Sağlık Bakanlığı, personele mezheplerini sordu
Sağlık Bakanlığı'na devredilen İstanbul'daki SSK hastanelerinin personellerine
önceki gün bilgi toplama formu dağıtıldı. Formun üçüncü sayfasında 'Sağlık Bakanlığı
Memurları Sicil Fişi'nde sorulan bilgilerden biri de 'Mezhep'di. Personelin
tepkisini çeken uygulama hakkında İstanbul Tabip Odası dün bir açıklama yaptı.
Açıklamada bakanlığın çalışanlarını dini inançlarına ve mezheplerine göre fişlediği belirtilerek, "Sağlık Bakanlığı demokrasi ve laiklik adına fevkalade tehlikeli bir uygulama yürütüyor. Eski alışkanlıklarını terk etmeyeceklerini doğrularcasına Anayasa'nın din ve vicdan hürriyeti konusundaki açık hükümlerine aykırı davranıyor" denildi.
'TC Müslüman değil, laiktir'
İstanbul Tabip Odası dün tartışma yaratan uygulamayla ilgili olarak dün Cağaloğlu'ndaki
merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türk Tabipler Birliği
Merkez Konsey Üyesi Dr. Haluk Başçıl, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.
Gençay Gürsoy ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu katıldı.
Gençay Gürsoy İstanbul'da Sağlık Bakanlığı'na devredilen SSK hastanelerindeki
tüm personele başhekimlikler tarafından üç sayfalık bir bilgi toplama formu
dağıtıldığını belirterek şöyle konuştu: "Sağlık Bakanlığı çalışanlarından
formdaki bilgileri eksiksiz doldurup hastane yönetimlerine iade etmeleri istendi.
Formun birinci sayfası nüfus cüzdanı sureti başlığını taşıyor ve nüfus bilgilerini
içeriyor. 'TC Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Ölüm Beyannamesi' başlıklı
ikinci sayfada memurun ölümü hakkında ölüm yardımı olarak verilecek paranın
kimlere verileceği soruluyor. Üçüncü sayfa ise 'Sağlık Bakanlığı Memurları Sicil
Fişi' adını taşıyor. Bu sicil fişinde memurun bitirdiği okul, diploma tarihi,
işe başladığı tarih, unvanı gibi bilgilerin yanı sıra 'tabiyeti ve mezhebi'ni
de beyan etmesi isteniyor. Bu uygulama çeşitli şekillerde yormulanabilir. Daha
önce de hastanelere mescit ekleme gibi adımlar atılmıştı. Mezhebin sorulması
da işi çığrından çıkartıyor. Son zamanlarda AB'ye entegre tartışılırken hem
AB tarafından hem de bizim siyasiler tarafından Türkiye tarif edilirken Müslüman
ülke olarak tarif ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal hukuk
devletidir. AB tartışmalarında çokça kullanılan bu ifadenin ardından bu uygulamayı
görünce iktidarın geçmişi ile ilgili kuşkulara katılmak durumunda kalıyoruz."
'Bakana soruşturma açılsın'
İstanbul Tabip Odası adına yapılan basın açıklamasında ise şöyle denildi:
"Anayasa'nın 24'üncü maddesinde 'Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere
katılmaya ve dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, dini inanç ve
kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz' hükmü içermektedir. Sağlık Bakanlığı'na
soruyoruz: Bakanlık çalışanların dini inançlarını ve mezheplerine dair bilgileri
toplama hakkını nereden buluyor? Bu bilgileri ne amaçla kullanacaksınız? Memurların
sicil başarılarını veya atamalarını mezheplerine mi göre değerlendireceksiniz?
Bu uygulama ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve ılımlı İslam politikasının
bir parçası mıdır? Dağıtılan formlar derhal toplanmalı. Başta Sağlık Bakanı
olmak üzere hukuksuz uygulamanın sorumluları hakkında derhal soruşturma başlatılmalı."
radikal