Bakan Göktaş açıkladı: Sosyal Medya Yasası yolda!

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile Eylem Planı kapsamındaki Sosyal Medya Yasası hazırlıkları için STK temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Göktaş, kontrolsüz sosyal medyanın gelecekte büyük bir problem olacağını belirterek, "20 sene içerisinde bu yasayı çıkarmazsak, 2050 yılında 'Nasıl bize izin verdiniz' diyecekler" uyarısında bulundu. Göktaş, her 3 çocuktan 1'inin siber zorbalığa maruz kaldığını ve sosyal medya kullanımının ergenlerde depresyon riskini yüzde 35 artırdığını açıkladı. Toplantıda, çocukların dijital ortamlarda güvenle var olmasını amaçlayan 'Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin rehber niteliği taşıdığı belirtildi ve uzmanlar "16 Yaş Altına Yönelik Düzenleme" konulu sunum yaptı.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 26 Ekim 2025 22:53, Son Güncelleme : 26 Ekim 2025 22:54
Bakan Göktaş açıkladı: Sosyal Medya Yasası yolda!

Dijital dünyada çocukların güvenliğinin sağlanması ve kişisel verilerinin korunmasına yönelik atılacak adımlar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen toplantıda ele alındı. Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de önerilerini sunduğu toplantıda, Bakan Göktaş, Sosyal Medya Yasası'na ilişkin yönelik bakanlığın çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi. Toplantıda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzmanları 'Sosyal Medya Yasası ve 16 Yaş Altına Yönelik Düzenleme' konulu bir sunum yaptı.

'ÇOCUKLAR "NEDEN BUNLARI ÖNLEMEDİNİZ" DİYECEK'

Sosyal medyanın günümüzde hayatın kendisi haline geldiğine dikkat çeken Bakan Göktaş, "1950 yılında Amerika'da siyahilerle beyazlar ayrı ayrı yerlerde oturuyordu otobüslerde. otobüse binemiyordu. Ortak alan kullanmaları yasaktı ciddi bir aparteit uygulanıyordu. O dönem buna ses çıkaran çok az insan vardı. Bunlar adeta hayatın bir akışı haline geliyordu. Bizler bugün bizim için normal görünen çocukların dijital mecraları sosyal medyayı bu kadar rahat kullanmasına biz ses çıkarmıyoruz ama belki bundan 30 yıl sonra çocuklar bizlere 'Siz neden o dönem bizlere bunları fırsat verdiniz', 'Neden o dönemde bunları önlemediniz' diyecek. 20 sene içerisinde bu yasayı çıkarmazsak şayet 2050 yılında, bizlere bu soruları yansıtacaklar. 'Nasıl bize izin verdiniz', 'Çocukları kumar istismar dijital bağımlılık ve akran zorbalığının bu kadar rahat oluştuğu bir sosyal medyayı kontrolsüz bıraktınız' diye bizlere bu soruyu soracaklar. Çocuklarımız bugün kendi bedenlerine küsmeye başlıyor tehlikeleri göz ardı ediyor kişisel sınırları hiçe sayıyor. Onlar fark etmiyor ama biz biliyoruz biz fark ediyoruz. Bugünkü toplantımız bu açıdan gerçekten önemli, kıymetli. Aileler, eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları olarak çok geç olmadan hep birlikte adım atmalıyız. Bu sorunlara çözüm üretmeliyiz." diye konuştu.

'SANAL BEĞENİLER GERÇEK ONAYIN YERİNİ ALIYOR'

Bakan Göktaş konuşmasında dijital dünyada çocuklara tehdit olan unsurları da paylaşarak" Birincisi güvenlik problemi gerçek hayatta hiçbir çocuğumuz 45-50 yaşında bir adamla parkta oynamasına ya da suç örgütlerinin yanına yaklaşmasına izin vermeyiz. Hangi ebeveyn tanımadığı bir kişinin çocuğuyla oynamasına izin verir. Çocuğun yanağına dokunmasına bile izin vermez ama dijital mecrada bunlar serbest, bunlar oluyor. Sosyal medyada bunların önüne geçemiyoruz, konuştukları kişileri tanımıyoruz nerelere ulaştıklarını fark etmiyoruz. Araştırmacılar internete erişimi olan her 10 çocuktan 6'sının her gün tanımadığı kişilerle iletişim kurduğunu gösteriyor. Öte yandan gerçek hayatta çocuklarına sigara içmesine kumar oynamasına ya da tehlikeli yerlere gitmesine izin vermiyoruz. Fakat sanal dünyada artık tehlikeler ekranların arkasında sessizce yaşanıyor. Şunu artık kabul etmeliyiz ki, sanal dünyayla gerçek dünya arasında artık bir fark yok. Sanal dünya uzun bir süredir, gerçekliğimiz olmaya başladı. Bir çocuk gerçek dünyada ulaşamadığı uyuşturucuya sosyal medya aracılığıyla ulaşabiliyor maalesef. İkinci problemimizse depresyon, kaygı, öz değer eksikliği. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, sosyal medya kullanımı ergenlerde depresyon riskini yüzde 35 artırıyor. UNICEF'e göre, 14-17 yaş arası gençlerin yüzde 46'sı, sosyal medya paylaşımları yüzünden kendini yetersiz hissediyor. Yani 30 çocuğun 13'ü, aynaya bakarken kendini eksik hissediyor. Bu sadece bir duygu değil, toplumsal bir travma. Çocuklarımızın bir kısmı, artık kendisini ekran içinde tanımlıyor. Sanal beğeniler, gerçek onayın yerini alıyor. "dedi.

'HER 3 ÇOCUKTAN 1'İ SİBER ZORBALIĞA MARUZ KALIYOR'

Göktaş konuşmasında siber zorbalığa da değinerek, "Üçüncü problemimiz siber zorbalık. UNICEF'e göre, her 3 çocuktan 1'i internette siber zorbalığa maruz kalıyor. Avrupa Komisyonu'na göre, 13-15 yaş arası çocukların yüzde 43'ü internette müstehcen içeriklerle karşılaşıyor. Bu durum çocukların güven duygusunu hatta kimliğini zedeliyor. Çocukların bir kısmı, yaşadıklarını kimseyle paylaşamıyor. Anlayacağınız artık zorbalık okul bahçesinde değil sadece, cebimizde taşıdığımız cihazlarda, evimizde yanımızdaki odada yaşanıyor. Beşinci ve son konu bozulan beden algısı. Çocuklarımızın bedenleri de artık ekranların hedefi haline geldi. Nasıl ki, gerçek hayatta çocuğumuza sınırsız tatlı ya da istediği yemeği vermiyorsak, sosyal medyayı da sınırsız kullanmasına izin veremeyiz. Çünkü sınırsızlık, çocuk için özgürlük değil aslında tehlikedir. Bu sınırsızlığı artık normalleştiremeyeceğiz göz yumamayız. Zorbalığa ve istismara uğrayan çocuklar, bununla baş etsin diye etkili mekanizmalar oluşturmalıyız. Öğretmenleri, idareyi aileyi güçlendirmeye çalışıyoruz. İçerikler, eğitimler ve müdahale süreçlerini hem biz hem STK'larımızla yürütmeye çalışıyoruz. " diye konuştu.

'BU SÖZLEŞME TOPLUMSAL BİR SEFERBERLİK ÇAĞRISIDIR'

Göktaş sosyal medya düzenlemesinden de bahsederek, "Artık bir çocuğun konuya odaklanma süresi 8 saniyeyi geçmiyor. 8 saniye aslında baktığımız zaman ne kadar az. Bizim bir cümleyi bitirmemizden bile daha kısa. Yani bir hikayeyi dinlemek bir soruyu anlamak için dahi yetersiz bir zaman. Bu, derse odaklanamayan dikkati bildirimlerle bölünen dünyayı parça parça algılayan milyonlarca çocuk demek. 'Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi' bu noktada önemli bir rehber niteliği taşıyor. Sözleşmenin amacı dijital dünyada çocukların üstün yararını gözeten kalıcı bir işbirliği kurmaktır. Çocukların dijital ortamlarda güvenle var olabilmelerini sağlamak. Kişisel verilerinin ve mahremiyetlerinin korunmasını güvence altına alınmasını sağlamak. Aynı zamanda, çevrim içi şiddet ve istismara karşı etkin koruma mekanizmalarını oluşturmak. Dijital dünyanın sunduğu eğitim, kültür ve gelişim fırsatlarından çocukların adil şekilde yararlanmalarını sağlamak. Bu sözleşme, bu anlamda, toplumsal bir seferberlik çağrısıdır. Hep birlikte hareket edersek, sadece çocuklarımızı değil, toplumun geleceğini de koruyabiliriz" ifadelerini kullandı. Toplantıda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzmanları 'Sosyal Medya Yasası ve 16 Yaş Altına Yönelik Düzenleme' konulu bir sunum da yaptı. Toplantı sonunda sürece ilişkin düşüncelerini de paylaşan STK temsilcileri 'Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi' ni imzaladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber