'Memur ücretleri yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır'
Milyonlarca kamu görevlisinin merakla beklediği 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri'nde ilk aşama tamamlandı. SAVDES-SEN Genel Başkanı Tuncay CENGİZ, 7'nci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine ilişkin; "oransal maaş artışları yerine, en düşük memur ücreti o ay için tespit edilen yoksulluk sınırı olarak belirlenmelidir" dedi.

Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolunda faaliyet gösteren Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası SAVDES-SEN Genel Başkanı Tuncay CENGİZ, 7'nci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine yönelik basın açıklamasında bulundu.
Genel Başkan CENGİZ'in açıklamaları şu şekilde:
Devlet memurlarının mali hakları genel olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152'nci maddesi ve bu maddeye göre çıkarılmış 17 Nisan 2006 tarihli "Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlar Kararı" görev, yetki, sorumluluk ve hiyerarşi esas alınarak sil baştan yeniden düzenlenmeli, özel hizmet tazminatı ile iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının rayiçlere uygun olarak yeniden belirlenmeli, ayrıca 375 sayılı KHK eki 1 sayılı cetveldeki ek özel hizmet tazminatları hiyerarşik düzen, görev ve sorumluluklar çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir. Böylelikle, kaybolan düzen ve adalet yeniden sağlanmalı, konu karmaşık olmaktan çıkarılmalıdır.
Diğer bir konuda, mevcut durumun değerlendirilmesidir. Malum olduğu üzere,
TÜRK-İŞ dört kişilik bir ailenin Temmuz 2023 ayı yoksulluk sınırını 37.974 TL
olarak belirlemiştir. Halbuki, verilen sözlere rağmen en düşük memur ücretinin
20.352 TL olduğunu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerinden
anlıyoruz. Bu demek oluyor ki, memurların %90'a yakını yoksulluk sınırı altında
ücret alıyor, ayrıca Temmuz 2023 ayından itibaren ücretler verilen sözden 1.648
TL eksik ödeniyor.
Başka bir veriden daha bahsetmek istiyorum. Merkez Bankası 2023 yıl sonu enflasyon
beklentisi. Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde 2023 yıl sonu enflasyon beklentisini
%22,3'ten %58'e, 2024 yılı beklentisini de %8,8'den %33'e yükseltirken, 2025
yılı beklentisini %15 olarak belirledi. Bu da şu anlama geliyor; "2023
yılının ikinci altı aylık dönemi içinde ilave %35,7 oranında enflasyon yaşanacak
ve 22.000 TL ortalama ücret alan bir memur 31 Aralık 2023 akşamına kadar aylık
yaklaşık 8.750 TL alım gücü kaybına uğrayacak."
Bu verilere göre; oransal maaş artışları yerine, en düşük memur ücreti o ay
için tespit edilen yoksulluk sınırı olarak belirlenmelidir. Vergi dilimi %15'te
sabitlenmeli, ülkenin ekonomik büyüme oranları, refah payı olarak her yıl başında
ücretlere ayrıca yansıtılmalıdır. Verilen sözün arkasında durulması adına eksik
1.648 TL, 15 Temmuz 2023 tarihinden geçerli olmak üzere tüm memurlara ilave
olarak verilmeli, Merkez Bankasının 2023 yılı sonu enflasyon beklentisine konu
olan %35,7'lik fark, seyyanen zam bahane edilerek görmezden gelinmemeli, Ocak
2024 ayında ücretlere ayrıca yansıtılmalıdır.
Ayrıca;
" Ocak ve Temmuz ayları ile Ramazan ve Kurban Bayramları olmak üzere yılda
dört defa net birer maaş tutarında ikramiye verilmeli,
" 7456 sayılı Kanun ile Temmuz 2023 ayında memurlara seyyanen verilen 8.077
TL taban aylıklara eklenerek emekli ücret ve ikramiyelerine de yansıtılması
sağlanmalı,
" Sosyal yardımlar kapsamında; aile yardımı 3.000 TL'ye, çocuk yardımı
her bir çocuk için 1.000 TL'ye çıkarılmalı, yemek yardımı kapsamında öğle yemekleri
memurlara ücretsiz verilmeli, bu kapsamda bir öğün yemeğin maliyeti hesaplanarak
22 gün üzerinden memurlara topluca ödenmeli, tayın bedeli katsayısı 2.100'den
6.000'e çıkarılmalı, Giyecek Yardımı Yönetmeliği güncellenmeli,
" 1994 ila 2005 yılları arasında 375 sayılı KHK kapsamında memurlara ödenen
"Lojman Tazminatı" üç grup halinde 7.500 TL ila 8.500 TL olacak şekilde
tüm memurlara kira yardımı olarak yeniden ödenmeli,
" Birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ayırımı yapılmaksızın 3.600
ek gösterge verilmeli, hiyerarşik düzen çerçevesinde tazminat yansıtma oranları
artırılmalı, ayrıca 5510 sayılı Kanuna göre işe alınan memurlar ile 01 Ekim
2008 tarihinden sonra işe alınan 5434 sayılı Kanuna tabi memurların emekli maaşı
bağlama sistemi eşitlenmeli,
" Kamunun kanayan yarası "Yardımcı Hizmetler Sınıfı" kaldırılmalı,
mevcut personel eğitim ve mesleklerine uygun diğer hizmet sınıflarına atandırılmalı,
17 Nisan 2006 tarihli "Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlar Kararında"
bu yönde düzenleme yapılmalı, böylelikle 1965 yılından bugüne devam eden çile
son bulmalı,
" Kamuda branşlaşmayı sağlamak amacıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
36'ncı maddesine, "Savunma ve Güvenlik Hizmet Sınıfı", "Mali
Hizmetler Sınıfı", "Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı" ve "Adalet
Hizmetleri Sınıfı" ihdas edilmeli,
" Şef, Müdür Yardımcısı, Başmühendis, Müdür ve Şube Müdürü kadrolarında
görev yapan orta ve alt düzey yönetici personele hiyerarşik bir düzen içerisinde
8.000 puana kadar görev ve 2.000 puana kadar makam tazminatı verilmeli, ek gösterge
ve tazminat yansıtma oranları artırılmalı, müstakil birim müdürlüğü yapan personele
"temsil tazminatı ve temsil ödeneği" verilmelidir.
" Kamu mühendislerimizin, mali hakları yeniden düzenlenmeli, teknik sorumluluk
tazminatı verilmeli, emekli kamu mühendislerine 15.000 puan karşılığı ek ödeme
yapılmalı, "Mühendislik Meslek Kanunu" çıkarılmalı, Tekniker ve Teknisyenlerin
ek gösterge, tazminat yansıtma oranları, özel hizmet ve ek özel hizmet tazminatları
da hiyerarşi içerisinde artırılmalı,
" Kariyer uzmanlıklarında taşra-merkez ayrımı kaldırılmalı ve kariyer uzmanları
arasında mali hak dengesi sağlanmalı, ayrıca Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanlarının
görev tanımları yapılarak, inceleme yetkisi verilmeli,
" Dışişleri Bakanlığı yurtdışı teşkilatında görevli "sözleşmeli personelin"
ücretleri ülkenin şartlarına göre en az iki kat artırılmalı, ülkenin enflasyon
farkları ücretlere yansıtılmalı, sıla bileti, eğitim yardımı, kira yardımı gibi
sosyal yardımlardan yararlanmaları sağlanmalı,
" Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı
ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli memurlara, 926 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanununda yapılacak düzenleme ile "4.000 gösterge puanı
karşılığı Ek Ödeme" verilmeli,
" Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı
ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi kurumlarda görevli "Kurum Tabipleri",
"Hemşireler" ve "Diğer Sağlık Çalışanlarının" mali hakları
ve ek ödemeleri Sağlık Bakanlığındaki emsalleri ile eşitlenmelidir. Bu çalışmalarda,
Veteriner Hekimler unutulmamalı,
" EYT ve prim borçlarının yapılandırılması kapsamında iş yükü oldukça artan
Sosyal Güvenlik Kurumu personeline, ayrıca "%50 oranında Sosyal Güvenlik
Tazminatı" ödenmeli, kurum içinden atama yapılacak şekilde "Sosyal
Güvenlik Uzmanı ve Uzman Yardımcısı" kadroları ihdas edilmeli,
" Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel
Müdürlüğünde fazla çalışma karşılığında üniformalı personele verilen "Asayiş
Tazminatı", bu kurumlarda görevli Devlet memurlarına da verilmeli,
" Gelir İdaresi çalışanlarımızın vergi vb. kamu borçlarının yapılandırılması
kapsamında artan iş yüklerinin tazmini için "Mali Hizmetler Tazminatı"
verilmeli,
" 15 Ocak 2016 tarihinden sonra kamu kurum ve kuruluşlara açıktan atama
suretiyle istihdam edilen Devlet memurları ile kadroya geçirilen sözleşmeli
personele, geçmiş dönemlerde olduğu gibi ilave bir derece verilmesi sağlanmalı,
" Sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü baraj kaldırılmalı, örgütlenme
özgürlüğünü kısıtlayıcı "dayanışma aidatı" gibi yeni girişimlerden
kaçınılmalı, memurlara grev hakkı alınması için mücadele edilmeli, toplu sözleşme
ikramiyesinin en az üç kat artırılması sağlanmalıdır.
Son olarak, bu taleplerin yerine getirilmesi, yaklaşık altı milyon memur ve
emeklisi ile 25 milyonu bulan ailelerini memnun ve mutlu edecektir. Aksi bir
durum yine memnuniyet yaratmayacaktır.