Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Genel Kurul'da

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Haziran 2012 20:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, arabulucuk sisteminde adaletin tasfiyesi, yargı yetkisinin gasbının söz konusu olmadığını, alternatif çözüm yollarının önerildiğini söyledi.Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı'nın 1. bölümü üzerinde görüşmeler, TBMM Genel Kurulu'nda başladı.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, tasarı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, arabuluculuğun, yargı yetkisinin yargı makamlarından alınıp, arabulucuya verilmesi olmadığını anlattı.

AİHM'de zaman zaman dostane çözüme ilişkin kararlar alındığını, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kurulduğunu anımsatan Bozdağ, pek çok konuda sorunların sulh yoluyla çözümünü öngören bunun gibi düzenlemelerin bulunduğunu söyledi.

Bozdağ, bunların yargı yetkisinin, yargı makamlarından alınıp başka makamlara verilmesi anlamına gelmediğini, uyuşmazlıkların daha kısa yoldan ve sürede, daha az giderle çözülmesinin sağlandığını belirtti.

Bir çok ülkede, uyuşmazlıkların, alternatif çözüm yollarıyla çözülmesi yönünde önerilerin bulunduğunu dile getiren Bozdağ, ABD, İtalya, Almanya, Avusturya'da arabuluculukla ilgili müesseselerin olduğunu vurguladı.

-''Daha bağımsız bir yapıya kavuşması''-

Bozdağ, şunları söyledi:

''Herhalde bu ülkeler, arabuluculuk müessesini düzenlerken yargı yetkisini başkalarına devretmeyi düşünmedi, Türkiye de bu düşünceye sahip değil. Tasarıda, insanları arabulucuya mahkum eden, zorlayan düzenleme olsaydı, 'benim yolumu kapatıyor, zorla arabulucuya mahkum ediyor' denilseydi, sorun çıkardı ama tasarıda iradelilik ilkesi önemli. Arabulucuya iki taraf isterse başvurabilecek. Gizlilik ilkesi esas, bu ilkeye herkesin uyması hüküm altına alınıyor. Hukukumuz, geleneklerimiz buna yabancı değil. Mukayeseli hukukta uygulanan yöntem.

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde neden daire kuruluyor deniliyor. Yeni müessese kurulurken, bunun gelişmesine ihtiyaç var. İleriki aşamada ben de bunun daha bağımsız bir yapıya kavuşmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Uzman bir yapı tarafından kurumsallaşmanın sağlanması, uygulama sonuçlarından sonra belki başka ülkelerde olduğu gibi, başka değerlendirmeler de yapılabilir. Hukukçular, avukatlar dışlanmıyor, aksine yeni bir imkan sağlanıyor. Geçiş dönemi nedeniyle bunun hukukçular arasında olması öngörülüyor. Burada adaletin tasfiyesi, yargı yetkisinin gasbı söz konusu değil, alternatif çözüm yollarının önerilmesidir. Başka ülkeler yaparken sorun olmuyor, iyi sonuçlar alıyorlar, Türkiye olarak biz de buna bir adım attık.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber