Bem-Bir-Sen'in 2010 yılı toplu görüşme talepleri

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 19 Ağustos 2010 17:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2010 YILI TALEPLERİMİZ

I-GENEL TALEPLER

TALEP 1-

YENİ, SİVİL, DEMOKRATİK VE İNSAN MERKEZLİ BİR ANAYASA HAZIRLANMALIDIR

2010 yılı içinde hazırlanan Anayasa değişiklik paketi bazı ana başlıklarda beklentileri karşılasa da halen Anayasamızda sivil, demokratik unsurlardaki eksiklikler devam etmektedir. Bu nedenle de toplumun genel talepleri dikkate alınarak yeni, sivil, özgürlükçü, demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Sendikalar ve diğer STK'ların da görüşleri alınarak hazırlanacak olan yeni Anayasa'da, evrensel hukuk kuralları referans alınarak, insan, temel hak ve hürriyetlerinin kullanılmasını engelleyici tüm unsurlar ortadan kaldırılmalıdır.

TALEP 2-

ANAYASAL HAKKIMIZ OLAN TOPLU SÖZLEŞME HAKKI İLE İLGİLİ OLARAK İKİNCİL MEVZUATTAKİ DEĞİŞİKLİKLER İVEDİLİKLE YAPILMALIDIR

Toplu sözleşme ve grev anayasal hakkımızdır. Nitekim yürütme organı son yaptığı, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan ve referanduma konu olan Anayasa değişiklik paketinde kamu görevlilerinin de toplu sözleşme hakkını düzenleyen maddelere yer vermiştir. Ancak anılan bu değişiklik tek başına yeterli olmayıp; grev hakkı ve ikincil mevzuattaki değişikliklerin de bir an önce yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Aksi halde yani ikincil mevzuatta gerekli değişikliğin yapılmaması veya geciktirilmesi halinde daha önce yaşanan bürokratik engellerin yaşanması kaçınılmazdır.

Şöyle ki;

Daha önce açık yüksek yargı kararları, Anayasa'nın 2, 5, 10 ve 90. maddeleri; ILO kararları ile Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmeler olmasına rağmen sadece ikincil mevzuatta yer alan bir kanun maddesi hükmü gerekçe gösterilerek sendikamızın yapmış olduğu sözleşmeler ile ilgili olarak bürokratik sorunlar çıkarılmaktaydı. Dolayısıyla sadece Anayasa'da yapılacak bir değişiklik yaşanılan bürokratik sorunları çözmeye yetmeyecektir. Bu nedenle de sağlıklı toplu sözleşme yapılabilmesi için 657 ve 4688 sayılı kanunlar başta olmak üzere sair ikincil mevzuat üzerinde derhal çalışmalar başlatılarak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Yapılacak bu düzenlemelerde sendikamızın örgütlü olduğu yerel yönetim kurumlarında, yerel yönetim kurumları ile toplu sözleşme yapabilmesinin önündeki bürokratik engellerin kalkmasını sağlayacak düzenlemelere yer verilmelidir.

İkincil mevzuatta yapılacak değişiklikler kapsamında; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun memura ek ödeme sağlamayı kısıtlayıcı 146. maddesinin ikinci fıkrasında parantez hükümde ?Gençlik ve Spor Hizmetlerinde uygulamasında fiilen görevlendirilenler hariç? denilmektedir. Parantez kısmında yer alan hükmüne Yerel yönetim hizmetlerinde çalışanlar lafzının eklenmesini talep ediyoruz.

Gerekli ikincil mevzuat düzenlemelerinin yapılarak toplu sözleşme önündeki bürokratik engellerin kaldırılması öncelikli ve VAZGEÇİLEMEZ TALEBİMİZDİR.

TALEP 3-

ANAYSA DEĞİŞİKLİK PAKATİNDE YER ALAN TOPLU SÖZLEŞME MADDESİNE DE İSTİNADEN BU İRADENİN GEREĞİ OLARAK AVRUPA SOSYAL ŞARTI'NIN 5 VE 6. MADDESİNDE BULUNAN ?ÇEKİNCE? İVEDİ OLARAK KALDIRILMALIDIR.

TALEP 4-

YEREL YÖNETİMLER BAKANLIĞI BİR AN ÖNCE KURULMALIDIR

Yerel yönetimler insanın doğumundan ölümüne kadar geçen sürede sürekli ve süresiz olarak hizmet üretmek ve sunmak zorundadır. Sürekli değişen ve gelişen dünyada çağımıza uygun hizmet üretmekle mükellef olan yerel yönetimler birçok yerde ne yazık ki istenilen ve beklenen hizmeti üretememektedir.

Bu konuda önemli sebeplerden birisi de Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını imzalamış olmasına rağmen yönetim modeli oluşturulmamış olmasıdır.

Yerel yönetimlerin ve yerel yönetimlerde istihdam edilen kamu çalışanlarının birikmiş devasa sorunları karşısında iş yoğunluğu ve iş yükünün fazla olması sebebi ile çözüm üretemeyen İçişleri Bakanlığı bu yapısı ile sorunun parçası durumundadır.

Yeni ve çağın gereklerine uygun yerel yönetimlerin oluşturulması, hizmet kalitesi ve sürekliğinin sağlanması, biriken devasa sorunların hızlı çözülebilmesi için Yerel Yönetimler Bakanlığı'nın kurulması elzemdir.

Son kabine değişikliği öncesinde Bakanlığın kurulacağı yetkililerce ifade edilse de bu gerçekleşmemiştir. Önceliğimiz bu bakanlığın kurulması yönündedir ancak bu sağlanıncaya kadar Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün münhasıran bir Devlet Bakanlığı'na bağlanması gerekmektedir.

TALEP 5-

4688 SAYILI YASA TÜMÜYLE DEĞİŞTİRİLMELİDİR

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun tamamı, uluslararası normlara uygun olarak ve sendikaların teklifleri alınarak yeniden düzenlenmelidir.

TALEP 6-

SİYASET VE TİCARET YASAĞI KALDIRILMALIDIR

Devlet memurlarına uygulanmakta olan siyaset ve ticaret yapma yasağı kaldırılmalı, en tabii hak olan bu haklar işçi personelde uygulandığı gibi uygulanmalıdır.

TALEP 7-

İTFAİYE VE ZABITA MEMURLARI İLE DİĞER BAZI KADROLARDA YAŞANAN KADEME-DERECE İLERLEMESİNDEKİ KISITLAMALAR KALDIRILMALIDIR

Norm Kadro uygulamasında gerekli değişiklik yapılarak itfaiye ve zabıta memurlarında yaşanan, diğer bazı kadrolarda da var olan kademe?derece ilerlemesinin önündeki sınırlama kaldırılmalıdır.

Her memur 657 DMK ve 631 sayılı KHK'nin öngördüğü şekilde tahsil ve hizmetine göre en yüksek dereceye kadar yükselebilmelidir.

TALEP 8-

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ AYLIKLARI ZAMANINDA ÖDENMELİ, GENELGELERE UYMAYAN SORUMLULAR HAKKINDA YASAL İŞLEM BAŞLATILMALI

Belediye çalışanlarının aylıklarını zamanında alabilmeleri için gerekli bağlayıcı tedbirlerin alınması ve genelgelere uymayanlar hakkında derhal yasal işlem başlatılarak personelin mağduriyetine son verilmelidir.

İller Bankası'ndan gönderilen genel bütçe payı ?ödenek tahsisli? olarak belediye çalışanlarının aylıklarına karşılık gönderilmelidir. İller Bankası'ndan gönderilen payların yetmemesi durumunda, yetmeyen kısım kadar İller Bankası'na borçlandırma yapmalı ve çalışanların birikmiş alacakları 6 ay içerinde ödenmelidir. Maaşları ödemeyen Belediye Başkanları'na İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni vermeyerek yaptığı koruma kalkmalı ve haklarında yasal müeyyideler uygulanmalıdır. Şöyle ki;

Özellikle belde belediyeleri ile küçük ilçe belediyelerinin başını çektiği onlarca belediyede kamu görevlilerinin maaşları düzenli olarak ya hiç ödenememekte ya da kısmi ödemeler yapılmaktadır. Bu durum tek geçim kaynağı maaşı olan kamu görevlileri için bir yıkım teşkil etmektedir. Öyle ki bazı belediyelerde 36 aya varan sürelerde hiç maaş alamamış kamu görevlileri bulunmaktadır. Hatta bu personele ?Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu? dahi adres olarak gösterilmiştir. Yani kamu görevlileri sosyal yardıma muhtaç edilmektedir. Bu durumun önüne geçmek adına ihtiyaç fazlası personelin ivedilikle açık olan başka kurumlara kaydırılması için gerekli önlemler alınmalı ve maaş ödemeyen belediyelerdeki sorumlulara verilen soruşturma izinlerindeki oluşturulan koruma kalkanı kaldırılmalı, yapılacak kovuşturma neticesinde sorumluluğu bulunanların cezalandırılması için gerekli şartlar oluşturulmalıdır. Ayrıca konu ile ilgili 2009 yılı Mutabakat Metninde yer alan hükümler acilen uygulanmalıdır.

Başbakanlık Genelgesi ile düzenlenen kapanan Belediyelerdeki norm kadro fazlası personelin başka kurumlara naklinin Valiliklerde oluşturulan komisyonca karar verilmesinde bu kapsama personel maaşını ödeme güçlüğüne düşmüş Belediyelerinde alınması sorunu çözümleyecektir.

TALEP 9-

YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARI ÜRETTİKLERİ HİZMETLERDEN ÜCRETSİZ

FAYDALANMALIDIR

Belediye ve İl Özel İdare Çalışanlarının ürettikleri hizmetlerden ücretsiz olarak yararlanmaları için gerekli düzenleme yapılmalıdır. 08.01.2002 Tarih ve 4736 sayılı kanunun mucibince Bakanlar Kurulunca bu konuda gerekli düzenleme gerçekleştirilmelidir.

TALEP 10-

YEREL YÖNETİMDEKİ SÖZLEŞMELİ VE VEKİL MEMUR PERSONELİN ASALETEN ATANMALARI SAĞLANMALIDIR

Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Mahalli İdare Birlikleri'nde istihdam edilen 657 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli ve vekil memur personellerin asaleten atanmaları sağlanmalıdır. 22/04/2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlan Belediye ve Bağlı Kuruluşları İle Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına İlişkin Esaslar hükümlerine göre geçici işçi konumunda çalışanlardan kadrolu işçi haline getirilenlere göre yine önceden işçi statüsünde olan ancak yüksek öğrenim görmüş personelden sözleşmeli memur kapsamına alınanların iş güvenliği arasında fark olmuştur. Kadrolu işçi olanların iş güvenliği söz konusu iken sözleşmeli memurluğa geçenlerin iş güvenliği kadrolu olmamaları nedeniyle daha azdır. Bu fark ortadan kaldırılarak sözleşmeli personelin de kadroya geçirilmesi gereklidir.

TALEP 11-

BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCILARININ ÖZLÜK HAKLARI YENİDEN DÜZENLENMELİDİR. İL ÖZEL İDARELERİNDEKİ YENİ YAPILANMA, ÖZLÜK HAKLARINDA DA YENİ DÜZENLEME GEREKTİRMEKTEDİR

Belediye Başkan yardımcılarına makam tazminatı ödenmemektedir. Bu nedenle Belediye Başkan Yardımcılarının bu mağduriyetinin giderilmesi için 5393 sayılı kanunun 49. maddesinin 8. paragrafından sonra gelmek üzere;

?En son nüfus sayımı sonuçlarına göre; nüfusu 250.000 ve daha fazla olan İl, İlçe ve Büyükşehir sınırları içerisindeki ilçe Belediye Başkan yardımcıları Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılarının yararlandığı özlük haklarından, nüfusu 250.000'ın altında olan İl, İlçe ve Belde Belediye Başkan yardımcıları Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanlarının yararlandığı özlük haklarından aynen yararlanır? ifadesinin eklenmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi 5302 sayılı yasa ile il özel idareleri yeni bir yapılanma sürecine girmiştir. Bu yasayla görev yetki ve sorumluluk alanları ile birlikte idari yapıda ciddi değişiklik yapılmıştır. Bu idari yapının sorumlularını özlük hakları ile ilgili olarak aşağıda belirtilen sorunlar giderilmelidir:

657 sayılı yasaya göre ek göstergeleri belirleyen I ve II sayılı cetvellerde il özel İdaresi genel sekreter yardımcılarının ek göstergeleri bulunmamaktadır. Bu eksiklik bir an önce (en az 3600 olarak belirlenerek) giderilmelidir. 5302 sayılı İl özel idaresi yasasında bazı değişiklikler (25, 35 ve 36. maddeleri) gerçekleştirilmelidir. Genel Sekreter ve Genel sekreter Yardımcılarının İş güçlüğü, iş riski, teminde güçlük zammı ve mali sorumluluk zammı belirlenirken Büyükşehir ve diğer iller ayırımı yapılmamalı tüm illerde eşit olmalıdır. Özel hizmet tazminatı belirlenirken de tüm iller eşit olmalıdır. İl özel idare birim müdürleri de bakanlık il müdürlerinin tüm özlük haklarından yararlandırılmalıdır. Ayrıca İl özel idarelerinde işlemlerin daha sağlıklı yürütülmesi için Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosunun Teknik ve İdari olmak üzere ikiye çıkarılması gerekmektedir.

TALEP 12-

SENDİKAL ÇALIŞMA YAPABİLME SÜRELERİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

Sendikaların ülke genelinde ve bütün kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde teşkilatlanmasına destek olunması amacıyla mesai saatleri içerisinde sendikal çalışma yapılabilmesine ilişkin süre artırılmalıdır.

TALEP 13-

İŞÇİLİK SÜRELERİ KAZANILMIŞ HAK AYLIKLARINDAN SAYILMALIDIR

01.03.1982 tarihinden sonra memuriyete başlayan tüm kamu görevlilerinin İşçilik süreleri kazanılmış hak aylıklarından sayılmalıdır.

TALEP 14-

TÜM KURUM AMİRLERİ VE SENDİKA YÖNETİCİLERİNİN İL İDARESİ KOMİSYONLARINDA GÖREV ALMASI SAĞLANMALIDIR

İl İdaresi Kanunu'nda değişiklik yapılarak tüm kurum amirleri ve Yerel Yönetim Hizmet kolundaki sendika yöneticilerinin, İl İdaresi Komisyonları'nda görev alması sağlanmalıdır.

TALEP 15-

Kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı yargılanmaları halinde (rüşvet, irtikap ve yüz kızartıcı diğer suçlar hariç) kurum tarafından bu memurlar için üçüncü şahıslara karşı kendilerine hukuki yardım yapılmalıdır. (Avukat tahsis edilmelidir.)

TALEP 16-

9. Çalışma Meclisi'nin aldığı karar gereğince çalışanlar ?Sosyal ortaklar?lardan birisidir. Sosyal ortak olmanın gereği olarak hazırlanacak kanun ve yönetmelik taslaklarının hazırlık safhasında mutlaka sendikaların görüşleri alınmalı ve alınan görüşler bu taslaklarda yer almalıdır.

TALEP 17-

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan memurların, tek hekim tarafından verilen hastalık raporlarının yedi (7) günü geçmesi halinde, yedi (7) günü geçen her gün için yan ödeme ve özel hizmet tazminatından kıstelyevm kesinti yapılmamalıdır.

TALEP 18-

DEVLETİN ASLİ VE SÜREKLİ İŞLERİ MEMURLAR ELİYLE YAPILMALIDIR

Anayasa'da 128. maddesinde ??devletin asli ve sürekli işleri memurlar eliyle yapılır? denilmektedir. Hali hazırda birçok kamu kurumunda işçilere, memur görevi (amirlik dahil) yaptırılmaktadır. Anayasa ve yasalarda tarif edildiği üzere devletin asli ve sürekli işleri işçiler eliyle değil memurlar eliyle yaptırılmalı, bu konuda Anayasa ve yasaların gereği uygulanmalıdır.

Özellikle örgütlü olduğumuz yerel yönetim kurumlarında işçi personel, memur personelin amiri konumunda görevlendirilmektedir. Bu durum açıkça ?Çalışma Barışına? aykırıdır. Bu tür görevlendirmeler hukuki sorumlulukları bulunan memur personeli zor durumda bırakmakta ve özellikle idareciler tarafından adeta kamu görevlileri üzerinde baskı unsuru olarak kullanılmaktadır. Bunların önüne geçmek adına işçi personelin memurların amiri olarak görevlendirilmesi halinde gerekli yaptırımlar uygulanmalı, konuya ilişkin genelge çıkarılmalıdır.

TALEP 19-

BELEDİYE VE İL ÖZEL İDARELERİ'NDE BASIN-HALKLA İLİŞKİLER-İLETİŞİMCİ KADROLARINA YER VERİLMELİDİR

657 Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinde değişiklik yapılarak yerel yönetimlerde (Belediye ve İl Özel İdareler) istidam edilen İletişim Fakülteleri Mezunları'nın mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli düzenleme yapılmalıdır. Çağın gereği olarak kadro cetvelinde basın, halkla ilişkiler ile iletişimci kadrolarına yer verilmesi gerekmektedir.

TALEP 20-

İKTİSAT MÜFETTİŞLERİ DE DİĞER MÜFETTİŞLERİN YARARLANDIĞI HAKLARDAN YARARLANMALIDIR

Belediyede görev yapan İktisat Müfettişleri, Teftiş Kurulu Müdürlüğü'ndeki diğer müfettişlerle aynı yetki görev ve sorumluluğu yüklenmiş olmalarına rağmen diğer müfettişlere verilen haklar iktisat Müfettişlerine verilmemektedir. Bu haksızlık giderilerek iktisat müfettişleri diğer müfettişlerle aynı özlük haklarına sahip olmalıdır.

TALEP 21-

KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE EDEN PERSONELE TEŞVİK UYGULAMASI GETİRİLMELİDİR

Belediye ve İl Özel idareleri'nde kaçakçılıkla mücadelede (Kum, Çakıl, LPG, Maden, sebze, meyve vb) eden personele yakalanan malın satışından elde edilen gelirden 552 K.H.K belirtildiği gibi pay verilerek teşvik uygulanmalıdır.

TALEP 22-

ASIL İŞ DIŞINDAKİ GÖREVLENDİRMELER ÜCRETLENDİRİLMELİDİR

Yerel Yönetimlerde asıl işinin dışında çeşitli komisyonlarda görev alan memur personele aldığı sorumluluk ve yaptığı işin karşılığında her hangi bir ücret ödenmemektedir. Bu türde görev yapan personele toplantı başına encümen üyeleri için belirlenen bedelin ödenmesi gerekmektedir.

TALEP 23-

GÖREV TAZMİNATI KARARNAMESİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE KONMALI, YAYGINLAŞTIRILMALIDIR

2002 yılında yürürlüğe konulan 631 sayılı KHK ile kamuda çalışan tüm memurlara kademeli olarak görev tazminatı verilmesi öngörülmüştü.

631 Sayılı KHK'nin 14. maddesinde yer alan genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeler, meslek kuruluşları, kefalet sandıkları, mahalli idareler ve bunların birlikleri hariç olmak üzere,) ifadesi değişmelidir ve Mahalli idareler ve bağlı kurumlar için getirilen kısıtlanma kaldırılmalıdır

Kararnamenin 11. maddesi, kamu görevinde 5 hizmet yılını dolduran çalışanların bu tazminattan faydalanacağını hükme bağlamıştır. Ancak bu ödeme çok sınırlı sayıda daire başkanı ve üst unvanlarda çalışanlara yapılmıştır.

Çeşitli hukuk mücadelesi sonucu Danıştay'ın verdiği karar, görev tazminatlarının tüm çalışanlara ödenmesi yolunda olmuştur.

Ancak Danıştay kararı uygulanacağı yerde ilgili Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırmıştır. Oysa sorunun çözümü KHK'yi yürürlükten kaldırmak değil, görev tazminatlarını tüm memurlara yaygınlaştırmaktır. Geçmişte 631 sayılı KHK ile yapılan görev tazminatı ödemesinin 5 hizmet yılını dolduran tüm memurları kapsayacak şekilde uygulamaya konularak adaletsizliğin giderilmesi gerekmektedir.

TALEP 24-

MALİ HİZMETLER UZMANLIĞI KADROLARINA YETERLİLİĞİ OLAN YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARI DA ATANABİLMELİDİR

Belediye ve il özel idarelerinde bulunan mali hizmetler uzmanlığı kadrolarına yapılacak atamalarda Maliye Bakanlığı'nın yayımlamış olduğu genelge ile belediye ve il özel idarelerinde istihdam olunan personelin bu kadrolara atanması engellenmiştir. Maliye Bakanlığı kendi kadrosundaki vezne memurunu dahi layık gördüğü bu kadrolara belediye ve il özel idarelerinde çalışan; konularında bilgili, yıllarca bu işi yapmış, eğitimlere katılmış, sertifika almış personeli layık görmemektedir. Bu yanlışlığın bir an önce düzeltilmesi ve belediye ve il özel idarelerinde çalışan personelden yeterlilikleri olanların 5018 sayılı kanunda düzenleme yapılarak bu kadrolara atanması sağlanmalıdır.

TALEP 25-

TODAİE SERTİFİKALI YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARININ İLGİLİ GÖREV VE KADROLARA ATANMALARINDA EK EĞİTİM VE SINAV ŞARTI ARANMAMALIDIR

Avrupa Birliği ve İçişleri Bakanlığı işbirliği kapsamında düzenlenmiş olan ve TODAİE (Türkiye Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ) tarafında yapılmış sınavlar neticesinde başarılı olanlar seçilerek sertifika verilmiş olan yerel yönetim çalışanları bulunmaktadır. Tam gün yatılı olarak yapılan eğitimler neticesinde yapılan sınavlarda başarılı olanlara verilmiş olan Yerel Yönetimler Mali Danışman sertifikası ve Yerel Yönetim Uzmanı sertifika sahiplerinin ilgili görevlere ve kadrolara ek eğitim ve sınava tabi tutulmadan atanması İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmelikte yer almalıdır.

TALEP 26-

İL ÖZEL İDARESİ KÖYE HİZMET GÖTÜRME BİRLİKLERİ'NDE GÖREV YAPAN TEKNİK PERSONELE ÖDENMEYEN EK ÜCRETLERLE İLGİLİ KANUNSUZLUK ORTADAN KALDIRILMALIDIR

5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'nun 18. maddesi gereğince kadroları Özel İdare İl müdürlüğünde olup Köye Hizmet Götürme Birlikleri'nde görevlendirme ile çalıştırılan il özel idarelerindeki teknik personele kanun gereği ödenmesi gereken ek ücret ödenmemektedir. Bu ödemelerden birlikte görev alan kaymakam, birlik müdürü ve il genel meclisi üyeleri faydalanırken asıl hizmeti götüren teknik personel faydalanamamaktadır. Bu aksaklığın bir an evvel giderilmesi ve teknik personelin hizmetlerinin karşılığı olan bu ücretin ödenmesi gerekmektedir.

TALEP 27-

BELEDİYE VE ÖZEL İDARELER BÜNYESİNDE ÇALIŞMAKTA OLAN SÖZLEŞMELİ PERSONELLERİN TİP SÖZLEŞME METİNLERİNDEN KAYNAKLANAN VE ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI ŞÖYLEDİR;

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından, Bakan imzası ile Valiliklere gönderilen yazıda Mahalli İdarelerin bünyelerinde çalıştırmak üzere sözleşmeli personelle imzalayacağı sözleşmeler, ?Ek-1, Ek-2 ve Ek-3? tip sözleşmeleri olarak belirtilmiştir.

Bahsi geçen genel yazı ekindeki bu üç tip sözleşmede yapılan düzenlemelerin bir kısmı öncelikle Anayasa'ya ve Kanuna aykırıdır. Sözleşme içindeki aykırılıklar şunlardır;

1- Sözleşmenin 5. maddesinin 3 fıkrasında ?Sözleşmeli personele, sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ayni veya nakdi ödeme yapılamaz? denilmektedir.

Personelin mali hakları, Uluslararası Sözleşmelere, Anayasa'ya ve Kanuna aykırı bir şekilde kısıtlanmaktadır. Sözleşmeliler sosyal haklardan ve her türlü ödemeden yaralandırılmalıdır.

2- Sözleşmenin 5. maddesinin 4. fıkrası da hukuka aykırıdır. Fıkra şöyledir;

?Sözleşmeli personele, bu sözleşme ile belirlenen gün ve çalışma saatleri dışında yapacağı çalışmalar karşılığında ayrıca herhangi bir ücret ödenemez.?

Bu fıkra hükmü, öncelikle Anayasa'da yer alan ?angarya yasaktır? hükmü ile çelişmektedir;

?MADDE 18 - Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.?

Bu durum Anayasamızın 18. maddesinde belirtilen angarya yasağı ilkesine ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23. maddesine açıkça aykırıdır. Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2007/1042 sayılı kararı ile genelgenin 6. maddesinin yürütmesini durdurulması kararını hukuka uygun bulmuştur.

3 - Personelin mazeret izni, kanuna aykırı bir şekilde kısaltılmaktadır:

Sözleşmenin Ek-1'de 12. maddesinin 4. fıkrası, Ek-2 ve Ek-3'de 11. Maddenin 3. fıkrası şöyledir;

?Sözleşmeli personelin isteği üzerine; eşinin doğum yapması halinde iki gün, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde her olay için üç gün mazeret izni verilir.?

Görüldüğü üzere, genel yazı ekindeki tip sözleşmelerde mazeret izinleri iki ve üç gün ile sınırlandırılmıştır. Oysa aynı hususlar 657 sayılı yasada daha uzun mazeret süreleri ön görülerek düzenlenmiştir.

Tip Sözleşme metinleri Anayasa, Uluslararası anlaşmalar ve kanunlara uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

TALEP 28-

ÖZEL HİZMET TAZMİNATINDA DÜZENLEME YAPILMALIDIR

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Mali işlemlerde yetkiler ve sorumluluklar yeniden tanımlanmıştır. Kanunda sorumlu olarak belirlenen Harcama yetkilisi Gerçekleştirme yetkilisi ve Muhasebe Yetkilisi görevlerini yürütenlerin görevlerinin sorumluluğu oranında (saymanlarda olduğu gibi) ücret ödenmesi için özel hizmet tazminatında düzenleme yapılmalıdır.

TALEP 29-

Zabıta ve itfaiye teşkilatında fiilen görev yapanlara ödenmekte olan maktu mesai ücretlerindeki Bütçe Kanunun K cetvelinde belirlenen üst sınırın kaldırılarak belirleme yetkisinin tamamen belediye meclislerine bırakılması.

Yerel Yönetim kurumlarının kendi bütçelerini yapıyor olmaları, her yerel yönetim birimin aynı şartlarda hizmet sunuyor olmaması nedeniyle görev yapan personeline alt sınırının yasama organı tarafında belirleneceği maktu mesai ücretleri miktarını belediye meclislerince istenilen şekilde belirleme hakkının verilmesi yerel özerkliğin gereklerindendir.

ll- MALİ TALEPLER

1. Toplu Sözleşme taleplerimize temel teşkil etmesi ve taleplerin gerçek verilere dayandırılması amacı ile 30 Haziran 2010 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine dayanarak farklı kuruluşlardan en az üçünün veri ortalamasına göre dört kişilik bir ailenin geçinebileceği ?asgari geçim haddi? miktarı toplu görüşme taleplerimize referans alınmalıdır. Buna göre en düşük memur maaşı bu rakamın üstünde olacak şekilde hesap edilmelidir. BEM-BİR-SEN Genel Merkez ARGE Birimi tarafından yapılan 4 Kişilik bir ailenin Asgari Geçim Haddi (Yoksulluk Sınırı) gıda, giyim, sağlık, barınma ve eğitim başta olmak üzere, vazgeçilmesi mümkün olmayan 14 zorunlu harcama kalıpları ve Dünya Sağlık Örgütü kalori değerlerine göre hesaplamalarda Haziran ayı için çıkan sonuç 2.391,09 TL dir.

2. Memur maaşlarındaki çok çeşitlilik, aynı kadroda fakat farklı kurumlarda çalışanlar arasında ayrıma neden olmaktadır. Nitekim son hazırlanan 657 sayılı Yasadaki değişikliğe ilişkin tasarıda uzman kadrosunda farklı kurumlarda görev yapan personelin maaşlarının düzenlenmesine ilişkin hükümler tüm kamu personeline uygulanmalıdır.

Bu nedenle;

Kurumlar arasındaki ücret farklılıkları, adaletsizliği ve eşitsizliği giderilmelidir.

Devlet memurları kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısında yer alan uzmanlara ilişkin düzenleme ile sadece uzmanlar arasında maaş adaletsizliliği giderilmek istenmektedir. Ancak bu düzenlemeden de bariz şekilde anlaşılacağı gibi sadece uzmanlar arasında eşitsizlik yoktur tüm branşlar arasında adaletsiz bir ücretlendirme vardır. Ayrıca yerel yönetimlerde çalışan uzmanlar bu kapsama alınmayarak ikinci bir adaletsizlikte yapılmıştır.

Eşit işe eşit ücret talebimiz üzerine başlatılan ek ödeme uygulamasındaki aksaklıklar giderilerek verilen ödeme artırılmalıdır.

Çalışma barışını bozan farklı guruplar arasındaki ücret makası daraltılmalıdır.

3- Mesai, nöbet ücreti, vezne memurlarının sorumluluk tazminatı ve arazi tazminatlarının günün şartlarına göre tespit edilerek, hak edenlerine ödenmelidir. Genel idare hizmetler sınıfında olan personelden araziye çıkanlara da arazi tazminatı ödenmelidir.

4- Ek gösterge uygulamasında her memura asgari 800 den başlayarak ek gösterge verilmesi ve 3000 kadar olan mevcut değerler 800 puan artırılmalıdır

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber