Amir, emrindeki memurlara 'ismi' ile hitap edebilir mi?

Amirin çalışanlara sürekli 'ismi' ile hitap etmesi, mobbinge girer mi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Kasım 2021 10:05, Son Güncelleme : 09 Kasım 2021 11:30
Amir, emrindeki memurlara 'ismi' ile hitap edebilir mi?

Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Amirim benden en az 10 yaş küçük olmasına rağmen bana ismimle hitap ediyor. İşimi yapıyor, saygıda kusur etmiyorum. Ama bana ismimle hitap etmesi çok ağrıma gidiyor, hoşnutsuzluk yaratıyor. Birkaç kez rahatsızlığımı bildirmeme rağmen aldırış etmedi. İçim sıkılıyor ve daralıyorum. Başka bir çözümü var mı?

Türk Kamu Yönetiminde bazen kulaktan kulağa anlatılan anonim hikayeler vardır. Bunlardan birinde hikayenin kahramanı bakan, vali ve bir vatandaştır. Bakan seçim çalışmaları için bir ile gider. İl merkezinde kalabalık kendisine yaklaşmaya soru sormaya, talepte bulunmaya başlar. O sırada yaşlı bir amca kalabalık arasından bağırır; "sayın bakanım, sayın bakanım". Bakan fark eder ve yaşlı adamı yanına çağırır. "Buyur bey amca" der. Bakanın yanına normalde derdi için yaklaşan yaşlı adam bu kibar hitap karşısında çok şaşırır ve derki: Biliyor musunuz sayın bakanım şu benim yarı yaşımdaki valiye sayın valim deyince bana "BUYUR EVLADIM" diyor, bu çok ağrıma gidiyor" der.

Daha geçenlerde sınıfta karşıladığı kaymakama el uzattığı için azarlanıp hakaret gören öğretmen olayı hafızalarda yerini korurken yukarıdaki soruya cevap vermeye çalışalım.

Amirin astlarına kötü davranması ve bağırması mümkün mü? Ne yapılabilir?

Amir size bu hareketleri yapamaz.

Belediyelerde memura amiri istediği gibi hitap edebilir mi?

Bilindiği üzere, 1982 Anayasasına göre; herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 8 inci maddesinde, "Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar.

Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır." hükmü yer almakta olup bu maddenin gerekçesi ise şu şekildedir: "Memurların halkla, hizmet arkadaşlarıyla münasebetlerini ve hizmet dışındaki davranışları memurluğun gerektirdiği terbiye, nezaket, ağır başlılık, sevgi, saygı, itibar ve işbirliği unsurlarına bağlanmıştır. Aslında bunların son derece tabii nezaket ve davranış kuralları olduğu ve Devlet memurları arasında çok büyük bir çoğunluğun bunlara kendiliğinden uymakta olduğu muhakkaktır. Ancak, bu en tabii kuralların dışına çıkabilecek bazı memurlara disiplin müeyyidelerinin uygulanabilmesi için, bunları 'ödev ve sorumlulukları' bölümünün bir maddesi haline getirmek lüzumlu sayılmıştır."

Kanunun 10. maddesinde ise, "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun ve diğer mevzuatla belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.1 Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslar içinde kullanır.

Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz."

Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelikte şu düzenlemelere yer verilmiştir:

Kamu görevlileri, üstleri, meslektaşları, astları, diğer personel ile hizmetten yararlananlara karşı nazik ve saygılı davranırlar ve gerekli ilgiyi gösterirler, konu yetkilerinin dışındaysa ilgili birime veya yetkiliye yönlendirirler. (madde 11)

Kamu görevlileri, görevlerini yürütürken bu Yönetmelikte belirtilen etik davranış ilkelerine uymakla yükümlüdürler. Bu ilkeler, kamu görevlilerinin istihdamını düzenleyen mevzuat hükümlerinin bir parçasını oluşturur.

Kurum ve kuruluşların yetkili sicil amirleri, personelin sicil ve performansını, bu Yönetmelikte düzenlenen etik davranış ilkelerine uygunluk açısından da değerlendirirler. (madde 23)

Kurum ve kuruluşlarda, etik kültürünü yerleştirmek ve geliştirmek, personelin etik davranış ilkeleri konusunda karşılaştıkları sorunlarla ilgili olarak tavsiyelerde ve yönlendirmede bulunmak ve etik uygulamaları değerlendirmek üzere kurum veya kuruluşun üst yöneticisi tarafından kurum içinden en az üç kişilik bir etik komisyonu oluşturulur. (madde 29)

3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına İlişkin Kanunda belirlenen esaslara göre, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları ile Türkiye'de oturan yabancı gerçek kişiler başvuruda bulunabilirler. (madde 31)

Başvurular ve sonuçlandırılmasına ilişkin tüm hususlar ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesine ilişkin Başbakanlık Genelgesinde de şu ifade yer almaktadır: "Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir."

- Amir, memuruna nazik davranmalıdır

Mevzuat hükümleri bize gösteriyor ki, hiyerarşide en aşağıda yer alan memurdan tepedeki en yüksek Devlet memuruna kadar her birinin öncelikli olarak kişiliğini maddi ve manevi olarak koruma hakkına sahiptir. Bir diğer ifade ile herkes birbirinin kişilik hakkına saygı göstermek zorundadır. Bu bağlamda,

  • Amir memura saygılı ve nazik davranmak zorundadır.
  • Amir kendinden yaşça bariz şekilde büyük bir çalışanına ismi ile hitap etmesi etik dışıdır.
  • Emri altındaki memurlardan da bu davranışı gördüklerini uyarmalı, devam etmesine izin vermemelidir.
  • Rızası olmadan bir bayana ismi ile hitap etmemelidir.
  • Bu durumdaki bir memur, bunu amirine söylediği halde vazgeçmiyorsa şikayet yoluyla bir üst mercie taşıyabilir.
  • Kurum etik komisyonuna veya kamu etik kuruluna başvurabilir.

Şunu biliyoruz ki kurum dışında kendinden büyük, eşit veya küçük yaştakilere saygı ile hitap edilirken, amirliğin getirdiği psikoloji ile bu saygı memura gösterilmemektedir.

Memurun amirine "Genel Müdürüm, Başkanım Müsteşarım Sayın Valim" gibi hitapları da hiçbir mevzuatta yazmadığı halde bunu bekleyen amir, emrindekilere aynı saygıyı göstermek zorundadır. Amir kendisine ismi ile hitap edildiğinde nasıl rahatsızlık duyuyorsa aynı davranışı emri altına görevlerini yapan astlarına da yapmamalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber