Maliye Bakanlığı bürokratları kaynak önerisi

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 03 Ağustos 2009 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İndirin su yüzde 30'luk faizi esnaf da borcunu kapatsın

Hükümet bütçe açığını kapatmak için kaynak arıyor. Esnafın, tüccarın devlete borcu 130 milyar TL'yi aştı. Dünyada faizler sıfır. Türkiye'de bile tek haneye geldi. Devletin gecikme zammı hala yüzde 30...

Bu faizle kimse borcunu kapatamaz. Yeni bir af çıkarmayalım ama faizler de artık makul seviyeye çekilsin. Ödeme kolaylığı da yapılırsa esnaf borcunu öder, kazanan yine devlet olur...

Teğet geçti denilen ekonomik kriz, vergi ve sigorta primi borcu olanları deldi de geçti.

Ekonomik kriz nedeniyle; banka kartı borçlarını, tüketici kredisi borçlarını, bankalardan kullandıkları ticari kredileri ve satın aldıkları malların senet ve çeklerini ödeyemeyen milyonlarca esnaf, sanatkar, tüccar ve diğer vatandaşlar ile yüz binlerce şirket; vergi, SSK, Bağ-Kur borçlarını da ödeyemediler.

Vadesi geçtiği halde tahsil edilmemiş olan vergi ve prim alacakları inanılmaz boyutlara ulaştı. Vergi, SSK, Bağ-Kur borçları faizi ile birlikte yaklaşık 130 milyar TL. Diğer yandan gecikme zammı oranı yıllık yüzde 30 olarak uygulanmaya devam ediyor. Yüksek faizler, borçları iyice ödenemez hale getiriyor.

Ülkemiz zor günlerden geçiyor. İlk çeyrekte yüzde 13.8 küçülmemiz, reel sektörün ne kadar zor durumda olduğunun somut göstergesi.

İşsizlik daha da vahim durumda. Türkiye dünyada işsizliğin en yüksek olduğu dördüncü ülke durumuna geldi.

Devletin paraya, borçlu vatandaşın ve şirketlerin de nefes almaya ve ayakta durmaya ihtiyacı var. İnsanlar bir çözüm bekliyor.

DEVLET DE ZOR DURUMDA

2009'da bütçe 10 milyar TL açık verecek denildi. Daha haziran sonunda 23 milyar açık oldu.

IMF ile henüz anlaşmaya varılamadı.

DEVLETİN paraya ihtiyacı var.

Son 7 ayda önceki 37 aydan daha fazla iç borçlanma oldu.

ÖNÜMÜZDEKİ dönemde bu çok daha fazla olacak.

SADECE ağustosta 20 milyar TL

iç borç ödemesi var. Borç, borçla karşılanıyor...

GELİR KALMADI DENİZ BİTTİ

Bütçe açığını makul seviyeye çekmek isteyen hükümet bir yandan giderleri kısmaya çalışırken, diğer yandan gelir artışı sağlayacak yöntemler arıyor.

Bu bağlamda önce sigarada ÖTV oranı artırıldı, ardından pasaport ve sürücü belgesi gibi değerli kağıt bedelleri...

Sonra akaryakıt ürünlerinin ÖTV'si artırıldı, akaryakıt zammının ardından şekere de yüzde 5 zam yapıldı...

Yüksek öğrenim harçları artırıldı...

ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergilerde yolun sonuna gelindiği görülüyor.

Ekonomik kriz nedeniyle işletmelerin karları azaldı. Hatta sıfırlandı. Bu nedenle gelir üzerinden alınan vergilerde bir artış söz konusu olmaz.

Yani, deniz bitti...

İŞTE SİZE HAZIRDA KAYNAK

Tablodan da görüleceği üzere devletin birikmiş vergi ve sosyal güvenlik primi alacakları faizi ile birlikte yaklaşık 130 milyar TL.

Tam rakam bilinmemekle birlikte

belediyelerin, başta Emlak Vergisi

olmak üzere milyarlarca liralık tahsil edemediği alacağı var.

Yaşanan ekonomik kriz ve uygulanan fahiş gecikme zammı nedeniyle vergi ve prim borçları ödenemez hale geldi.

Devlet faizle borç alacağına, alacağını tahsil etmenin yollarını aramalı.

Belediyelere olan borçlar da dahil olmak üzere, birikmiş bu borçlar için af değil ama ödeme kolaylığı getirilebilir.

BORÇ asıllarına dokunulmaz,

GECİKME zamları TÜFE oranına göre yeniden yapılandırılır,

PEŞİN ödemek isteyene indirimli ödeme imkanı sağlanır,

TAKSİTLE ödemek isteyene 24, 30 ya da 36 ay vade yapılır.

Futbol kulüplerine 10 yılda (120 ayda) yıllık yüzde 4 faizle ödeyin diye kanun çıkmıştı.

Esnafa, sanatkara, tüccara, şirketlere de bunun dörtte biri civarında ödeme vadesi sağlanır.

Sonuçta hem devlet hem vatandaş hem de Türkiye kazanır.

İNANILMAZ BOYUTA ULAŞTI

Vadesi geçtiği halde tahsil edilmemiş olan vergi ve prim alacakları inanılmaz boyutlara ulaştı.

Vergi, SSK, Bağ-Kur borçları faizi ile birlikte yaklaşık 130 milyar TL.

Tablo aşağıdaki gibi; esnaf yüksek faiz nedeniyle vergi borcunu kapatamıyor.

BÖYLE BİR FAİZ ORANI YOK!

Günümüzde;

BANKALAR mevduata yüzde 9-11 arasında faiz uyguluyor.

GÖSTERGE tahvilin bileşik faizi yüzde 10,5'in altına geriledi.

MERKEZ Bankası'nın reeskont işlemleri için belirlediği faiz oranı yıllık yüzde 18'e, avans işlemlerinde uyguladığı faiz oranı yıllık yüzde 19'a, gecelik faizi yüzde 8,25'e indirildi.

TİCARİ kredi faiz oranları bile yüzde 30'un altında, yüzde 20'lerde. Hatta bazı müşterilere yüzde 12-13 oranında faiz uygulandığı söyleniyor.

KONUT kredilerine uygulanan faizin aylık ortalaması yüzde 1,50.

İHTİYAÇ kredilerinde ortalama yüzde 2 oranında faiz uygulanıyor...

ENFLASYON haziran ayında tüketici fiyatlarıyla (TÜFE) yıllık yüzde 5,73; üretici fiyatlarıyla da (ÜFE) yıllık yüzde -1,86 oldu. Daha da düşecek gibi...

Durum böyle iken, gecikme zammı oranı yıllık yüzde 30 olarak uygulanmaya devam ediyor. Bu da borçları ödenemez hale getiriyor.

UYGULANAN FAİZ YÜZDE 30

Vadesinde ödenmeyen vergi borçlarına 21 Nisan 2006 tarihinden bu yana aylık yüzde 2,5, yıllık yüzde 30 oranında gecikme zammı uygulanıyor. Tecil faizi ise aylık yüzde 2, yıllık yüzde 24.

AYLIK YÜZDE 3 İLAVE FAİZ

Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borçlara uygulanan faizde de durum pek farklı değil. Özellikle de gecikmenin ilk üç ayı için katlanılan maliyet yüzde 12'yi aşıyor. Vadesinde ödenmeyen Sosyal Güvenlik Kurumu (SSK, Bağ-Kur) primleri ilk üç ayda her bir ay için yüzde 3 oranında gecikme cezası uygulanarak artırılıyor. Bununla da yetinilmiyor. Ayrıca her ay için gecikme cezası eklenmiş tutarlara devlet iç borçlanma senetlerinin ortalama faizi her ay bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanıyor. Son bir yıldaki aylık gecikme zammı oranı yüzde 1,6 ila yüzde 1 arasında değişiyor.

Merkez Bankası faizi iniyor, birileri de esnafı düşünsün

BENDEVİ Palandöken (Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı): Ülkede faiz oranlarının geldiği seviye belliyken devlet kendi alacağına yüzde 30 faiz istiyor. Oysa faizi sıfırlasa bugüne kadar borcunu ödeyememiş olanlar borçlarını ödeme imkanına kavuşur, çünkü faiz tutarı ana parayı geçmiş durumda olan çok sayıda vatandaş var. Devletin uyguladığı bu faiz hem enflasyonla hem de Merkez Bankası'nın belirlediği faiz oranlarıyla uyuşmuyor. Merkez Bankası bir yandan faizleri düşürürken devletin yüzde 30 uygulaması doğru bir yaklaşım değil. Biz bu durumu daha önce defalarca gündeme getirdik. Hükümet yeni teşvik paketleri açıklayarak bu kriz ortamında sanayiciyi destekliyor ancak esnaf ve sanatkarlar için de bir şeyler yapmaları gerekiyor. Esnaf bırakın vergisini, Bağ-Kur'unu ödeyebilmeyi, günü müşterisiz kapatıyor. Esnafa soluk aldıracak bu düzenlemenin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şu da unutulmamalı, esnaf 'ben borcumu ödemem ya da ödemek istemiyorum' demiyor, biz zaten af çıkarılmasına da karşıyız. Çünkü adalet duygusu zedeleniyor ama faizler makul bir düzeye çekilir ya da kaldırılırsa, borçların ödenmesi için uygun vadeler belirlenirse herkes borcunu ödemiş olur. Böylece hem vatandaş zor durumdan kurtulur hem de devlet bu sıkıntılı süreçte kaynak sağlamış olur.

Tefeci bile % 30 faiz uygulamıyor

HİKMET Tanrıverdi (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı): Böyle bir konuyu gündeme getirdiği için AKŞAM'a teşekkür ediyoruz. Biz de Birlik olarak bu konu üzerinde çalışıyorduk ve yakın zamanda hükümetten böyle bir talepte bulunacaktık. Öncelikle devletin alacağına uyguladığı faiz deyim yerindeyse 'tefeci faizini' bile geçti. Artık tefeciler bile yüzde 30 faizle borç vermiyor. Bu nedenle ilk etapta bu faiz oranının normal ve kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesi ardından da uygun vadeler belirlenerek şirketlerin devlete olan borcunu ödemesini sağlamak gerekiyor. Özellikle kriz döneminde vergi ve SSK primlerini ödeyemeyen şirket sayısında ciddi bir artış söz konusu. Faiz oranları böyle devam ederse korkumuz o ki, devlete olan borç gittikçe artacak. Bu nedenle Maliye bir beyaz sayfa açmalı. Diğer yandan elektrik ve doğalgaz borçlarının da faizleri normal sınırların üstünde. Şu anda birçok organize sanayi bölgesinde

elektrik ve doğalgaz borcu yüzünden fabrikasını kapatmak zorunda kalan ya da yeniden üretime başlamak istediği halde bu borçları yüzünden başlayamayan çok sayıda firma var. Bizim önerimiz; tüm bunları içeren yeni bir destek programının başlaması. Hükümet, üretimi devam ettirmek ve vergi kaybını önlemek için borçları ve faizleri içeren bir çalışma yapmalı. Eğer sonbahara böyle bir destekle girersek ülke açısından çok faydası olur. Esin GEDİK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber