Başsavcı, görev suçundan dolayı değil, tehdit ve adi suçtan dolayı tutuklandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Şubat 2010 13:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yargıda yaşanan krizle ilgili basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. Arınç yaptığı açıklamada, Başsavcı Cihaner'in tehdit ve adi suç işlediği iddiasıyla tutuklandığını söyledi. İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları:

HSYK'nın kararını yargıya darbe olarak nitelendirdiniz. Erzincan cumhuriyet başsavcısının, cemaatlerle ilgili bir soruşturma yürütürken görevden alınması, bir darbe değil midir?

Siz ve sizin televizyonunuz sürekli başsavcının bu soruşturma nedeniyle tutuklandığını söylüyor. Oysa mahkemenin gerekçesinde, başsavcıya yöneltilen suç Ergenekon örgütü diye isimlendirilen örgütün üyesi olmaktır, tehdit ve adi suçlardır.

Yani bir kısım medyada, elbette her savcı cumhuriyet savcısıdır. Milletimiz adına soruşturma yapar.

Bir yargı süreci içinde hakim ve savcı birbiriyle uyumuş, ağır cezalık bir suç olduğuna karar vermiş, bu delilleri karartma endişesi taşımışsa, buna elbette bütün medyanın da saygı duyması gerekir. Hükümetin emri ve talimatıyla bu soruşturma yapılmıyor. Erzincan'la ilgili olarak başka soruşturmalar var.

Mesleğe kabule etme, kadro dağıtma v.s halbuki dün HSYK ne diyor? CMK'nın 250. maddesi ihlal ederek, görev ve yetki aşımı. Belli savcıların yetkilerin kaldırılması, suç duyurusunda bulunulmasına diyor.

Yetkileri alınabilir. Bu kanunda belirtilmiştir. İstanbul'daki soruşturmayı yürütenler hakkında bundan 3-4 ay önce HSYK'nın onları görevden alma çabaları da hatırlanırsa, bu HSYK'nın görevidir.

Ama orada yapılan soruşturmayı, hakim ve savcıların ne yaptıklarını, bunun HSYK tarafından suç olup olmadığını tespit etmek, HSYK'nın görevi değildir. İtirazımızın nedeni budur.

HSYK'nın çok saygıdeğer üyeleri bizi dinliyorlar. Onlara şu soruları sormayı gerçekten önemli buluyorum.

Ey HSYK'nın 5 tane saygı değer üyesi, yetkileri kaldırılan savcılar hakkında size ulaşan bir soruşturma var mıdır? Biz biliyoruz ki yoktur, bir şikayet olmamış, soruşturma yapılmamıştır.

Siz bu kararı alırken, bir soruşturma raporuna dayanıyor musunuz?

Suç duyurusunda bulunan kararda adı geçenlerin hangi tespitlere dayanarak yetkileri kaldırılmıştır. Ne yaptılar da bu yetkiler onların üzerinden alınıyor.

İnceleme ve soruşturma yapılmadan, beklenmeden, acele işlemin nedeni nedir? Hiç kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz. Herkes yargının önüne çıkar. HSYK hangi bilgiye dayanmıştır?

Soruşturmanın içeriği hakkında, HSYK'ya ulaşmış herhangi bir bilgi ve belge var mıdır? Siz yargı kurulu değilsiniz, siz idari bir kurulsunuz.

Siz atamalara bakarsınız, siz mazeretleri incelersiniz, siz Yargıtay üyelerini seçersiniz. Ama bir yargı kurumu gibi, bu mahkeme ne yaptı, bu kararı nasıl verdi gibi elinizde böyle bir yetki yok.

Madem ki soruşturma gizlidir, siz bu gizli soruşturma içerisindeki bilgi ve belgeler hangi yasal usullerle bunları temsil ettiniz.

Sizin içinizden bir HSYK hakkında yapılan tartışmaları hatırlıyoruz. Bunlar unutulmamışlar, siz 4 arkadaş hangi delillerle bu kararı aldınız.

Bu savcıları görevden alırken, yasal gerekçe göstermemeyi neden seçtiniz?

Daha da uzatabiliriz bu soruları. Şunu tekrar ifade edeyim. HSYK, hakimlerin yetkisi görevlerini geri verebilir.

Ama Erzurum'daki başsavcının, Erzincan'daki başsavcı için, diyelim ki birilerine tehdit yaptığı şeklindeki bir inceleme yapılırken, bundan rahatsızlık duyuluyor ve HSYK'da yetki alınıyorsa, bu soruların cevabının bugün verilmesi gerekiyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber