Taahhüdü ihlal suçundan mahkum olan memur hakkında ne yapılır?

Taahhüdü ihlal suçundan alınan 3 ay süreli mahkumiyetin memuriyete atanma şartlarını ortadan kaldırmadığını, üç ay süreli tazyik hapsinin infazı süresince memurun göreviyle ilişiğinin kesilmesi gerektiğini, bu süre içinde memuriyete bağlı hakların kullanılamayacağını, aylık ödenemeyeceğini, cezanın infazını müteakip memurun görevine iade edilmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Ekim 2020 10:14, Son Güncelleme : 06 Ekim 2020 14:15
Taahhüdü ihlal suçundan mahkum olan memur hakkında ne yapılır?

Soru: Bir kamu kuruluşunda memurum. Hakkımda Taahhüdü ihlal suçundan 3 ay hapis cezası veridi. Şu an pandemi dolayısıyla bu tip suçlar açık cezaevine alınıyor açık cezaevindekilerde izinli olarak salıveriliyorlar. Yani hükümlü olmama rağmen dışarıda serbest olacağım. Öğrenmek istediğim ise kendi kurumumun bu süreçten haberi olup olmayacağı ve hakkımda ne gibi bir işlem uygulayacağı.

Cevap: Taahhüdü ihlal suçu İcra ve İflas Kanununun 111. maddesine dayanmaktadır. Hakkında icra takibi başlatılan borçlu icra dairesinde alacaklıya karşı yazılı bir ödeme planı sunmakta ve borcunu ödemeyi taahhüt etmektedir. Bu taahhüt ile borç taksitlendirilmektedir. Borçlunun bu taahhüde uymaması durumu taahhüdü ihlal suçunu oluşturmakta olup, yaptırımı ise aynı Kanunun 340. maddesine göre üç aya kadar tazyik hapsi cezasıdır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48/A5 maddesinde; "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak" hükmüne yer verilmek suretiyle, bir yıl ve daha fazla süreli hapis cezasına mahküm olanlar ile hapis cezasının süresine bakılmaksızın yukarda sayılan nitelikteki suçlardan mahküm olanların memur olamayacakları ifade edilmiştir.

Görüleceği üzere, 657 sayılı Kanuna göre taahhüdü ihlal suçundan alınan 3 ay süreli tazyik hapsi cezası, süresi ve suçun niteliği bakımından memuriyete engel teşkil etmemektedir.

Ayrıca, 657 sayılı Kanunun 131. maddesine göre Devlet memurları hakkında ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilmektedir.

Danıştay 1. Dairesinin 13/04/2004 gün ve E:2003/170, K:2004/3 sayılı kararında ise, "...Devlet memuru olup da memuriyetine son verilmesini gerektirmeyen bir hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum olan bir kişinin, söz konusu cezanın infazı süresince memuriyet haklarını koruma ve kullanma ehliyetinin devam ettiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda olan Devlet memurunun hizmet ilişkisinin infaz süresince askıda olduğunun kabulüyle hükümlülük süresinin sona ermesinden sonra göreve iade suretiyle memuriyet statüsünü yeniden kazanması gerekmektedir ki bu da, memur hukukunun sonucu olan memur güvenliği ilkesinin bir gereğidir.

Devlet memurlarının hükümlü bulundukları Devlet memurluğuna engel nitelik taşımayan hapis cezalarının infazı süresinde göreve devamsızlıkları nedeniyle memuriyetlerine son verilemeyeceği, bu kişilerin sözü edilen cezalarının infazı süresince hastalık ve yıllık izin kullanabilmelerine ve buna bağlı olarak maaş alabilmelerine hukuken olanak bulunmamaktadır." denilmektedir.

Diğer taraftan 657 sayılı Kanunun 125/B maddesinde, "Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak," kınama cezasını gerektiren bir durum olup, idarece zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak yapılacak soruşturma sonucunda taahhüdü ihlal suçundan mahkum olan memur hakkında kınama cezası verilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Sonuç olarak, memurlar hakkında mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretlerinin memurun kurumuna bildirilmesi gerekmekte olup, taahhüdü ihlal suçundan alınan 3 ay süreli mahkumiyetin memuriyete atanma şartlarını ortadan kaldırmadığını, üç ay süreli tazyik hapsinin infazı süresince memurun göreviyle ilişiğinin kesilmesi gerektiğini, bu süre içinde memuriyete bağlı hakların kullanılamayacağını, aylık ödenemeyeceğini, cezanın infazını müteakip memurun görevine iade edilmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber