Üniversite, adayların 'ayrıntılı özgeçmişlerini' ilana yazdı!

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, sözleşmeli sağlık personeli alımlarında alacağı adayların şartlarına göre ilana çıktı!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Temmuz 2020 14:03, Son Güncelleme : 09 Temmuz 2020 11:03
Üniversite, adayların 'ayrıntılı özgeçmişlerini' ilana yazdı!

Pandemi süreciyle birlikte devlet yükseköğretim kurumlarına tahsis edilen sözleşmeli sağlık personeli kadrolarına hakkaniyetli bir yerleştirme yapılması ve boş kalmaması için alımların merkezi olarak yapılmasında büyük yarar olacağını, bu konuda her türlü desteğe hazır olduğumuzu belirtmemize rağmen, başta Yükseköğretim Kurulu olmak üzere diğer tüm üst kurumlarca sürece sessiz kalınmıştır.

Diğer taraftan, Sağlık Bakanlığı tarafından merkezi olarak yapılan yerleştirmelerde, adaylar işe başlayıp bir yandan salgınla mücadelede görev alırken, sağlık uygulama merkezi bulunan yükseköğretim kurumlarının gecikmeli sözleşmeli personel alımları sürüyor. Bu açıdan bakıldığında, salgın için tahsis edilen kadroların bu kadar geç ilan edilmesinin de sürecin düzgün yönetilemediğinin diğer bir göstergesidir.

Anayasanın 10 uncu maddesinde; "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereği her devlet organı yapacağı iş ve işlemlerde belirli bir zümreye ya da kişiye imtiyaz tanıyacak eylemlerden kaçınmak zorundadır. Bir devlet kurumunun Anayasanın en temel hükümlerinden birini ihlal ederek yapacağı istihdam çalışması toplumsal barışın yara almasına, imtiyazlı olarak işe alınan kişilerin imtiyazdan sağladıkları güç ile sağlıklı bir kamu hizmeti sunamamalarına neden olacaktır.

Ayrıca Anayasanın 49 uncu maddesinde "çalışma barışını sağlamak" devletin ödevleri arasında sayılmıştır. Devlet bu ödevi yerine getirirken gerek merkezi idare üzerinden gerekse de diğer idari yapılar üzerinden gerekli denetim ve gözetim mekanizmasını tesis etmekle mükelleftir.

Devlet idare organlarının denetim ve gözetim görevini ihmali nedeniyle çalışma barışını bozacak eylemlerin gerçekleşmesi durumunda, eylemden etkilen kişilerin gerek idari yargı gerekse de adli yargıya başvuru hakları saklı olup, yargı yolunun tüketilmesi durumunda Anayasa Mahkemesinde Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık iddiası ile dava açabilmeleri mümkün gözükmektedir.

Devletin vatandaşına karşı mağduriyete neden olacak davranışlardan kaçınabilmesi için görevdeki idarecilerin verecekleri kararları öncelikle kendi vicdan terazisinde tartmaları gerekmektedir. Ne var ki, bu terazinin topuzu kaçmıştır artık. Kararlar çıkar ilişkilerinin şekillendirdiği masalarda alınarak toplum vicdanını yaralayan uygulamalara dönüştürülmüştür maalesef.

Toplum vicdanını ve çalışma barışını yaralayan bu uygulamanın en son örneği Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesidir.

İlgili üniversite tarafından 06 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilanda HM01, EC01, ve PSG01 kodlu kadrolar hariç olmak üzere diğer tüm kadrolar "bizce" önceden belirlenmiş adayların özgeçmişlerine yönelik özel şartlarla ilan edilmiştir. Şayet aksi bir durum varsa ve mantıklı izah edilebiliyorsa üniversite bizim eleştirimize karşılık verebilir.

Aşağıdaki ilan metinlerinden görüleceği üzere, çoğu kadroda kişiye özel sertifika ve eğitim şartları ile tecrübe sürelerine yer verilmiştir. Bir kadroda 11 yıl, bir kadroda 12 yıl, bir kadroda 9 yıl gibi objektif ve denetlenebilir hiçbir yanı olmayan başvuracak adaya özgü niteliklerle alım yapılmaktadır.

Maalesef son yıllarda kişiye özel kadro meselesi, ülkemizde sıradan bir hale doğru gitmektedir. İnsanlar artık bu yolla devlete girilebiliyor mantığına bürünmüş, KPSS puanıyla emek veren kişiler pes ederek istemeden de olsa farklı mecralarda şanslarını denemeye itilmişlerdir.

Aynı eğitimi almış, aynı merkezi sınavlara girmiş kişiler arasında hukuki ve denetlenebilir geçerliliği olmayan sertifikalarla/eğitim belgeleriyle adaletsizlik yaratmanın, bu durumu da herkesin gözünün önünde göstere göstere yapan yöneticilerin vicdanların da en ufak bir rahatsızlık hissetmemeleri ne kadar acıdır!

Üniversiteleri denetlemekle görevli Kurulun eski üyesinin Rektörlük görevine atanınca rahatlıkla yapabildiği bu türden uygulamaları, diğer üniversite Rektörlerinin abartarak yapmasını belki de kanıksamak gerekiyor artık...

İLAN METNİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber