İdare ile vatandaş arasındaki ilişkileri yeniden tanımlayan, otoriter devlet yerine demokratik devlete geçişi, şeffaf katılımcı yönetimi hedefleyen kanun için düğmeye basıldı.

Haber Giriş : 20 Kasım 2003 07:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İdare ile vatandaş arasındaki ilişkileri yeniden tanımlayan, otoriter devlet yerine demokratik devlete geçişi, şeffaf katılımcı yönetimi hedefleyen kanun için düğmeye basıldı.

Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan tasarıyla, vatandaşların, idarenin karar alma sürecine katılmasına olanak sağlanırken, idareye vatandaşın talebini 30 gün içinde mutlaka yanıtlama zorunluluğu getiriliyor. Yargı kararlarına uymamaya, özellikle siyasi amaçlı sürgün gibi cezalara başvuran bürokratlara 4.5 yıla kadar hapis öngören düzenleme, vatandaşa verilen zararın, kusurlu idareciye rücu edilmesini mecbur tutuyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Başbakanlığa sevk ettiği 'Genel İdari Usul Kanunu' tasarısının, AB'ye üyelik sürecinde atılan en önemli adımlardan olduğunu, vatandaşa "Bugün git yarın gel" denilemeyeceğini savundu.

Avrupa standartları
Bakan, tasarının Avrupa Konseyi'nin 'Bireyin İdari İşlemler Karşısında Korunması' başlıklı kararındaki beş ayrı ilkeyle yine konseyin 'Avrupa İyi Temel Yönetim Şartları' dikkate alınarak hazırlandığını söyledi. İşte, Bilgi Edinme Yasası tasarısının tamamlayıcısı olarak nitelendirilen tasarıyla gelenler:

Yasa, bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla kamu kurumu niteliğin-
deki meslek kuruluşları, TBMM ve yargı mercilerinin idari işlemlerini kapsayacak, ancak askeri hizmete yönelik işlemlere uygulanmayacak.

İdare tüm işlemlerinde, insan haklarına saygılı olma, adalet, eşitlik, hukuki güvenlik, istikrar, tarafsızlık, iyi yönetim, açıklık ve katılım, ölçülülük, doğru bilgilendirme ve özel hayata saygılı davranmakla yükümlü olacak. İdari makamlar, başvuranlara haklarını kullanmada yardımcı olmakla, gerekli bilgileri 30 günde vermekle yükümlü.

İdari makamlarda vekâletin süresi altı ayı geçemeyecek, zorunlu halde bir yıla uzayacak. İdareciler, yasada sayılan durumlarda (ilgili vatandaşın yakını olması gibi) görevden çekilebilecek.

İdari makamlara tanınan takdir yetkisi, idari faaliyetin gerekleri ve kamu yararı amacıyla sınırlı olacak.

Vatandaş, bizzat yapılması gerekmeyen işlemleri fiil ehliyeti olan temsilcisi aracılığıyla gerçekleştirebilecek.

İdareyle anlaşmazlığa düşenlerin, dinlenmeleri zorunlu olacak. Bu kişiler, tanık dinletebilecek, bilirkişi incelemesi isteyebilecek. İdareyle görüşmede kişisel, tıbbî, ticari sırlar korunacak.

İdarenin eylem ve işlemlerinden zarara uğrayanların tazminat başvuruları, beş kişilik kurullarca incelecek, istemin reddi halinde yargı yolu açık.

Belde halkının ortak yararını ilgilendirmek koşuluyla, bayındırlık, imar, mülkiyet ve çevre hakları ile kültür ve tabiat varlıklarını doğrudan etkileyen işlemlerde, kamunun bilgilendirilmesi ve katılımı zorunlu olacak.

Her idari işlemin yapılmasını gerektiren sebepler, açık ve anlaşılabilir şekilde açıklanacak.

İdari yaptırımı gerektiren bir ihlal ortaya çıktığında, idarenin hazırladığı tutanağa itiraz edilebilecek.

İdare ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkta yargıya gitme dışında
'alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri' getirilecek; 'müzakere' ve 'uzlaştırma'. Bu işlemler 'uzlaştırıcı' aracılığıyla yürütülecek. Uzlaştırıcı, bir idari işlemi hukuka uygunluk ve yerindelik yönünden inceleyip; gerekli görürse idareyi işlemini değiştirmeye, kaldırmaya, hak ihlalini gidermeye davet edebilecek.

Devletle arabulucuk şartı

Uzlaştırıcıların, hukuk fakültesi mezunu ve mesleğinde en az 10 yıl tecrübeye sahip ve devlet memuru olmalarını engelleyecek mahkûmiyetinin bulunmaması şartı aranacak. Uzlaşma en geç 30 günde sonuçlandırılacak.

İdare, yargı kararı gereğini tebliğden sonraki 30 günde yerine getirmek zorunda olacak, yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının sonuçlarını etkisiz kılacak yeni işlem yapmayacak.

Yargı kararının uygulanmadığı tespit edilip tazminata hükmedilirse, Maliye Bakanlığı'nca yargı kararını uygulamayan kamu görevlisi veya bakana karşı, tazminatın ödendiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemelere rücu davası açılması zorunlu olacak.

Yargı kararlarını gereği gibi uygulamayan veya uygulanmasına engel
olan yetkililer, 1-3 yıl hapis ve 1-3 milyar lira ağır para cezasıyla cezalandırılacak. Suçun özel amaç veya siyasi amaçla işlenmesi halinde ceza artacak.

Yetkililer, idari sürecini kin, husumet, kıskançlık, intikam veya benzer duygular altında hareket ederek gereği gibi ya da ağır ihmalle uygulamazsa, disiplin ve ceza işlemleri yapılacak.

Uygulanmayan yargı kararları ve alternatif uyuşmazlık çözüm usulleri sonucunda yapılan anlaşmaların uygulanmasını teminen, bütçe ayrılacak.
İlgili yönetmelikler altı ayda çıkarılacak.

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber