Kuzu: Parlamenter sistem diktatörlüğe elverişli
TBMM anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, biri diktatörlük yapmak istiyorsa parlamenter modelin, başkanlık modeline göre üç-dört kat daha elverişli olduğunu açıkladı.

TBMM anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Hurriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı.
İşte Burhan Kuzu'nun sorulara verdiği cevaplar:
'Partinizin Meclis' getirdiği anayasa değişikliğinde Amerikan sisteminde yer almayan hususlar var. Mesela başkana parlamentoyu fesih yetkisi veriyorsunuz.
Doğrudur. Bizim getirdiğimiz teklifte Amerikan modelinden kısmi bir sapma var. Ama haklıyız. Haklılığımız nerede? Şurada: Amerikan modelinde bir tıkanma olduğunda açacak bir şey yok. Sistem kilitleniyor, kanun çıkmıyor, bütçe geçmiyor. Biz bir çıkış yolu aradık. Eğer Meclis kanun çıkarmazsa ve işleri tıkarsa, başkanın seçim karan alma hakkı var. Ama sadece Meclis için seçim karan alamıyor Başkan... Bu durumda kendisi için de seçim yapılıyor. Yani hem Meclis seçimi hem başkanlık seçimi...
Sizin getirdiğiniz teklifte Meclis de başkanın görevden alabiliyor değil mi?
BURHAN KUZU: Evet... Parlamento "Bu başkan biraz deli galiba, ne yaptığı
belli olmuyor, abuk sabuk şeyler yapıyor" diyebilir ve başkanlık seçimine
gidebilir. Ama tabii Meclis de seçime gitmek zorunda.
O zaman sizin teklifte başkana verilen hak, Meclis'e de verilmiş.
BURHAN KUZU: Aynen öyle... Gazetelere bakıyorsun, "Başkana fesih yetkisi" diyorlar. İyi de kardeşim başkan, Meclis'i feshederse kendi de seçime gidiyor, bunu Ya da Meclis'i de başkanı görevden alma yetkisi var, bunu da yazsana.
Doğru. İşin bu kısmı pek dillendirilmedi. Ben bunları anlattığımda hocam, bu da mı vardı" diyorlar. Var tabii kardeşim, olmaz olur mu? Güney Amerika'da, Uruguay'da, Paraguay'da ' bu sistem niye işlemiyor? Çünkü oralarda bu yetkiler tek taraflı var. Diktatör adam zaten... Seçim bile yapmıyor. Yani tek taraflı fesih yetkisi olursa iş diktatörlüğe mi gider?
BURHAN KUZU:
Gider tabii... Hiç şüphen olmasın.
Sizin getirdiğiniz teklifte başkana kanun gücünde kararname çıkarma yetkisi de veriliyor. Bu da Amerikan sisteminde yok? Bu da tehlikeli bir yetki değil mi?
BURHAN KUZU:
Bu husus basında çok eleştiri aldı. Bunu düzeltebiliriz. Başka bir formül bulabiliriz.
Tartışabiliriz. Burada amaç, Meclis'i yetkisini kullanmaya zorlamak. Yetkisine
karışma yok. Kanuna karışma yok. Kanun yapmasına zorlama var. İstenen şu: Başkan
ile Meclis arasında zıtlaşma olursa... Bir ara yol olarak, acil durumlarda başkan
kanun gücünde kararnameyle işleri yürütebilir. Ama Meclis o konuda kanun çıkardığı
an bu kararname düşer.
Başkanlık sisteminde güçler ayrılığı nasıl oluşuyor?
BURHAN KUZU: Başkanı doğrudan halk seçer... Meclis'i de halk seçer. Böylece
halkın oylarıyla seçilen iki güç oluşur: Yürütme ve yasama...
Bu sistemde yürütmenin yasamayı hegemonya altına alması mümkün olamaz mı?
BURHAN KUZU: Olamaz. Sistem buna izin vermiyor. Hükümet, Meclis'ten çıkmıyor.
Meclis'tekilerin bakan olma beklentisi yok. Dar bölge sistemiyle seçilen milletvekillerinin
yeniden seçilmek için genel başkanlara ihtiyaçları yok.
Başkanlık sisteminde parlamentonun görevi ne, başkanın görevi ne?
BURHAN KUZU: Parlamentonun görevi yasa yapmak, başkanın görevi yapılan yasalan uygulamak... Başkan yasa yapamaz, yasa tasarısı getiremez. Meclise seçilen vekillerin de bakan olması mümkün değil. Bakanlar Meclis dışından başkan tarafından getirilir. Bütçeyi de Meclis yapar.
Bu durumda Meclis büyük işlev kazanmış oluyor.
BURHAN KUZU: Aynen öyle... Bugün bizde uygulanan modelde kanunları ve bütçeyi
hükümet getiriyor, Meclis'te usulen oylama yapılıyor. Oysa başkanlık sisteminde
Meclis, dört dörtlük kanun yapar, bütçeyi belirler. Yani Başkan, Meclise muhtaçtır.
Başkanlık sisteminde Başkan'ın yetkileri vardır ama Meclis'le iyi geçinirse
vardır. Aksi takdirde o yetkiler tuzla buz olup erir gider.
Bu durumda başkanlık modelinin diktatörlüğe dönüşmesi biraz zor...
BURHAN KUZU: Çok net söylüyorum: Eğer biri diktatörlük yapmak istiyorsa
parlamenter model, başkanlık modeline göre üç-dört kat daha elverişlidir diktatörlük
yapmaya.
Neden daha elverişli?
BURHAN KUZU: Bugün diktatörlük yapıp eline sopa alıp dövemeyeceğine göre...
Eline alacağın şey kanundur, yetkidir, paradır. Parlamenter sistemde bunların
hepsi başbakanların elinde... Oysa başkanlık modelinde bunların hepsi başkanın
değil, Meclis'in elinde. Para, yani bütçe yapma yetkisi Meclis'tedir. Kanun
yapma yetkisi Meclis'tedir. Başkan da öyle bakar... Meclis verirse uygular,
vermezse yapacak bir şeyi yoktur.
"Zavallı Obama" demiştiniz... Bundan dolayı mı zavallı?
BURHAN KUZU: Evet...
Bundan dolayı... Durum bu olduğu ( halde biri çıkıp da "Başkanlık sistemi diktatörlük getirir" dediğinde... Gırtlaklamak istiyorum. Başkanlık sisteminde cazip olan iki şey var...
BİR: İstikrar ve devamlılık... İKİ: Çok güçlü bir parlamento... Benim başkanlık
sistemini savunmamın esas nedeni güçlü parlamentoyu getirmesidir.
Başkanlık sisteminde bugünkünden çok daha yetkili ve çok daha güçlü bir parlamento
mu oluşacak?
BURHAN KUZU: Kesinlikle... Clinton'ın danışmanı gelmişti Meclis'e... Adam dedi
ki: "Bizim sistemimizin şanssızlığı, adı. Adından kaybediyoruz. Başkanlık
sistemi denilince yanlış anlaşılıyor. Bizdeki model aslında kongre hükümeti
modelidir. " Aynen böyledir.
BURHAN Kuzu'ya göre bugün Türkiye'de Meclis işlevsiz durumda.
Kuzu, Meclis'in yapamadıklarını şöyle anlatıyor:
MECLİS DENETİM YAPAMIYOR: Hükümet, parlamento içinden çıkıyor... Parlamentodan
çıkınca da... Bakanlar ile milletvekillerinin kankalığı söz konusu oluyor. Bu
nedenle milletvekilleri, kendi partilerinden olan bakanların aleyhinde oy kullanmıyorlar.
Bir denetim olmuyor yani. Evet, şeklen gensoru müessesi var ama bu müessese
işlemiyor.
MECLİS KANUN YAPAMIYOR: Kanun yapma yetkisi şeklen Meclis'te. Hazırlığında yok.
Müzakeresinde yok. Arka planda ne olmuş, haberi yok. Kanunların yüzde 98'i hükümetten
geliyor. Geri kalan yüzde 2'si de hükümetin istediği ama kamuoyu baskısından
korktuğu için dolaylı olarak milletvekillerine getirttiği kanunlar. Aslında
yüzde yüzü hükümetten geliyor. Milletvekilleri ne yapıyor? Grup başkan vekillerine
bakıyor. Sürü psikolojisi. Grup başkan vekili parmağını kaldırıyorsa kaldırıyor,
indiriyorsa indiriyor.
MECLİS BÜTÇE YAPAMIYOR: Para musluklarının milli irade adına Meclis'ten
geçmesi gerekir. Şu anda öyle oluyor, Meclis'ten geçiyor. Ama ne önerge vererek
azaltmak mümkündür bütçeyi ne de çoğaltmak... Bütçe konusunda da hükümetin dediği
olur. Bütçe görüşmeleri aslında bir seremonidir.