Gül'ün çözüm yolu anayasa değişikliği

Dün sürpriz biçimde muhalefet liderleri ve Erdoğan’la görüşen Cumhurbaşkanı Gül, HSYK teklifi ve kurumun yapısıyla ilgili yaşanan krizde çözümü Anayasa değişikliğinde görüyor

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 14 Ocak 2014 07:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Gül'ün çözüm yolu anayasa değişikliği

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, hükümet, muhalefet ve yargı arasında büyük gerilime yol açan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) krizini aşabilmek için devreye girmesi uzlaşma ihtimalinin ortaya çıkmasını sağladı. Hukukçularına HSYK teklifini ve AB ülkelerindeki örnekleri inceleten Gül, anayasa değişikliği ile sorunun çözülebileceği görüşünü oluşturduktan sonra dün muhalefet partilerinin liderleriyle görüştü. CHP ve BDP'den olumlu sinyal alan Gül, günün sonunda görüştüğü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, anayasal değişiklikle sorunun aşılabileceği konusunda bir zemin bulunduğu izlenimini aldığını aktardı. "Böyle bir zemin varsa değerlendirecekleri" yanıtını veren Erdoğan, CHP'nin bu konudaki ön şartının TBMM Adalet Komisyonu'ndaki HSYK teklifi görüşmelerinin durması olduğunun Gül tarafından aktarılması üzerine, bu konuda da yeşil ışık yaktı. Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerin sürdüğü saatlerde yaşanan trafik, uzlaşma umudu yaratırken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Gül'ün belirlediği çerçevede muhalefetle temaslara başladığı kulislere yansıdı.

Hukukçularına inceletti

17 Aralık operasyonu sonrasında değiştirilen Adli Kontrol Yönetmeliği ile ilgili HSYK'nın yayımladığı bildiri hükümetin tepkisini çekmiş, kurulun verdiği inceleme ve soruşturma kararı da bu tepkiyi boyutlandırmıştı. Hükümet, kurulun yapısını değiştirmek anayasal değişiklik gerektirdiği için görevlerini düzenleyen kanunda değişiklik yapma yolunu seçmiş ancak hazırlanan kanun teklifi ile üye sayıları dışında kurulun hemen tüm yetkilerinin Adalet Bakanı'na devredilmesi yargının ve muhalefetin tepkisini çekmişti. Adalet Komisyonu'nda teklif üzerindeki görüşmeler büyük gerilime sahne olurken, darp ve küfürleşmeye varan olayların yaşanması, sorunun devlet krizine doğru evrildiği yorumlarına yol açtı.

Alınan bilgiye göre, ilk günden itibaren gelişmeleri yakından izleyen Gül, teklifin TBMM'ye sunulduğu gün Anayasaya uygunluğunun araştırılması için hukukçulara talimat verdi.

Gül, teklifin Adalet Komisyonu'nda görüşülmeye başlamasından önce hükümetle görüşme trafiği de yürüttü. Perşembe günü Adalet Bakanı Bozdağ, cuma günü ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile görüşen Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le de aynı gün biraraya geldi. Gül, bu temaslarının ardından Atalay ve Bozdağ ile bir kez daha görüştü. Gül, bu görüşmelerde, özellikle anayasa değişikliği konusunda hükümetin nabzını tuttu. Hükümetin, muhalefetle ortak bir anayasa çalışmasına hazır olduğu mesajını vermesinin ardından Gül, haftasonu, AB ülkelerindeki örnekleri inceledi ve anayasa değişikliği yapılması gerekliliği görüşünü pekiştirdi. Cumartesi Adalet Komisyonu'nda yaşanan kavga görüntüleri ise bu süreçte tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Programında yoktu

Gül, görüşü doğrultusunda dün harekete geçti ve programında olmamasına rağmen 3 muhalefet partisi liderini Köşk'e davet etti. Köşk'e ilk olarak anamuhalefet partisi CHP'nin lideri Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu, 35 dakika süren görüşmede, Gül'e, "Teklifin Anayasaya aykırı olduğunu siz de biliyorsunuz" derken, teklifin kanunlaşması halinde Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından kurmaylarına, "Köşk'ten veto sinyali almadım ama anayasa değişikliğinden yana" şeklindeki izlenimini aktardı.

Kılıçdaroğlu, Köşk'e sunduğu iki koşulu ise basın mensuplarına şöyle aktardı:

Kılıçdaroğlu'ndan iki şart

"Yargıya doğrudan müdahale edilmesi, yolsuzlukların soruşturulmasının engellenmesi ciddi bir sorun olarak Türkiye'nin gündeminde duruyor. HSYK teklifiyle Türkiye Cuhmuriyeti'nin 90 yıllık demokrasi kazancı çöpe atılıyor. Bu konudaki endişelerimi aktardım. Olayın, Anayasa değişikliğiyle çözülmesi gerektiği yönünde bir görüş şu anda tartışılıyor. Biz bu konuda iki ön koşulumuz olduğunu söyledik. Bir, TBMM'de görüşülen HSYK yasa teklifinin geri çekilmesi gerekiyor, ikincisi siyasal iktidarın yolsuzluk soruşturmalarına engel olmaması gerekiyor. Eğer bunların ikisi gerçekleşirse, bu iki konuda da bize gerekli açıklamalar yapılır ve 'bu konuda biz aynı duyarlılığı koruyacağız' diye söylenirse elbette ki bir anayasa değişikliği gündeme gelebilir. Anayasa değişikliğinde de aradığımız şu, onu da açıklıkla ifade edeyim. Yargı teminatını güçlendirmek istiyoruz. Siyasal müdahaleleri engellemek istiyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istiyoruz. AB standartlarında, Venedik Komisyonu'nun belirlediği ilkeler çerçevesinde bir HSYK olmasını istiyoruz. Bizim görüşümüz, Hakimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu'nun birbirinden ayrılmasıdır. Yargıç güvencesinin yani teminatının mutlaka anayasal güvenceye kavuşturulmasıdır. Siyasi otoritenin emrinde değil, kendi vicdanının emrinde bir yargı istiyoruz. Bu konudaki düşüncelerimi aktardım."

Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 15.00'te görüştü. Bahçeli, 30 dakika süren görüşmenin ardından bir açıklama yapmadı. Anayasa değişikliğine soğuk bakan Bahçeli'nin bu görüşlerini aktardığı ifade edildi.

BDP sıcak bakıyor

Bahçeli'nin ardından Köşk'e BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş çıktı. Yarım saat süren görüşmede Demirtaş, iki öneride bulundu. Demirtaş, Adalet Komisyonu'nda görüşülen mevcut tasarının geri çekilmesi ve tutukluların serbest kalacağı, uzun tutukluluğun son bulacağı bir düzenlemenin yapılması yönündeki iki önerisini Gül ile paylaştığını söyledi. Demirtaş, "Evrensel hukuk kriterlerine ve Anayasa'ya aykırı olan bu tasarıyı desteklememiz mümkün değil. Mümkünse ortak bir komisyonla çözüm aranmalı" dedi.

Demirtaş, bu konuda mümkünse ortak bir komisyonla çözüm aranması görüşünü de Cumhurbaşkanı Gül ile paylaştığını ifade etti. Demirtaş, "Halihazırda şaibeli ve meşruiyetleri tartışmalı hale gelen özel yetkili mahkemelerde yargılanan ve uzun tutuklu kalmış olması nedeniyle özgürlükleri, hakları gasp edilen herkesin bir an önce serbest kalacağı bir acil düzenlemeyle birlikte HSYK tartışmasının yapılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu görüşümüzü Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık" diye konuştu. BDP olarak demokratik çerçevede yargıç güvencesini, mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını garanti altına alan bir düzenlemeye destek verebileceklerini aktaran Demirtaş, ortak bir anayasa değişikliği yapılması konusunda BDP'nin hazır olduğunu kaydetti.

Yeşil ışık

Gül, bu görüşmelerin ardından ise son olarak 19.30'da Başbakan Erdoğan'la biraraya geldi. 1 saat süren görüşmeye Erdoğan, Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile birlikte geldi. Alınan bilgiye göre, Gül, görüşmede, muhalefet partilerinden ortak bir anayasa çalışması yapılabileceği izlenimini aldığını aktardı. Gül, yargı bağımsızlığı ve yargıç tarafsızlığını güvence altına alacak bir anayasal düzenlemenin hem tansiyonu düşürebileceğini hem de Türkiye'nin dışarıdaki görünümünü olumlu biçimde etkileyeceğini kaydetti. Muhalefete de bu konulardaki hassasiyetlerini ilettiğini kaydeden Gül, özellikle CHP ve BDP ile ortak bir anayasa değişikliği yapılabileceğini vurguladı. Gül, bu noktada AB kriterlerine uygun bir değişiklik üzerinde uzlaşılmasının önemli olduğunu belirterek, hukukçularına yaptırdığı çalışmanın sonuçlarını Başbakan'la paylaştı.

Başbakan Erdoğan'ın, kendilerinin de Venedik kriterlerine uygun, AB standartlarında bir çalışmaya açık olduklarını belirtmesi üzerine, Gül, muhalefetin "HSYK teklifi ile ilgili çalışmaların dondurulması" yönündeki talebini iletti. Erdoğan'ın muhalefetin samimi davranması halinde bunu da değerlendirebileceklerini belirtmesi, uzlaşma kapısını araladı. Kulislere yansıyan bilgilere göre, görüşmelerin ardından Adalet Bakanı Bozdağ, örtülü biçimde muhalefetle temaslara başladı. Ortak bir çalışma yürütülmesinin kesin karara bağlanması halinde komisyon görüşmelerinin de duracağı ifade edildi.

googletag.cmd.push(function() { googletag.display('Gad-46'); });

Oturma düzeni değişti

Çankaya Köşkü'nde baş başa yapılan nezaket ziyaretlerinde Gül ile konuğu, üzerinde eski bir saatin bulunduğu sehpanın yanına karşılıklı çapraz olarak yerleştirilmiş koltuklarda oturuyor. Ancak dünkü üç görüşme, niteliğinden dolayı makam odasına konulan masanın başında yapıldı. Makam odasındaki koltukların değiştirilerek yerlerine daha rahat koltukların konulmuş olması da dikkati çekti. Gül ile konuk liderler, görüşme sırasında masa üstüne konan kağıtlara, birbirlerinin öneri ve değerlendirmelerini not aldı.

Avrupa'da uygulanan sistemler

Gül'ün hukukçularına incelettirdiği bazı AB ülkelerindeki sistemler şöyle:

* Fransa'da Yargı Yüksek Kurulu'nda 15'er üyeli Hakimler ve Savcılar bölümleri ile Genel Kurul yer alıyor. Hakimler bölümünde Yargıtay Başkanı, 5 hakim ve 1 savcı, Savcılar bölümünde Yargıtay Başsavcısı, 1 hakim ve 5 savcı görev yapıyor. Her iki kurulda 1 Danıştay, 1 baro, 2 devlet başkanınca atanan üye, 2 Meclis başkanınca atanan üye, 2 senato başkanınca atanan üye görev yapıyor. Kurulda toplam 22 üye bulunuyor.

* İtalya'daki sistemde ise kurulda 27 üye görev yapıyor. Devlet Başkanı'nın kurul başkanı olduğu sistemde, Yargıtay Başkanı ve Başsavcısı, meslektaşlarının seçtiği 16 hakim ve savcı ile parlamentonun seçtiği 8 üye bulunuyor.

* İspanya'daki 21 üyeli sistemde Yargıtay Başkanı, kurul başkanlığı yapıyor. Kongre ve senatonun gösterdiği adaylar arasından kralın atadığı 12 hakim ile yine kongre ve senatonun gösterdiği adaylar arasından kralın seçtiği 8 avukat, kurul üyesi olarak çalışıyor.

* Polonya'da ise 25 üyeli bir yapı bulunuyor. Başkanı kurulun seçtiği yapıda, Adalet Bakanı, Yargıtay ve İdare Mahkemesi başkanları doğal üye. Meslektaşlarının seçtiği 15 hakim ve savcı ile parlamentonun seçtiği 4 parlamenter, senatonun seçtiği 2 senatör ve Cumhurbaşkanı'nın atadığı 1 temsilci kurul üyesi.

* 17 üyeli Portekiz sisteminde Yüksek Temyiz Mahkemesi Başkanı başkan, Yüksek Mahkeme Hakimi ise başkan yardımcısı olarak görev yapıyor. Meslektaşlarının seçtiği 6 hakim ile 2'si devlet başkanınca, 7'si parlamento tarafından atanan yargı dışı 9 kişi, kurulda üye sıfatıyla görev yapıyor.

* İsveç'te ise 11 üyeli bir yapı bulunuyor. Hükümetin atadığı genel müdürün başkanlık ettiği kurulda, hükümetin atadığı 4 hakim, 2 parlamenter, 1 avukat, 2 sendika temsilcisi, 1 valilik temsilcisi görev yapıyor.

* Hollanda'da ise sadece 5 üyeli bir sistem bulunuyor. 3 hakim üye Adalet Bakanı'nın önerisiyle kral tarafından, 2 üye de yine bakanlık önerisiyle iktisat, işletme mezunu yöneticilerden seçiliyor. Kurul başkanını ise kurul seçiyor.

* İngiltere'de HSYK benzeri bir kurum yok. Ancak yüksek yargıçların atamasını hükümetin önerisi ile Kraliçe yapıyor.

* Almanya'da 16 üyenin 8'ini Federal Meclis, 8'ini Federal Konsey seçiyor.

* Avusturya'da 14 üyenin 6'sını Federal Hükümet ve 3'ünü Ulusal Konsey ve 3'ünü de Federal Konsey belirliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber