Kalp damar hastalıklarından korunmak için düzenli doktor kontrolü gerekiyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 24 Eylül 2010 15:35, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Kalp damar hastalıkları tüm dünyada en fazla görülen ölüm nedenlerinden biri. Dünyada her yıl 17 milyon, Türkiye'de ise 160 bin kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Başta yetişkinler olmak üzere her yaşta insanı tehdit eden kalp hastalıklarına dikkat çekmek amacıyla Eylül ayının son pazar günü Dünya Kalp Günü olarak 100'ün üzerinde ülkede kutlanıyor. 2000 yılından bu yana kutlanan Dünya Kalp Günü'nde kalp hastalıkları ve kalp krizinin nedenlerine dikkat çekilerek, çocukluktan itibaren hangi önlemlerin alınacağı konusunda toplumun bilinçlendirilmesine çalışılıyor.

Bu yıl 26 Eylül'de kutlanacak Dünya Kalp Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Acıbadem Bursa Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hayati Özkan, görülme oranı gittikçe artan kalp damar hastalıklarının zamanında fark edilmez ve önlem alınmazsa kalp krizine gidecek bir sürece sebep olabildiğini belirtti. Kalp damar hastalıklarına sebep olan risk faktörlerinin; hipertansiyon, sigara, kan yağlarındaki yükseklik, genetik miras ve kilo problemi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, bu risk faktörleri kontrol altına alınmadığı sürece herhangi bir inceleme normal çıksa bile kalp krizi riskinin ortadan kalkmadığını vurguladı. Özkan, ayrıca kalp damar hastalıklarından korunmak için sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesi, stresten uzak durmak ve düzenli doktor kontrolünün gerektiğini kaydetti.

Özkan, "Kalbimizin çalışması, koroner damarlar tarafından sunulan kana bağlıdır. Koroner damarlar, kalpten tüm vücuda kan dağıtan ve en büyük damar olan aortun ilk dalları olarak düşünülebilinir. Sol ve sağ koroner damar, daha küçük dallara ayrılarak kalbin tümünü besliyorlar. Bir koroner damarın iç yüzeyi sağlıklı olduğunda kan, bu damardan rahatlıkla akıyor. Bu da kalbimizin ihtiyaç duyduğu oksijen ile beslenmesini sağlıyor.Damarın iç tabakası yüksek kolestrol, yüksek kan basıncı ya da sigaradan dolayı zarar görmüş olabiliyor. Bu durum damar duvarında plak oluşumu (yağlı maddeler ve kalsiyum birikimi ) ile sonuçlanıyor. Bu nedenle kan eskisi gibi rahatlıkla akamıyor. İşte bu durum, koroner damar hastalığının başlangıcı anlamına geliyor. Plak oluşumu arttıkça damar daha da daralıyor ve kalp kasına olan kan akımı aşırı derecede azalıyor. Kalpte oksijen açlığı oluşur ki, bu da göğüs ağrısına neden olabiliyor. Daralmış olan damarın bir pıhtı ile tam olarak tıkandığı durumda bir kalp atağı (kalp krizi) geçirilir. Oksijen yönünden zengin kan yokluğunda o bölgedeki kalp kasları kalıcı olarak hasar görüyor." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber