İDDK, nihai atama listesinde ismi yanlışlıkla yer alan adayın görevine son verilmesini hukuka aykırı buldu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, sözleşmeli zabıt katibi olarak görev yapan davacının, sözleşmeli zabıt katibi alımı sınavı sonrası nihai başarı listesinin hatalı hazırlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Kasım 2025 00:10, Son Güncelleme : 14 Kasım 2025 11:51
İDDK, nihai atama listesinde ismi yanlışlıkla yer alan adayın görevine son verilmesini  hukuka aykırı buldu

İlk derece mahkemesi ilk düzenlediği listede davacının adının asil olarak yer almasının davacı nezdinde kazanılmış hak oluşturamayacağı, bahse konu durumun devamının kendilerine mevzuatla öncelik tanınan adaylar açısından hukuka aykırılık ve haksızlık teşkil edeceği anlaşıldığı gerekçesi ile işlemi hukuka uygun bulmuştu.

Danıştay 12. Dairesi ise, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararını dikkate alarak işlemi hukuka aykırı bulmuş ancak ilk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.

İDDK: Adayın kusuru yoktur

Somut olayda, Bankacılık ve Finans Bölümü mezunu davacının, sözleşmeli zabıt katibi sınavı neticesinde asil olarak atanmaya hak kazandığı belirtilen nihai başarı listesinin, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca belirli alan ve programlardan mezun olanlar arasında en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralama yapıldıktan sonra diğer okul mezunlarının müteakiben puana göre sıralanacağı hükmüne aykırı olarak düzenlendiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının bu hatalı işleme neden olacak gerçeğe aykırı beyanı ya da hilesinin olduğuna dair bir tespite yer verilmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu işlem, davacının atama şartlarını sağlamadığına ilişkin bir tespite dayalı olmayıp, bu bağlamda davacının şahsına yönelik bir açık hata mevzu bahis değildir. Kaldı ki, adı geçen Yönetmeliğin 17. maddesinde belirtilen süreç sonucunda sınav sonuçlarının kesinleştiği, davacıyla sözleşme imzalandığı ve davacının göreve başladığı dikkate alındığında, davacının kazanımlarının korunmasının hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerinin bir gereği olduğu açıktır.

Bu duruma göre, sözleşmeli zabıt katibi olarak görev yapan davacının, sözleşmeli zabıt katibi alımı sınavı sonrası nihai başarı listesinin hatalı hazırlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/2909
Karar No: 2025/1061

İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Adliyesinde sözleşmeli zabıt katibi olarak görev yapan davacının, sözleşmeli zabıt katibi alımı sınavı sonrası nihai başarı listesinin hatalı hazırlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının ...tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla; Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesinde, nihai başarı listesinin, adayların merkezi ve sözlü veya merkezi veya uygulamalı ve sözlü sınavda aldıkları puanların aritmetik ortalamasına göre en yüksek puandan başlayarak sıralanması suretiyle düzenleneceği, ancak özel olarak sayılan bölümlerden mezun olanların en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralanacağı ve diğer adayların bu sıralamayı takiben kendi aralarında en yüksek puandan başlayarak sıralanacağı hükmü açık olup, ilgili idarenin bahse konu Yönetmelik hükmünü göz ardı ederek ilk düzenlediği listede davacının adının asil olarak yer almasının davacı nezdinde kazanılmış hak oluşturamayacağı, bahse konu durumun devamının kendilerine mevzuatla öncelik tanınan adaylar açısından hukuka aykırılık ve haksızlık teşkil edeceği anlaşıldığından, davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 25/04/2024 tarih ve E:2023/3550, K:2024/2067 sayılı kararıyla; Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin "Nihai Başarı Listesi" başlıklı 15. ila 18. maddelerinde yer alan düzenlemelere ve maddi sürece yer verilmiş, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanuna aykırı olarak tesis edilen idari işlemin geri alabileceği, ancak, sayılan haller haricindeki durumlarda ise idarenin ancak dava açma süresi içinde idari işlemi geri alabileceğine karar verilmiş olduğu belirtilmiş,
İdari işlemin geri alınabilmesi olanağını tanıyan "açık hata" halinin, herhangi bir inceleme veya araştırmaya gerek duyulmaksızın, yalın ve yüzeysel bir bakışla bile kolayca anlaşılabilecek kadar açık bir yanılgının varlığını ifade ettiğinin kabul edildiği açıklanmış,

Buna göre, somut olayda, atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak davacının, gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin bulunmadığı; diğer yandan, davacının zabıt katibi olmak için gereken tüm şartları taşıdığı, davacıya yönelik açık hata kapsamında bir işlem bulunmadığı; davacı dışındaki diğer adaylardan öncelik tanınacaklara yönelik hata noktasında sorumluluğun davalı idarede olduğu ve bu sorumluluğun ilan ve atama sürecinde hilesi veya gerçeğe aykırı beyanı olduğu yönünde tespit bulunmayan davacıya yüklenmesinin olanaklı olmadığı; davacının, hata yapıldığı iddia edilen işlemden sonra 09/11/2021 tarihli Bakanlık Oluru ile Bulanık Adliyesinde sözleşmeli zabıt katibi olarak çalışmaya başladığı ve Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 17. maddesinde belirtilen süreç sonucunda sınav sonuçlarının kesinleştiği, davacının kazanımlarının korunmasının hukuki güvenlik ve idari istikar ilkelerinin bir gereği olduğu anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılarak,

Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; aynı gerekçeyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesinin adayların önceliğine ve sıralamasının nasıl yapılacağına ilişkin olduğu, yoksa adaylık şartlarına dair bir husus ihtiva etmediği, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 06/04/2022 tarih ve E:2022/439, K: 2022/1277 sayılı kararının bakılan olayla benzerlik taşıdığı ve anılan İDDK kararına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, İdarenin imtiyazlı olan şahıslar ile alakalı varsa yanlış işleminin külfetinin kendisine yüklenemeyeceği, işlemin geri alınmasından evvel gerekli şartları taşıdığı için zabıt katibi olarak çalışmaya başladığı ve çalıştığı süre zarfına karşılık gelen maaş ve ödemelerini de aldığı dolayısıyla kendisi açısından kazanılmış hakkın söz konusu olduğu, öte yandan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı kapsamında değerlendirme yapıldığında da dava konusu işlemde hukuka uyarlık olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, yargılamanın tüm aşamalarında beyan edilen hususların aynen geçerli olduğu, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile ... Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
... Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Bankacılık ve Finans Bölümünden 06/07/2011 tarihinde mezun olan davacı, 28/04/2021 - 26/05/2021 tarihleri arasında yapılan sözleşmeli zabıt katibi sınavı neticesinde 01/08/2021 tarihinde ... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığınca yayınlanan "Nihai Başarı listesinde" 17. sırada asil olarak yer almak suretiyle atanmaya hak kazanmış ve 09/11/2021 tarihli Bakanlık Oluruna istinaden davacıyla Bulanık Adliyesinde sözleşmeli zabıt katibi olarak 15/11/2021 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 14/12/2021 tarihli yazısıyla, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan "Nihai Başarı Listesinin" incelenmesi sonucu Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu olması nedeniyle "Nihai Başarı Listesi" düzenlenirken öncelik verilmesi gereken, "Nihai Başarı Listesinin" 21'nci (3. Yedek) sırasındaki H.K. isimli şahsa öncelik verilmediğinin anlaşılması üzerine "Nihai Başarı Listesinin" ilgili Yönetmelik hükümlerine göre yeniden düzenlenmesi ve yeni duruma göre atamaya esas evrakların gönderilmesi istenmiştir. Bunun üzerine, ... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı kararı ile nihai başarı listesi Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca yeniden düzenlenmiştir.
Yeniden düzenlenen nihai başarı listesinde davacı 20. sırada (2. yedek) olarak yer almıştır. Bunun üzerine davacının sözleşmeli zabıt katibi olarak istihdamına ilişkin 09/11/2021 tarihli Olur'un davacıya ait kısmının 01/02/2022 tarihli Olur ile iptaline ve ... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının ... tarih ve .../... sayılı kararı ile de sözleşmesinin feshine karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Olay tarihinde yürürlükte olan Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin "Nihai Başarı Listesi" başlıklı 15. maddesinde; "Nihai başarı listesi, adayların merkezi ve sözlü veya merkezi veya uygulamalı ve sözlü sınavda aldıkları puanların aritmetik ortalamasına göre en yüksek puandan başlayarak sıralanması suretiyle düzenlenir. Zabıt katibi, mübaşir, infaz ve koruma memuru ve cezaevi katibi kadrolarına atanacaklara ilişkin nihai başarı listesi düzenlenirken; hukuk fakültesi, adalet meslek yüksekokulu veya meslek yüksekokullarının adalet, adalet ön lisans veya ceza infaz ve güvenlik hizmetleri programı, lise veya meslek liselerinin adalet alanı ve ilgili mevzuat uyarınca bunlara denkliği kabul edilen program veya alan mezunları en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralanır. Diğer adaylar ise bu sıralamayı takiben kendi aralarında en yüksek puandan başlayarak sıralanır. Bu maddeye göre belirlenen nihai başarı listesinde puanların eşit olması halinde; sırasıyla merkezi sınav puanı, sözlü sınav puanı ve diploma notu yüksek olan aday sıralamada üstte yer alır.", "Sınav Sonuçlarının Duyurulması" başlıklı 16. maddesinde; "Sınav sonuçları, ilgili sınav kurulu veya adalet komisyonlarınca internet sitesinde ilan edilir. Sınavı kazananlara, atamada istenecek belgelerle birlikte, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde sınav birimine başvurmaları gerektiği tebliğ edilir. Kanuni bir mazereti olmaksızın süresinde başvurmayanlar veya istenilen belgeleri süresinde ibraz etmeyenlerin atamaları yapılmaz.", "Sınav Sonuçlarına İtiraz" başlıklı 17. maddesinde; "Sınav sonuçlarının ilanından itibaren beş iş günü içerisinde ilgili sınav kuruluna veya adalet komisyonlarına itiraz edilebilir. İtiraz başvuruları on iş günü içerisinde ilgili sınav kurulu veya adalet komisyonlarınca incelenerek kesin olarak karara bağlanır ve sonuçları itiraz sahiplerine bildirilir.", "Sınavı Kazananların Atanması" başlıklı 18. maddesinde ise; "Sınavı kazananların atamaları, ilan edilen kadro sayısını geçmeyecek şekilde başarı listesinin kesinleşmesini müteakip başarı listesindeki sıraya göre yapılır. Atama şartlarını taşımayanların atamaları yapılmaz. Bu şekilde yapılan atamalar iptal edilir. Haklarında atama şartlarının kaybedilmesini gerektirecek nitelikteki eylemlerinden dolayı adli bir soruşturma veya kovuşturma bulunanlardan sınavda başarılı sayılanların atamaları soruşturma veya kovuşturma sonuçlanıncaya kadar bekletilir. Ataması yapılanlardan, geçerli bir mazereti olmaksızın süresi içerisinde görevine başlamayanların veya atanma hakkından vazgeçenlerin ataması iptal edilir. İlan edilen kadrolardan; bu maddede yer alan nedenlerle atamaların iptal edilmesi, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro veya pozisyonlara ya da başka bir kuruma naklen atanma sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, başarı sıralamasının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıllık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadrolar için yapılacak müteakip sınava ilişkin duyuruya kadar başarı listesindeki sıralamaya göre atama yapılabilir. Bunlar dışında kalanlar herhangi bir hak iddiasında bulunamazlar." hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanuna aykırı olarak tesis edilen idari işlemin geri alabileceği, ancak, sayılan haller haricindeki durumlarda ise idarenin ancak dava açma süresi içinde idari işlemi geri alabileceğine karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, ısrar hususu, düzenlenen nihai başarı listesiyle asil olarak atanmaya hak kazanarak kendisiyle sözleşme imzalanan ve göreve başlayan davacının, nihai başarı listesinin idarece mevzuata aykırı düzenlendiğinin tespiti üzerine yeniden düzenlenen listede 2. yedek olarak tespit edilmesi nedeniyle, sözleşmesinin feshine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, idari işlemin geri alınmasına ilişkin yukarıda belirtilen kararında belirtildiği üzere, dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idari işlemleri ile ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesine veya açık hataya dayalı işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün bulunmaktadır. Zira, anılan işlem belirtilen nitelikte ise, bu işlemin ilgililer lehine hak doğurması mümkün olmadığından, dava açma süresi geçmiş olsa bile her zaman geri alınması mümkündür. Fakat, yukarıda belirtilen nitelikleri haiz değilse idari işlem dava açma süresi geçtikten sonra hukuka aykırılık iddiasıyla geri alınamayacaktır.

Somut olayda, Bankacılık ve Finans Bölümü mezunu davacının, sözleşmeli zabıt katibi sınavı neticesinde asil olarak atanmaya hak kazandığı belirtilen nihai başarı listesinin, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca belirli alan ve programlardan mezun olanlar arasında en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralama yapıldıktan sonra diğer okul mezunlarının müteakiben puana göre sıralanacağı hükmüne aykırı olarak düzenlendiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının bu hatalı işleme neden olacak gerçeğe aykırı beyanı ya da hilesinin olduğuna dair bir tespite yer verilmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu işlem, davacının atama şartlarını sağlamadığına ilişkin bir tespite dayalı olmayıp, bu bağlamda davacının şahsına yönelik bir açık hata mevzu bahis değildir. Kaldı ki, adı geçen Yönetmeliğin 17. maddesinde belirtilen süreç sonucunda sınav sonuçlarının kesinleştiği, davacıyla sözleşme imzalandığı ve davacının göreve başladığı dikkate alındığında, davacının kazanımlarının korunmasının hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerinin bir gereği olduğu açıktır.

Bu duruma göre, sözleşmeli zabıt katibi olarak görev yapan davacının, sözleşmeli zabıt katibi alımı sınavı sonrası nihai başarı listesinin hatalı hazırlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/05/2025 tarihinde kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X-Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanuna aykırı olarak tesis edilen idari işlemin geri alabileceği, ancak, sayılan haller haricindeki durumlarda idarenin ancak dava açma süresi içinde idari işlemi geri alabileceğine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan içtihadı birleştirme kararına göre, idarelerin dava açma süresi içerisinde her türlü işlemini geri almaya yetkili olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile gerçeğe aykırı beyan ya da hile yahut yokluk veya açık hatanın varlığı aranmaksızın, dava açma süresi içinde idarelerin her türlü işlemini geri alma yetkisi vardır.
Bu duruma göre bakılan uyuşmazlıkta, davacının sözleşmeli zabıt katibi olarak atanmasına ilişkin Bakanlık Oluru'nun 09/11/2021 tarihinde alındığı, atamaya esas nihai başarı listesindeki hatanın fark edilerek listenin yeniden düzenlenmesi hususunun Komisyona 14/12/2021 tarihinde bildirildiği, bu doğrultuda listenin hatalar düzeltilmek suretiyle yeniden düzenlenerek 14/01/2022 tarihine Adalet Bakanlığına gönderildiği dikkate alındığında işlemin dava açma süresi içerisinde geri alındığının kabulü gerekir.
Kaldı ki, uyuşmazlık, davacının sözleşme imzalamasına dayanak teşkil eden nihai başarı listesinin Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 15. maddesinde belirlenen usule açıkça aykırı şekilde düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Yukarıda açıklanan içtihadı birleştirme kararı uyarınca mevzuata açıkça aykırı olan idari işlemin açık hata teşkil ettiğinin kabulü gerektiğinden işlemin bu sebeple de geri alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin reddi ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu...... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber