğer tüm kesimlerine hızla gelişen teknolojiyi tanıtmak ve yeni beceriler kazandırarak verimliliği artırmak amacıyla eğitimler düzenlenebilmektedir.

Bu eğitimler, döner sermaye üzerinden belirli bir düzeyde ücret karşılığında üniversitelerce verilebilmektedir. Ancak, uzaktan eğitim yoluyla senkron veya asenkron olarak Sürekli Eğitim Merkezleri tarafından kurs faaliyeti gerçekleştirilmesine mevzuat ve doğal olarak denetleyici kurum Sayıştay imkan vermemektedir.

Sayıştay Başkanlığı 2018 yılına ait Yükseköğretim Kuruluna sunduğu ve "BAZI MADDELERİNE CEVAP DAHİ ALAMADIĞI" denetim raporunda; "YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA, SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZLERİNİN (SEM) YÜRÜTTÜĞÜ DÖNER SERMAYE FAALİYETLERİ İLE İLGİLİ İKİNCİL MEVZUAT DÜZENLEMESİ YAPILMASI GEREKTİĞİ"ni bildirmiştir.

Sayıştay konu ile ilgili detay tespitlerinde üniversitelerde sürekli eğitim merkezlerinde yaşanan sorunları beş başlıkta ifade etmiştir;

a) Özel kurum, kişi ve kuruluşlarla işbirliği adı altında protokol düzenlenerek eğitim faaliyetlerinin özel firmalara yaptırıldığı,

b) SEM'lerin yer ve konu olarak faaliyet alanlarının belirlenmediği,

c) Döner sermaye ek ödemesi konusunda mevzuatta boşluklar olduğu,

d) SEM'lerde düzenlenen sertifikalı eğitim kursu ve sınavlarda idari personelin de görevlendirildiği,

Hususlarında düzenleme ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır.

Ayrıca, yine Sayıştay denetim raporunda bir diğer bulgu olarak; "DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ FAALİYETLERİ KAPSAMINDA DÜZENLENEN SERTİFİKA EĞİTİM KURSLARININ MEVZUATA AYKIRI OLARAK UZAKTAN ÖĞRETİM ŞEKLİNDE YÜRÜTÜLDÜĞÜ" ifade edilmiştir.

Sayıştay bu konu ilgili raporunda şu ifadelere yer vermiştir:

"Üniversitelerde, uzaktan öğretim araştırma ve uygulama merkezleri ile sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezlerinde ön lisans, lisans ve lisansüstü öğretim programları dışında (2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na aykırı olarak) döner sermaye işletmesi faaliyetleri kapsamında düzenlenen sertifikalı eğitim programlarının da uzaktan öğretim yoluyla (video ile) yürütüldüğü tespit edilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3'üncü maddesinin (c) bendinde; "Yükseköğretim Kurumları: Üniversite ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunların bünyesinde yer alan fakülteler, ......, araştırma ve uygulama merkezleri ile.... meslek yüksekokullarıdır." denilmek suretiyle araştırma ve uygulama merkezlerinin bir yükseköğretim kurumu olduğu hüküm altına alınmıştır. Üniversitelerde araştırma ve uygulama merkezleri olarak uzaktan öğretim uygulama ve araştırma merkezi (UZEM), sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezi (SEM), Türk dili öğretimi uygulama ve araştırma merkezi (TÖMER), sağlık uygulama ve araştırma merkezi vb. birimler faaliyet sürdürmektedir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Diploma alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar" başlıklı 44'üncü maddesinin (e) bendinde; "Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekanda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü ön lisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin hazırlanması, sınavlarının yapılma şekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir....." denilmektedir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 44'üncü maddesinin (e) fıkrasına dayanılarak çıkarılan Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Program veya ders açma" başlıklı 6'ncı maddesinin (a) fıkrası: "Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında ön lisans, lisans ve yüksek lisans uzaktan öğretim programları açılabilir. ... Yükseköğretim Kurulu tarafından açılmasına izin verilen ön lisans ve lisans programları ve bu programlara ilişkin kontenjanlar ile gerekli bilgilere, ilgili yılın öğrenci seçme ve yerleştirme kılavuzunda veya ek yerleştirme kılavuzunda yer verilir. ..." şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda adı geçen mevzuat maddelerinde yükseköğretim kurumlarında uzaktan öğretim yoluyla yükseköğretim kurulundan izin alınmak şartıyla eğitim verebileceği, eğitim verilecek alanların ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğretim programları ile sınırlı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yerinde denetimlerde, uzaktan öğretim araştırma ve uygulama merkezleri ile sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezlerinde ön lisans, lisans ve lisansüstü öğretim programları dışında (2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na aykırı olarak) döner sermaye işletmesi faaliyetleri kapsamında düzenlenen sertifikalı eğitim programlarının da video üzerinden uzaktan öğretim yoluyla yürütüldüğü tespit edilmiştir.

Gerek 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 44'üncü maddesinde, gerekse Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar'da UZEM ile SEM gibi yükseköğretim kurumlarının döner sermaye işletmesi faaliyetleri kapsamında düzenlenen çeşitli alanlardaki sertifika eğitim programları gibi ön lisans, lisans ve yüksek lisans programları dışındaki sertifika eğitim faaliyetlerinin uzaktan eğitim yöntemiyle gerçekleştirebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Yapılan incelemelerde ayrıca, yükseköğretim kurumlarının (UZEM, SEM) döner sermaye işletmesi faaliyetleri kapsamında düzenlenen uzaktan eğitim adı altında çeşitli alanlardaki sertifika eğitim programlarının mevzuatta belirtilen şekliyle uzaktan eğitim kapsamında olmadığı, önceden hazırlanan videolarla uzaktan eğitim verildiği görülmüştür. Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Tanımlar" başlıklı 4'üncü maddesinin (f) fıkrası; "Uzaktan öğretim: Yükseköğretim kurumlarında öğretim faaliyetlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak planlandığı ve yürütüldüğü, öğrenci ile öğretim elemanı ve öğrencilerin kendi aralarında karşılıklı etkileşimine dayalı olarak derslerin bizzat öğretim elemanı tarafından aynı mekanda bulunma zorunluluğu olmaksızın eşzamanlı biçimde verildiği öğretimi" şeklinde düzenlenmiştir. Tanımdan anlaşılacağı üzere uzaktan eğitim, öğretim elemanı tarafından aynı mekanda bulunma zorunluluğu olmaksızın eşzamanlı biçimde verilmesi gerekmektedir. Ancak UZEM, SEM gibi yükseköğretim kurumlarında döner sermaye kapsamındaki sertifika eğitim kurslarında önceden çekilen videoları sanal ortamlara koydukları ve buna da uzaktan eğitim dedikleri görülmektedir. Yetkililerle yapılan görüşmelerde, UZEM ve SEM'in döner sermaye faaliyeti yürüttüğü, bu birimlerde döner sermaye kapsamında verilen sertifika eğitimlerinin söz konusu Kanun maddesi ve Usul ve Esaslar'a tabi olmadıklarını iddia etmektedirler. Ancak araştırma ve uygulama merkezleri, yükseköğretim kurumu olup hem 2547 sayılı Kanun'un 44'üncü maddesine hem de Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar'a tabidirler.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulunun görevleri" başlıklı 7'nci maddesinde: "Yükseköğretim Kurulunun görevleri;

a) Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak,

b) Yükseköğretim kurumları arasında bu Kanunda belirlenen amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak," denilmektedir. Madde hükmüne göre, Yükseköğretim Kurulunun, eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurma ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyon görevi vardır.

Yükseköğretim Kurulunun, son yıllarda üniversitelerde artarak devam eden, UZEM ile SEM gibi yükseköğretim kurumlarının döner sermaye işletmesi faaliyetleri kapsamında düzenlenen çeşitli alanlardaki sertifika eğitim faaliyetlerini uzaktan eğitim yoluyla (sanal ortama yüklenen hazır video ile) gerçekleştirmemeleri konusunda üniversiteleri uyarması gerekmektedir. Ayrıca YÖK'ün söz konusu Usul ve Esaslar'da döner sermaye kapsamındaki sertifika eğitim faaliyetlerinin uzaktan eğitimle yapılamayacağına dair daha net düzenleme yapması gerektiği düşünülmektedir." denilmiştir.

Sayıştay'ın bu bulgusunu Yükseköğretim Kurulu çok önemsememiş olmalı ki; devletin en üst denetim kurumuna konuyla ilgili bir çalışma yapılabileceğine dair cevap yazmaya bile tenezzül dahi etmemiştir.

Diğer taraftan, günümüze geldiğimizde COVID-19 sebebiyle öğrenciler uzaktan eğitimle evlerinde öğrenimlerine devam ederken, gerek kamuda gerek özel sektörde görev yapan kişiler, gerekse toplumun diğer tüm kesimlerindeki her türlü vatandaş evlerinde oturduğu yerden birçok özel firmadan (Udemy vb.) ücretli ya da ücretsiz eğitimler almaktadır.

Halbuki, şu süreçte kıymetini çok iyi anladığımız uzaktan eğitim yöntemleriyle, yükseköğretim kurumlarımız özel firmalara nazaran çok daha nitelikli eğitimler verebilecek kapasitedir. Örneğin, köklü bir üniversitemiz tarafından uzaktan eğitim yoluyla kişilerin "YAZILIM, KODLAMA, DİJİTAL OKURYAZARLIK" gibi dersleri alması, canlı dinleyemiyorsa asenkron olarak sonradan izleyebilmesinin kime ne gibi zararları vardır?

Sayıştay işin sadece yasal altyapısının olmadığını söylemiştir. Ayrıca, Sayıştay YÖK'ün yerine geçerek uzaktan eğitim yoluyla sürekli eğitim merkezlerinde eğitimler verilebilmesine yönelik TBMM'ye bir de kanun teklifi mi yapmalıdır? İşin özeti denetim kurumu görevini yapmış konuyu ilgilisine bildirmiştir. Ancak, ilgilisi ne cevap vermiş ne de yıllardır taşın altına elini sokmuştur.

Son olarak, COVID-19 devletin seri bir şekilde çalışmasına vesile olmuştur. YÖK, bu süreçte sürekli eğitim merkezleri üzerinden uzaktan eğitim yoluyla kurslar düzenlenmesine imkan verecek düzenlemeleri daha fazla geciktirmeden bir an evvel hayata geçirecek yasal prosedürü uygun hale getirmeli ve üniversitelerin uzaktan eğitim yoluyla sürekli eğitim merkezleri nezdinde eğitimler verebilmesine yönelik teşvikte bulunmalıdır!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber