Vali Güler, İstanbul ile ilgili mutluluk ve pişmanlıklarını anlattı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 28 Mayıs 2010 14:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Valisi Muammer Güler, 7,5 yıllık görev süresi boyunca İstanbul'da pek çok iyi ve kötü gelişme yaşandığını belirtti. Olumsuz bazı olaylara İstanbullularla birlikte tanıklık ettiğini belirten Vali Güler, kendisini en çok üzen olayların başında 15-20 Kasım 2003 yılında meydana gelen patlamalar ve geçtiğimiz yıl yaşanan sel olayları olduğunu söyledi.

Vali Güler, 2007 ve 2008 yılında yaşanan 1 Mayıs olaylarının ise çok sıkıntılı olaylar olduğunu dile getirdi. Vali Güler, "1 Mayıslar Keşke olmasaydı" ifadesini kullandı.

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevine getirilen Muammer Güler, makamında düzenlediği basın toplantısıyla 7,5 yıllık icraatlarını değerlendirdi. Yeni görevi dolayısıyla 17 Şubat 2003 tarihinden bu yana yürüttüğü İstanbul Valiliği görevinden ayrıldığını belirten Muammer Güler, görevini Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu'ya devretmekten büyük onur duyduğunu ifade etti. Güler, görev süresi boyunca kendisine her türlü desteği veren kamu kuruluşları, özel sektör, meslek teşebbüsleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, Yargı üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve basın yayın kuruluşlarına teşekkür etti.

7,5 yıllık görev süresi boyunca İstanbul ili genelinde asayiş ve güvenliğin temini ve huzur ortamının sağlanması noktasında çok önemli gayretler sarf edildiğini aktaran Vali Güler, suçun ve suçluların tespiti konusunda başlatılan MOBESE sisteminin bütün Türkiye'ye yayıldığını ve çok önemli sonuçlar alındığını belirtti.

İstanbul'un öneminin hiçbir zaman geri kalmayacağını vurgulayan Vali Güler, İstanbul'un hem Türkiye, hem dünya ve bölge için, finans merkezi olması, engin bir tarih ve kültür hazinesi olması açısından her zaman önemini sürdüreceğini belirtti. İstanbul'un son 7 yılda geldiği noktayı kendisinin de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sevinçle karşıladığını dile getiren Vali Güler, özellikle turizm alanında gelinen noktanın önemli olduğunu ifade etti. İstanbul'da yaşayanların İstanbul'u sahiplenmesinin de önemli olduğuna vurgu yapan Vali Güler, vatandaşların bir sorumluluk anlayışı içerisinde İstanbul'un meselelerine sahip çıkmaları gerektiğine işaret etti.

MEMURİYET HAYATIMI İSTANBUL VALİLİĞİ'NDE SONLANDIRMAYI PLANLAMIŞTIM

Devletin kendisine verdiği imkândan dolayı şükranlarını sunan Vali Güler, devlete karşı görevini hem şahsından hem de ailesinden yaptığı fedakârlıklarla şimdiye kadar sürdürdüğünü aktardı.

İstanbul'dan İstanbullulara hesap vererek ayrıldığını dile getiren Vali Güler, 7,5 yıllık görevi boyunca tek bir gün izin kullanmadığını aktardı. Vali Güler, "Tek bir gün Cumartesi Pazar'ım boş geçmedi. Cumartesi Pazar'ımın beraberce boş olduğu bir zaman olmadı. Sadece Cumartesi veya sadece Pazar'ımın boş olduğu 4 günü geçmemiştir. O da önceden belli olmadığı için bir şey yapılmamıştır. Böylesine bir 24 saat görev gerektiren bir hizmet yürüttük. Devletime son bir görev yapmak üzere İstanbul Valiliği'nde memuriyet hayatımı noktalamak için bir planlama yapmış olmama rağmen devletimin bana teveccüh göstererek tevdi ettiği, çok şeyler beklediği ve bu gün özel bir misyonla kurulmuş Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda ülkem için son derece önemli bir görevi de yine aynı gayretle, geceyi gündüze katarak, bu kez belki daha büyük sorumluluklar alarak yürütmeye çalışacağım. Görevin zorluğunu biliyorum ama bu görevle ilgili bütün kurumların yardımcı olacağını biliyorum. Terör mücadelesi ülkemiz için büyük önem arz eden bir mücadeledir." ifadesini kullandı.

Vali Güler açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin "7,5 yılda sizi en çok üzen ve mutlu eden olaylar nelerdi?"sorusu üzerine Vali Güler şu cevabı verdi: "2003'ün 17 Şubat'ından beri neler oldu neler oldu. Bunların içerisinde elbette iyi şeylerde var, hepimizi üzen olaylarda var. Toplumsal olaylar, tabii afetler siyasi cinayetler var. Kamuoyunun gündeminde gerek bizi gerek çalışma arkadaşlarımızı tenkit edilen eleştirilen çok konu oldu. 14 milyon kişi hareketli nüfus aldığımızda Avrupa'nın 9. büyük yerleşiminde elbette olaylar olacaktır. Bunların tolere edilebilir nitelikte olması esastır. Buna hakimiyet önemlidir. Tabiî ki sizlerin de bildiği 15 - 20 Kasım 2003'deki bombalama olayları gerçekten İstanbul'daki görevim boyunca beni çok üzen olaylardır .Geçtiğimiz yaşadığımız sel felaketinde çok büyük ıstıraplar yaşadım. Hemen sizin aklınıza gelen siz sormadan ben söyleyeyim. 2007 ve 2008'deki 1 Mayıs olayları gerçekten çok sıkıntılı olaylardı. Bir nebze 2009'da tolere edilmeye çalışıldı ama 2010'da bütün bunların karşılıklı anlayış ve hoşgörü içinde artık çözüme kavuşabildiğini görmenin de mutluluğunu yaşıyorum."

KEŞKE 1 MAYISLAR YAŞANMASAYDI

Basın mensuplarının "Görev süreniz boyunca 'keşke yapsaydım, ya da yapmasaydım' dediğiniz olaylar oldu mu?" şeklindeki soru üzerine Vali Güler, "Keşke biraz daha vaktim olsaydı diye ukte kalmış olabilir" diye cevap verdi. "Günler 24 saatten biraz daha fazla olabilir miydi acaba?" diye konuşan Vali Güler, 'Boş vakitlerinizde ne yaparsınız?' soruların 'uyurum' cevabını verdiğini söyledi. Vali Güler, "İnsanın ancak uyamaya yetecek kadar, o da normal uyuma saatinin biraz altındaki saatler oluyor. Evet elbette yapmak istediğimiz şeyler var. Ama önemli olan olaylar geçtikten sonra konuşmak değil. İstanbul hem günü ve yarını yaşayan bir şehir. İstanbul dünü çabuk unutan bir kent. Olaylardan ders alabilmek. Yeni faaliyet alanları geliştirebilmek lazım. Tabiî ki 'keşke böyle olmasaydı' dediğimiz zamanlar olmuştur. Düşünün ki toplumsal olaylarda hatayı sadece kendinizde değil başkalarında da görebileceğiniz zamanlar oldu. Yani 1 Mayıs olayları keşke 2007 ve 2008'de yaşanmasaydı. Ama bunu tek taraflı olarak değerlendirmiyorum. Bir suçlama içinde de değilim. 2010 1 Mayıs'ının güzel geçmesinde hem işçi örgütlerinin hem de bizim karşılıklı anlayışımız bir ortak noktada buluşmamız etkili olmuştur." şeklinde konuştu.

Basın mensuplarının yeni görev alanı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı hakkındaki soruları üzerine Vali Güler, Müsteşarlığın yeni bir konsept olduğunu söyledi. 80'li yılların başından itibaren terörle mücadelede ortak ve verimli bir çalışma gerçekleştirilmesi ve bu mücadelede stratejik planlamaların yapılması, koordinasyonun sağlanması için bir arayış olduğunu belirten Vali Güler, bunun aynı zamanda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde de karşılığı olduğunu belirtti. Müsteşarlığın başlangıçta Başbakanlık bünyesinde kurulmasının düşünüldüğünü ancak daha sonra İçişleri Bakanlığı bünyesinde karar kılındığını aktaran Vali Güler, "Şu anda terör mücadelesini sürdüren pek çok kurum var ama bunların arasında bir koordinasyona ihtiyaç var. Bunun sağlayacak ve ben bilgim ve tecrübemle buna katkı sağlamaya çalışacağım. Ayrıca istihbarat değerlendirme merkezi terörle ilgili stratejik istihbaratın toplandığı analiz edildiği ve uygulamaya yönelik tedbirlere dönüştürülebileceği bir merkeze dönüştürülüyor." ifadesini kullandı.

Vali Güler, kurulacak müsteşarlığın yerinin ise Ankara Kızılay'daki eski TOBB binası olacağını ve kadronun ise kendisinin göreve başlamasından sonra oluşturulacağını ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber