Emeklilerin yüzde 60'ı mevcut emeklilik yaşının altında

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2007 15:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nın hazırlanış sürecinde, her kesimin görüşlerinin gözönünde bulundurulduğunu belirterek, ''Şimdi bu noktada hiç kimse bu tasarı, 'yangından mal kaçırır gibi parlamentoya gelmiştir, çok acele bir şekilde çıkartılmıştır' diyemez'' dedi.

Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda düzenlenen Türk-İş 20. Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Türk-İş'in, Türkiye'de emek hareketinin, çalışma şartlarının, çalışanların haklarının korunmasında, mevcut noktalara taşınmasında tarihi katkıları olduğunu söyledi.

Sosyal güvenlik sistemine de değinen Erdoğan, geçmiş iktidarlar döneminde yapılan hataların, popülist uygulamaların, Türkiye'ye çok ağır bir bedel ödettiğini belirti. Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bugün çalışan her iki kişiden biri, bir emeklimizi finanse etmek için çalışıyor. Yani Türkiye'de her iki çalışana bir emekli düşüyor. 1960 yılında 24 çalışana 1 emekli düşerken, süreç içerisindeki savurganlık, sorumsuzluk nedeniyle 2 çalışana 1 emekli seviyesine gelinmiştir. Bunu Türkiye uzun süreli taşıyamaz, bu bedeli uzun süre ödememiz mümkün değildir. Bunun standardı dünyada 4 çalışana 1 emeklidir. Bizim de bu dengeyi tutturmamız artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Dikkat edin şu anda emeklilerimizin yüzde 60'ı mevcut emeklilik yaş sınırının altındadır. Yani çalışabilir yaşta olan milyonlarca vatandaşımızdan prim almak yerine emekli aylığı ödüyoruz. Bununla kalıyor mu? Hayır. İkinci bir iş, ama o ikinci iş kayıt dışı iş.''

-''EMEKLİ AYLIKLARINDA İYİLEŞTİRMELER YAPTIK''-

Erdoğan, emeklilere milletin vefa borcu olduğunu, emeklilerin, yıllarca çalıştıktan, emek sarf ettikten sonra artık insanca bir yaşam standardına kavuşmayı hak ettiklerini, emekli aylıkları konusunda hükümet olarak imkanların çok üzerinde iyileştirmeler yaptıklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, 2002 yılından bugüne kadar SSK emekli aylığını yüzde 113, tarımdan Bağ-Kur emeklisi olanların aylığını yüzde 334, memur emekli aylığı yüzde 90 ve 65 yaş aylığını da yüzde 229 oranında arttırdıklarını belirterek, yapılan iyileştirmeleri yeterli bulmadıklarını ve zaman içerisinde aylıkları daha iyi yerlere getireceklerini söyledi.

-''BU ÜLKEDE DOĞAN SİGORTALI OLARAK DOĞACAKTIR''-

Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir hale getirmek zorunda olduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu noktada bir düzenleme yapacağız. Çalışmalarımız da devam ediyor. Getirdiğimiz yeni düzenlemeyle geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların genel sağlık primleri Hazine tarafından karşılanacaktır. 18 yaş altındaki herkes prim borcu, sigortalılık ve benzeri hiçbir şart aranmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. Yani, bunun anlamı şudur; Bu ülkede doğan sigortalı olarak doğacaktır. Bu sosyal güvenlik sisteminde kelimenin tam anlamıyla bir devrimdir. Sosyal devlet, sosyal koruma da işte bu şekilde olur. Yani demokratik, laik sosyal bir hukuk devletinin gereği budur. Vatansızlar ve sığınmacılar dahil Türkiye'de genel sağlık sigortası kapsamında bulunmayan hiç kimse kalmayacaktır.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerini dikkate alarak ama reformun norm ve standart birliği amacına da uygun yeni bir tasarı hazırlandı. Bu tasarı, 25 Ekim 2007'de toplanan Üçlü Danışma Kurulunda sosyal taraflara sunuldu. Siyasi parti gruplarına, üniversitelere ilgili kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşlarına gönderilerek, görüşleri istendi. Bu süreçte işçi, işveren ve memur konfederasyonları başta olmak üzere meslek örgütlerinden, sivil toplum örgütlerinden ve kamu kurumlarından alınan görüşler hazırlanan tasarıya yansıtılmıştır. Dolayısıyla her kesimin katkı ve katılımlarını esas alan bir süreci işlettik.''

Başbakan Erdoğan, gelen tüm görüş ve öneriler ışığında tasarıya son şekli verildiğini, Bakanlar Kurulunun bilgisine sunularak, TBMM'ye gönderildiğini anımsattı. Erdoğan, ''Şimdi bu noktada hiç kimse bu tasarı, 'yangından mal kaçırır gibi parlamentoya gelmiştir, çok acele bir şekilde çıkartılmaktadır' diyemez. Her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir. Tüm sosyal tarafların görüşlerine başvurulmuş, bu görüşlerden de büyük ölçüde yararlanılmıştır. Her şey bu şekilde gayet ciddiyetle ele alınarak, bir sona doğru gidiyoruz'' diye konuştu.

Zaman zaman tasarıyı eleştirenlerin bulunduğunu belirten Erdoğan, ''Ancak, bakıyoruz ki tasarının, kapağını dahi açmamışlar, incelememişler. Anayasa tartışmalarında olduğu gibi hiç aklımızın ucundan dahi geçmeyen şeylerle yargılandığımız gibi. Az önce TBMM Başkanımızın ifade ettiği gibi, öyle şeyler konuşuldu ki hiç gündemimizde olmayan anayasayı dahi, taslağı dahi görmemiş olanların yaklaşım tarzları. Bunlar hep üzücü şeyler. Enerjimizi bu tür bilmediğimiz, görmediğimiz taslaklar üzerinden yapmamalıyız'' diye konuştu.

Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının sonlarına doğru salonun üst katında bulunan bir işçi, Erdoğan'a seslendi. Başbakan Erdoğan'a sorununu anlatmak istediğini belirten İsa Çakmak adlı işçi, Erdoğan'ın talimatı üzerine korumalar tarafından oturduğu yerden alınarak Başbakan'ın yanına götürüldü. Daha sonra Başbakan Erdoğan'ın bu kişiyle bir süre görüşerek sorununu dinlediği öğrenildi.

TCDD Genel Müdürlüğü'nde geçici işçi olarak çalışan Çakmak'ın, Başbakan Erdoğan'a, geçici işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili çalışmanın dışında tutulduğunu, kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup işçinin kadroya alınmasının ''bürokratlarca engellendiğini'' ileri sürdüğü ifade edildi.

Erdoğan'ın Çakmak ile görüşmesi sırasında yanlarında bulunan Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergun Atalay, Çakmak'ın da aralarında bulunduğu işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili bir sorun olmadığını, bu konudaki gecikmenin yürütülen çalışmalardan kaynaklandığını, bu bilgiyi Başbakan Erdoğan'a da aktardıklarını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber