İstanbul Barosu'nda seçim bitti, tasfiye devam ediyor
Dünyanın üçüncü büyük barosu olan İstanbul Barosu'nda tasfiye kavgası yaşanıyor. İkinci kez başkanlık koltuğuna oturan Kazım Kolcuoğlu, Kadın Hakları Uygulama Merkezi başkanı ile üyelerini tasfiye etmekle suçlanıyor.
İstanbul Barosu'nda ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Kazım Kolcuoğlu'nun, muhalif kadın avukatları barodan uzaklaştırdığı belirtiliyor. Ekim 2004 seçimlerinde kendisine karşı aday olan Filiz Kerestecioğlu'nun, 6 yıl önce kurduğu Kadın Hakları Uygulama Merkezi (KHUM) başkanlığından istifaya zorlandığı iddia edildi. Aynı merkezde çalışan Ayten Ağırdemir'in zorla istifa ettirildiği ve davaların genç avukatlara yönlendirildiğini belirten Kerestecioğlu, yönetimin uygulamalarına tepki göstererek istifa etti.
Kerestecioğlu, baronun kadın ayrımcılığı yaptığını söyledi. Ağırdemir de, particilik zihniyetiyle başarılı bir merkezin kapatılmak istendiğini ifade etti. Baro Yönetim Kurulu'nda; Avrupa Birliği, çocuk ve kadın hukuku alanından sorumlu avukat Nazan Moroğlu ise eleştirileri yersiz buldu. Moroğlu, yönetim olarak iki avukat için ?istifaya davet' kararı almadıklarını söyledi.
18 bin 600 avukatın kayıtlı olduğu, dünyanın üçüncü büyük barosunda Ekim 2004'te başkanlık seçimi yapıldı. Kazım Kolcuoğlu, baroya ikinci kez başkan oldu. Göreve geldiği ilk dönemde baronun CMUK merkezinde çalışan avukatların görevine son vererek bunların yerine İşçi Partili avukatları getirmekle suçlanan Çağdaş Avukatlar Grubu Önce İlke adayı Kolcuoğlu, Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan yönetim kurulu adayı olan Filiz Kerestecioğlu ve seçimden bir gün önce demokrasi kurultayında baronun yönetimini eleştiren Ağırdemir'i istifaya çağırdı.
Yönetim ayrıca, Kadın Hakları Merkezi'nin kurucuları arasında olan ve kadına yönelik şiddet konusunda mastır yapmış Nurdan Düvenci'yi görevinden alarak Avukatlık Hakları Komisyonu'na atadı. Altı yıldır 400 üyesiyle binlerce mağdura avukatlık hizmeti verdiklerini kaydeden Ayten Ağırdemir, yönetimin merkezin çalışmasını engelleyerek kadın ayrımcılığı yaptığını vurguladı.
Ağırdemir, ?Barolar parti değildir. Parti gibi çalışamaz. Kendileri gibi düşünmeyen avukatları tasfiye etmeye çalışıyorlar.? dedi.
Avukatlar gönüllü çalışıyor
KHUM, 40 bin telefonla danışma, 5 bin 500 yüz yüze danışmanlık hizmeti verirken, 5 bin 184 yoksul kadının da davasını üstlendi. Merkezde çalışan avukatların kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konusunda eğitim aldıklarına dikkat çeken Ağırdemir, baroya başvuran kadınların bu konuda herhangi bir eğitim almamış genç avukatlara yönlendirildiğini belirtti.
Merkezin dosya başına 243 milyon lira para aldığına dikkat çeken Ağırdemir, bir davanın en az 3-4 yıl sürmesi nedeniyle maddi bir beklenti içinde olmadıklarını kaydetti. Baronun mağdur kadın davalarını merkeze göndermeyerek çalışmaları engellediğini belirten Ağırdemir, ?Sırf diğer gruptan aday oldu diye ya da baro genel kurulu gibi avukatların iki yılda bir sorunlarını, görüşlerini ifade ettiği bir platformda yönetim aleyhinde konuşma yaptı diye, istifaya davet edileceksek, bu avukatlara yöneltilmiş bir tehdittir.? diye konuştu.
Barodaki komisyonların ve merkezlerin kurumsallaşması gerektiğine dikkat çeken Filiz Kerestecioğlu, bir avukatın her gün 14.00-17.00 arası nöbet tuttuğunu ve mücadelelerinde samimi olduklarını dile getirdi. Kerestecioğlu, böyle bir merkeze sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Baro yönetim kurulunun kadın hakları sorumlu üyesi Nazan Moroğlu ise olayda başka bir adayı destekleyen avukatların ?kadın merkezindeki konumlarını kullandıklarını' iddia etti. Amacın yeni yönetimi yıpratmak olduğunu söyleyen Moroğlu, tüm komisyonların uyumlu bir çalışma ortaya koyduğunu, sadece kadın hakları merkezinin kişisel endişelerle farklı bir çaba içinde olduğunu söyledi. Baro yönetimi olarak avukatları istifaya davet etmediklerini kaydeden Moroğlu, Nurdan Düvenci'yi de ihtiyaç olduğu için başka bir komisyona atadıklarını açıkladı.
zaman