Türkiye'de 26 bin kişi organ bekliyor
Türkiye'de yaklaşık 19 bin 500 kişi böbrek, 2 bin kişi karaciğer, 35 kişi acil kalp, 1 kişi acil akciğer ve 5 bin 76 kişi kornea için organ bekliyor.
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, ülke genelinde son iki yılda 2 bin 196 beyin ölümü gerçekleşti. Bunlardan 679'unun ailesi organ bağışına izin verdi. Bağış yapılan vakalardan 610'unun organları kullanılabildi. Yine aynı dönemde 5 bin 253 böbrek, bin 514 karaciğer, 146 kalp, 73 kalp kapakçığı, 10 akciğer, 42 pankreas ve 7 ince bağırsak nakli yapıldı. Nakillerin büyük çoğunluğu donörlerden yapılırken kadavradan yapılan nakillerin oranı düşük kaldı. Türkiye'de yaklaşık 19 bin 500 kişi böbrek, 2 bin kişi karaciğer, 35 kişi acil kalp, 1 kişi acil akciğer ve 5 bin 76 kişi kornea için organ bekliyor.
Gerçekleştirilen organ nakillerine rağmen bağışlanan organ sayısının yetersiz olması nedeniyle bağışlanan organlar ihtiyacı karşılamıyor. Nakil ameliyatlarında kullanılan organların bir kısmı akrabalardan veya vefat eden kişilerden (kadavra) sağlanıyor. Organ nakli için gerekli organın teminindeki yetersizlik, uygulamada engel oluşturuyor. Organ bağışındaki yetersizliğin yasal, dinsel ve eğitimsel gibi birçok nedeni bulunuyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli sağlık sorunu olan organ nakli için gerekli, ancak yetersiz sayıdaki organ bağışı sayısını artırmak için yapılan bilinçlendirme çalışmaları da bağış oranını istenen seviyeye ulaştırmadı. Bunun son örneği de Sakarya Üniversitesi'nde öğrenciler arasında yapılan anket çalışmasında ortaya çıktı. Öğrencilerinin organ bağışı ile ilgili bilgi ve tutumlarını değerlendirmek üzere yapılan anket çalışmasında öğrencilerin organ bağışında bulunma oranı düşük çıktı.
27 YILDIR BÖBREK BEKLİYOR
Sakarya'nın Adapazarı ilçesine bağlı Çökekler köyünde yaşayan Necmettin Karaca (51), böbrekleri çalışmadığı için 28 yıldan bu yana diyalize girerek yaşamını sürdürüyor. 27 yıldır nakil bekleyen ve böbrek nakli çabaları 4 kez olumsuzlukla sonuçlanan Karaca, "Organ naklinden umudum yok. Artık peşini bıraktım." diyor.
İlk böbrek nakli girişiminin, dokusu uyuşan eşinden nakledilecek böbrekle başladığını, ancak eşinin böbreklerinden birinin yüzde 25 az çalışması sebebiyle gerçekleşmediğini kaydeden Karaca, şunları söyledi: "Eşimden alamayınca annem vermek istedi. Annemde hepatit çıktığı için böbreğini veremedi. Daha sonra kadavradan nakil için iki kez İstanbul'a çağrıldım. Başkasında daha iyi sonuç vereceğinden bana takmadılar. 28 yıldır haftanın üç günü diyalize giriyorum. Üç sene önce damar tıkanıklığından sol ayağımı diz üstünden kaybettim. Normalde bir hastanın diyalizle yaşam süresi ortalama 6 yıldır. Ben 28 yıldır bu şekilde yaşıyorum."
Adapazarı Böbrek Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Onursal Başkanı olan Karaca, organ naklinin artması için, organ bağışı sisteminin tersine döndürülerek bağışlayanın değil, bağışlamayanların bildirimde bulunması ve bu konuda yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiğini ifade etti. Organ bağışı sorununu çözmenin tek yolunun bu olduğunu anlatan Karaca, "Bana göre çözüm organ bağışı yapmak değil, yapmak istemeyenlerin hastanelere gidip kayıtlarını yaptırmaları gerekir. İstemeyenler hastaneye giderek (Ben organ bağışı yapmıyorum) diyecek ve kayıt altına alınacak. Türkiye'deki herkesin organlarını bağışlamış kabul edilmesi gerekiyor. Bu şekilde olursa organ nakli artar." dedi.