Gelir idaresindeki ?yetki' kavgası

Haber Giriş : 05 Eylül 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yalçın BAYER/Hürriyet

?Cumhurbaşkanı'na inat kararnamesi' (3.9.2004) başlıklı İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa'ya yapılan Defterdar atamaları ile ilgili yazımız üzerine birçok eski ve yeni gelirler kontrolörü aradı.

Bunların bazıları resmi görevliydi; bir kısmı da mali müşavirdi. Hepsinin ortak tepkisi de Hesap Uzmanları'na dönüktü; kendilerine dönük bilgiler onlar tarafından kamuoyuna yayılıyordu. Zaten bakanlıktaki üst düzey görevlerde bu grup mensupları ağırlıklıydı.

Yazımızda adı geçen ve Bursa'dan Adana'ya gönderilen Defterdar Fatih Acar'ı savunuyorlardı. Biz de Acar'la hakkındaki iddiaları konuştuk:

?Sayın Bayer siz, ilgiyle okuduğum bir yazarsınız. Köşenize konuk olacağımı hiç düşünmüyordum. Söyleyeyim; Samsunluyum, 9 Eylül Üniversitesi İktisat mezunuyum (1986); mesleğe gelirler kontrolü olarak başladım. Yazıldığı gibi, defterdarlık memuriyetinden fiilen ayrılmadım. Geçmişte yurtdışı görevlere genellikle Maliye müfettişi ve Hesap Uzmanları gönderilirdi. RP'li bakan Abdüllatif Şener döneminde ise bizler gibi gelirler kontrolörleri, milli emlak ve muhasebat kontrolleri de gönderildi. Ancak DSP'li Zekeriya Temizel bakan olunca bu tasarrufu geri aldı. Kendi takdiridir, olgunlukla karşılarım. 9 aylık dış görevin 6. ayında döndüm.

CUMHURİYETE BAĞLIYIM

Ben daha önce Bursa'da 1995-97 yılları arasında defterdar yardımcılığı yaptığım için birçok kurum ve şirketten teklif aldım. Ancak kabul etmedim, vazgeçtim. ?Kartal Operasyonu' diyorsunuz, bu operasyon Bursa ve İstanbul'da yapıldı; bu konuyla uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Onurumu, itibarımı her şeyin üzerinde tutarım; dürüst ve namuslu bir insanım. Devletimi çok seviyorum, cumhuriyete bağlıyım. İçime sinmeyen şeylerin içinde olamam. Maliye Bakanlığı'nda merkezi denetim elemanlarından biriyle kişisel bir sürtüşmemizin olduğu doğrudur. Makamımıza izinsiz oturması karşısında bunun uygun olmadığını, benim burada Maliye Bakanı'nı temsil ettiğimi söyledim. Beni şikáyet ettilerse bilemem. Bursa'da sağcısı da, solcusu da beni tanır, sever. Çok şükür hakkımda hep olumlu yazılar çıktı. Bizi Bursa'daki işadamlarına, meslek örgütlerine de sorabilirsiniz. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel de dostumdur, o da bizi tanır.

NEDEN ?VEKÁLET' GÖREV

Çalışmalarımızdan ötürü Maliye Bakanımızdan teşekkür almışız. Bütün illerin performansında İzmir'in arkasından 2. geldiğimiz; Bursa'nın, Türkiye'de vergi gelirleri içindeki payını yüzde 2.46'dan 2.56'ye; tahakkuku da yüzde 2.51'den 2.75 çıkarttığımız için...'

Fatih Acar devam ediyor:

?AKP'nin kuruluş çalışmalarında hiç bulunmadım. Cumhurbaşkanı'nın, Bursa'da atanırken kararnameyi neden onaylamadığını bilmiyorum, ancak saygı göstermek zorundayım. Ancak sadece benim değil birçok defterdar ve bakanlıktaki bazı genel müdürler de vekáleten görev yapıyor. (Adana'ya, Hesap Uzmanları'nın tepkisiyle mi gönderildiniz, sorusuna) Bakanlığımız neyi uygun görmüşse onu yaparız. Maliye Bakanımızın kişisel bir tasarrufu olabilir.'

Olay nedir

TÜRKİYE'de çokbaşlı bir vergi denetimi var. IMF ve Dünya Bankası bunun ortadan kaldırılmasını istiyor. Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri ve Vergi Kontrolörleri merkez denetim elemanı sayılıyorlar. Bunların baştan niye kuruldukları ayrı bir konu. Ama sıkıntı ve gerginlik yaşandığı ortada. Bu kurullar, birbirlerinden bağımsız oldukları için ?turne görevleri' sırasında zaman zaman birbirleriyle çekişiyorlar. Yeni kamu yasasında teftiş kurullarının kaldırılmak istenmesi tartışmanın boyutunu iyice su yüzüne çıkarıyor. Bu nedenle yeni yapılanmanın gerginliği ve sıkıntısı çekiliyor. Bir başka sıkıntının da bakanlığın üst düzey görevlilerinin Hesap Uzmanı kökenlilerden oluşması. Ekimde Meclis'e gelecek gelir idaresi kanun tasarısının nasıl çıkacağı merak konusu.

Kayıtdışı ekonomi... Borca batmış bir Hazine... Faiz altında ezilen bir ülkenin vergi sistemi yerine oturtulmazsa daha çok borca mahkûm olmaz mıyız?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber