Ömer Dinçer: Kurullarla ilgili kanun taslağı son aşamasında

Haber Giriş : 06 Kasım 2003 01:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ömer Dinçer: Kurullarla ilgili kanun taslağı son aşamasında

Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer, düzenleyici ve denetleyici kurullarla ilgili hazırladıkları Çerçeve Kanun Taslağı üzerinde yaptıkları çalışmaların son aşamaya geldiğini bildirdi. Rekabet Kurumu, Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları çerçevesinde Rekabet Kurumu'nun faaliyete geçişinin 6. yıldönümü nedeniyle, ''AB'ye Tam Üyelik Sürecinde Rekabet Politikasının Rolü ve Önemi'' konulu bir sempozyum düzenledi.

Rekabet Kurumu'ndaki sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Dinçer, Türkiye'de son yıllarda serbest piyasa ekonomisine geçilmesi konusunda hızlı adımlar atıldığını söyledi.

Bunun sonucu olarak, daha önce kamu işletmeleri tarafından yürütülen birtakım faaliyetlerin, o sektörlerin serbestleştirilmesi sonucunda özel teşebbüse devredilmeye başlandığını belirten Dinçer, ancak devletin ekonomik hayatta faaliyette bulunduğu alanların büyük bir bölümünün ya bir kamu tekeli veya doğal tekel niteliği gösterdiğine dikkati çekti.

Dinçer, ''Bu durumda kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesi halinde, özel teşebbüs tekellerinin ortaya çıkması veya doğal tekel niteliğinden dolayı bir piyasa aksaklığının oluşması, dolayısıyla da piyasaların serbest rekabet esasları çerçevesinde işleyememesi gerçeği ile karşı karşıya kalınacaktır'' dedi.

İşte bu durumda, gerek aktörlerin, gerekse tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunması için ilgili piyasaların regüle edilmesinin gerektiğini anlatan Dinçer, bunun için de piyasada düzenleyici birimlere ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Kamuoyunda üst kurullar olarak bilinen idari nitelikli düzenleyici kurumların bu ihtiyaçları karşılamak üzere ortaya çıktığını belirten Dinçer, şunları kaydetti:''Türkiye'de bu tür kurumların büyük çoğunluğu son 10 yılda faaliyete geçmiştir. Her biri ayrı kanunlarla kurulmuş olup, üyelerinin sayısı, seçilme şekilleri, karar alma usulleri, Başbakanlık ile kurul üyeleri arasında ilişki ve yetki paylaşımı, teşkilat yapısı ve organizasyonu, çalışan personelin istihdam şekli ve statüsü, mali denetimi ve hesap verebilirliği, hükümet ile ilişkileri, kararlarının yargısal denetim merci gibi konularda her kurum için farklı düzenlemeler getirilmesi nedeniyle uygulamada birçok sorunla karşılaşılmaktadır. İşte düzenleyici ve denetleyici kurullarla ilgili yapılan çalışmada, bu hususlarda bir yeknesaklık sağlanmaya çalışılmıştır.

Kamuoyunda bu kurumların asli işlevleri ile değil de personel maaşları, lojmanlar, binaları vs. gibi konularla gündeme gelmesi, sayıları hızla artan bu tür kurumların itibarı üzerinde oldukça ciddi etkiler yapmıştır''

KURULUN YETKİLERİYLE BAŞKANIN YETKİLERİ...
Dinçer, kurumların sayısının haklı bir nedene dayanmaksızın artması halinde, bunun seçimle iktidara gelen ve ülkenin ekonomik politikası üzerinde söz ve sorumluluk sahibi olan siyasi iktidarın yetkilerinin gereksiz yere kısıtlanması anlamına geleceğini belirterek, böyle bir durumun ise siyasi yönden meşruluk sorunu yaratacağını kaydetti.

Dinçer, ''Bu nedenle düzenleyici kurumları olağan bir yapı olarak değil, istisnai bir yapı olarak görmek gerekir'' dedi.

Düzenleyici kurumlarda gözlenen önemli bir sorunun da Kurulun yetkileri ile başkanlığın yetkilerinin yeterince ayrıştırılmaması olduğunu ifade eden Dinçer, Kurulların düzenlemekte olduğu sektörlerle ilgili stratejik kararları almada yetkilerinin mutlak olmasının esas olması gerektiğini, kurumun sevk ve idaresi ile ilgili operasyonel kararların ise Başkanlığa bırakılması gerektiğini söyledi.

Dinçer, aksi halde Kurulların gereksiz işlerle uğraşarak, asıl ilgilenmeleri gereken konulara eğilmemeleri gibi bir durumun ortaya çıkacağını, bunun kurumların verimsiz çalışmalarına neden olacağını söyledi.

ÇERÇEVE KANUN TASLAĞI
Dinçer, konuşmasında düzenleyici ve denetleyici kurullarla ilgili hazırladıkları çerçeve kanun taslağı üzerinde yaptıkları çalışmanın da son aşamasına geldiğini bildirdi.

Dinçer, kısa bir zaman sonra bu kanunla ilgili gerekli açıklamaların yapılacağını kaydetti.

Konuşmasının bir yerinde de Dinçer, söz konusu kurumların Türkiye'de yeni olduklarını belirtirken, bunlara ihtiyaç bulunduğunu ve yıpratılmamaları gerektiğine inandığını da vurguladı.

Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber