Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, adının "Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı" şeklinde değiştirilmesini öngörülen bir kanun taslağı hazırladı.

Haber Giriş : 17 Şubat 2004 17:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, adının "Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı" şeklinde değiştirilmesini öngörülen bir kanun taslağı hazırladı.

Taslak, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu`ya sunuldu.

Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı kurulmasını öngören taslağa göre, başsavcı, başsavcıvekili ve savcılardan oluşan Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı, bağımsız bir anayasal kuruluş olacak.
Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı`nın kuruluşu, işleyişi, görev ve yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı ve Başsavcıvekili`nin nitelikleri ve seçim usulleri ile Adalet Bakanlığı, yüksek mahkemeler, uluslararası kuruluşlar ve yabancı devletlerin yetkili birimleriyle yapılabilecek işbirliğinin koşul ve esasları kanunla belirlenecek.

Anayasa`da yer alan ``Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`` ve ``Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili`` ibareleri, ``Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı`` ve ``Türkiye Cumhuriyeti Başsavcıvekili`` olarak değiştirilecek.

Taslak, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı`na, Anayasa Mahkemesi`ne doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı da tanıyor. Bunun, Anayasa`nın üstünlüğünün sağlanması ve hukuk devleti ilkesi ile katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi bakımından yararlı olacağı belirtiliyor.

GENEL GEREKÇE
Taslağın genel gerekçesinde, Anayasa`ya göre, Cumhuriyet Başsavcılığı`nın anayasal bir makam olduğu belirtildi.

Gerekçede, Anayasa`da, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başsavcıları yanında sadece Yargıtay yanında görev yapan başsavcının Cumhuriyet başsavcısı olarak nitelendirilmesinin, bu makamın hem diğer başsavcılıklardan hem de il ve ilçelerde görev yapan Cumhuriyet savcılıklarından bilinçli olarak ayrı tutulmasının ifadesi olduğu vurgulandı.

Anayasa`da Cumhuriyet unvanının yüksek mahkemeler içinde yalnızca Yargıtay`da görev yapan başsavcı ve başsavcıvekiline verildiği ifade edilen gerekçede, Anayasa`nın 148. maddesinde yer alan ``Cumhuriyet Başsavcılığı`` makamının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`na ait olduğu kaydedildi.

Gerekçede, şöyle denildi: ``Tarihi gelişim içinde Cumhuriyet başsavcılığının, tek ve özel bir yeri olduğu, Cumhuriyet`in kuruluşu ile birlikte hem devletin hem de yargının en yüksek temsilcileri arasında yer aldığı, önceki anayasave yasalarda da açıkça belirtilmiş ve bu makama diğer yüksek yargı organları arasında başsavcılıklarının önünde yerel Cumhuriyet savcılıklarının ise üstünde ve onlardan tamamen farklı bir statü tanınmıştır.

Cumhuriyet başsavcılığının Yargıtay bünyesi içinde yer alması, mahkemeler arasında hiyerarşik sıralamanın bir sonucudur. Bu nedenle, Cumhuriyet Başsavcısı`nın Yargıtay`da bulunuşu, onun yalnızca bu kuruluşla organik bağlantı içinde bulunduğu anlamına gelmemelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın ve onu temsilen başsavcısının görevleri, adli yargının zirvesindeki yüksek mahkemenin yanında çalışan kuruluş ve onun temsilcisi olarak başka görevlerinin bulunduğuda bir gerçektir.``

``DEVLETİN, TEK VE GENEL ANAYASAL MAKAMI``
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın, siyasi partiler ve Anayasa Mahkemesi`nin Yüce Divan olarak çalışması sırasındaki görevlerinin Yargıtay`daki görevleriyle ilgisi olmadığı belirtilen gerekçede, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın görevlerinin Yargıtay ile sınırlı olmadığı, devletin tek ve genel bir anayasal makamını temsil ettiği kaydedildi.

Kavram karışıklığının önlenmesi ve genel bir konumda olduğunun vurgulanması, Yargıtay dışında da önemli görevlerinin bulunduğunun belirtilmesi bakımından, ``Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın`` ``Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı`` olarak isimlendirilmesinin yerinde olacağı belirtilen gerekçede, ``Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı`nın Anayasa`da ayrı bir kurum olarak ve ayrı bir madde ile düzenlenmesi gerekmektedir`` denildi.

AB İLE UYUM
Türkiye`nin içinde bulunduğu durum dikkate alınıp özellikle sınır ötesi, örgütlü suçlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulduğunda yasayla eşgüdümü sağlamak üzere başsavcılığa yetki de verilebileceği belirtilen gerekçede, şu görüşlere yer verildi:
``Avrupa Birliği (AB) bünyesinde de, uluslararası boyutlu ekonomik ve mali suçların artması karşısında, ulusal olanaklarla ve iç hukuklarda yer alan düzenlemelerle bu artışla baş etmenin imkansızlığı uzun zamandan beri değişik hukuk çevreleri tarafından dile getirilmektedir.

AB BAŞSAVCILIĞI
Bu yönde, uluslararası nitelikli esas ve usul kuralları oluşturma çabasının yanı sıra AB çerçevesinde yetkili olacak bir Avrupa Başsavcılığı`nın kurulması da gündeme gelmiş ve birçok Avrupa ülkesinin iç hukuklarında yer verdiği belirli suçlarla münhasıran yetkili bir başsavcılığın kurulması öngörülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı, aynı zamanda AB hukukundakine benzer alanlarda olası kaygılara cevap vermeye de uygundur.``

AB Başsavcılığı`nın kuruluş aşamasına geldiği belirtilen gerekçede, böyle bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı`nın anayasal bir kuruluş olarak kurulmasının Avrupa ile yargısal işbirliği yapılmasını kolaylaştıracağı ve AB ile uyum sağlanacağı kaydedildi.

haber7

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber