Sağlık personelini ilgilendiren yasa tasarısı Meclis'te görüşülüyor

Yabancı doktorlar, Meclis'i karıştırdı...

TBMM Genel Kurulunda, yabancı doktorların Türkiye'de çalışmasına olanak sağlayan ve Tıpta Uzmanlık Kurulu oluşturulmasını öngören kanun tasarısının görüşmelerine başlandı.

Tasarının tümü üzerinde Anavatan Partisi grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu, Türkiye'deki hastanelerin radyoloji ünitelerinin yüzde 30'dan fazlasının AB standartlarına uygun olmadığını savundu. Doktorların yazacakları ilaçlara bile karışıldığını ifade eden Kurtulmuşoğlu, ''Yarın ameliyatına da karışacaksın. Doktorlukta var mı böyle bir şey?'' diye sordu.

Kurtulmuşoğlu, yabancı doktorların Türkiye'de çalışmasına karşı olmadığını, ancak bunun sağlık alanındaki sorunu çözmeyeceğini ileri sürerek, tıp fakültelerinin kontenjanlarının artırılması ve gelecek 30 yılın doktor ihtiyacının planlanması için YÖK ile masaya oturulmasını önerdi.

CHP grubu adına söz alan Muğla Milletvekili Ali Arslan, sektör çalışanlarının tasarıya karşı olduklarını söyledi. Klinik şefi ve yardımcılarının atanmasıyla ilgili uygulamayla eğitim hastanelerinin AK Parti'nin arka bahçesi haline getirilmeye çalışıldığını öne süren Arslan, sağlıkta dönüşüm projesini eleştirdi.

Türkiye'de bir doktorun yılda 4 bin 714 hastaya baktığını ifade eden Arslan, hekim sayısında değil, dağılımında sorun olduğunu anlattı.

''ATATÜRK'ÜN KEMİKLERİNİ SIZLATMAYALIM''

CHP'li Arslan, yabancı doktor çalıştırılmasına olanak sağlanmasının gerekçesinin sayı azlığı olmadığını öne sürerek, şöyle konuştu:

''Uluslararası sermaye, sizden bu kapıyı açmanızı istiyor. Yanılmıyorsam 1998 yılında böyle bir girişimde bulunmuşlar, bakanlık reddetmiş. Bunun gerekçesi, uluslararası sermayenin sağlıkta büyük Türkiye pastasını görmesi sonucu, dışardan yabancı doktor getirmek istemesidir. Sayıyı çoğaltıp hekim emeğini ucuzlatmak istemesidir. Asıl gerekçe budur. O nedenle 'Beni, Türk doktorlarına emanet edin' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmayalım. Doktorların başına geçirilmeye çalışılan bu torba yasayı, Meclis reddetmelidir.'' AK Parti grubu adına söz alan Muş Milletvekili Medeni Yılmaz, sağlık alanında zihniyet ve sistemde devrim yaptıklarını söyledi.

AK Parti döneminde yapılanları anlatan Yılmaz, tıp fakültelerinin bugünkü yapısıyla doktor açığının kapatılamayacağını ileri sürdü. İtalya'da 100 bin kişiye düşen doktor sayısının 618, Yunanistan'da 450, Belçika'da 420, Kazakistan'da 365, AB ortalamasının 278 olduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye'de ise bu sayının 140 olduğunu kaydetti.

Tasarının tümü üzerinde gruplar adına yapılan konuşmaların tamamlanmasından sonra, Sağlık Bakanı Recep Akdağ söz aldı.

SAĞLIK BAKANI AKDAĞ'DAN CHP'LİLERE: HER ŞEYE KARŞI ÇIKIYORSUNUZ

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP'li milletvekillerine, "Biz, vatandaşın daha kolay ilaca ulaşmasını sağlarken, bütün hastanelerin kapısını açarken, aile hekimliği uygulamasını getirirken karşı çıkıyordunuz, şimdi de buna karşı çıkıyorsunuz" diye seslendi.

Bakan Akdağ, TBMM Genel Kurulunda, yabancı doktorların Türkiye'de çalışmasına olanak sağlayan ve Tıpta Uzmanlık Kurulu oluşturulmasını öngören kanun tasarısının tümü üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, tasarıyla hekimlere mali sigorta yükümlülüğü getirdiklerini söyledi.

Sigortanın yarısını hekimin kendisinin, yarısını da devletin karşılayacağını belirten Bakan Akdağ, "Böyle bir sigorta bedelinin yaklaşık 200 YTL olduğunu varsayarsak, bunun 100 YTL'sini hekim, 100 YTL'sini de biz ödeyeceğiz" dedi.

Akdağ, "Kusursuz hekim yoktur. Mevcut yasaya göre, hekim görevini yaparken kusur işlemesi halinde oluşacak tazminat miktarını kendisi ödüyordu. 20 bin-50 bin YTL tazminata hükmedildi diyelim hekim. Bunu nasıl ödeyecek bir hekim? Biz bu tasarıyla ödemede hekime yardımcı oluyoruz" diye konuştu.

Recep Akdağ, üniversitelerde profesör ve doçentler nasıl atanıyorsa, klinik şef atamalarını da o şekilde yapacaklarını söyledi.

"BİZİM DÖNEMİMİZDE RUHSATLANDI"

Tasarıyla radyasyona maruz kalarak çalışan sağlık personelinin mesai saatlerini de yeniden düzenlediklerini ifade eden Recep Akdağ, mevcut radyolojik cihazların yüzde 70'inin ruhsatlı olduğunu bildirdi. Bakan Akdağ, bütün resmi kurumlardaki radyolojik cihazların yüzde 86'sının, özel kurumlardaki cihazların ise yüzde 80'inin son 4 yılda ruhsat aldığını söyledi.

Yabancı doktorların ülkede çalıştırılması konusuna da değinen Akdağ, Türkiye'de hekim azlığı olduğunu hep söylediklerini anlattı.

Sağlık Bakanı Akdağ, hekime bir günde düşen hasta sayısının 40 olduğunu belirterek, "Bu tabiki normal bir rakam değil" dedi.

"TARİHİ HATA YAPILIYOR"

Türkiye'de hekim sayısının az olduğunu tekrarlayan Akdağ, "Başta Türk Tabipler Birliği (TTB) olmak üzere 'hekim fazlalığı var' diyenler tarihi bir hata yapıyor. Geç kalmadan bu hatadan dönsünler lütfen. TTB bu söyleminden vazgeçsin" diye konuştu.

Bakan Akdağ, İngiltere'nin bile doktor azlığı nedeniyle Hindistan ve Türkiye'den hekim aldığını ifade etti.

CHP sıralarından "bıçak parası" lafı atılması üzerine Akdağ, "Bu şimdi mi var? Yok muydu daha önce? Vardı" dedi.

"YÜZDE 57'Sİ MUAYENESİNİ KAPATTI"

Recep Akdağ, göreve geldiklerinde hekimlerin yüzde 90'ının özel muayenesi olduğunu ifade ederek, iktidarlarında hekimlerin yüzde 57'sinin özel muayenelerini gönüllü kapattığını kaydetti. Akdağ, "Çünkü sosyal devlet mantığıyla hekimlerimize alınlarının terini ödüyoruz" dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ, konuşması sırasında laf atan CHP'lilere, "Biz vatandaşın daha kolay ilaca ulaşmasını sağlarken karşı çıkıyordunuz, vatandaşa bütün hastanelerin kapısını açarken karşı çıkıyordunuz, aile hekimliği uygulamasını getirirken karşı çıkıyordunuz, şimdi de buna karşı çıkıyorsunuz" şeklinde seslendi.

Bakan Akdağ, 2000'li yıllarda vatandaşın cebinden sağlığa ödediği para yüzde 34 civarındayken, bu oranın bugün yüzde 20'lere gerilediğini söyledi.

"CİDDİ HEMŞİRE AÇIĞIMIZ VAR"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ciddi hemşire açığı bulunduğunu belirtti.

TBMM Genel Kurulunda, yabancı doktorların Türkiye'de çalışmasına olanak sağlayan kanun tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Akdağ, ciddi hemşire açığı olduğunu söyledi.

Hemşireler başta olmak üzere diğer sağlık çalışanları konusunda da eksik bulunduğunu, buradaki sorunu çözecek kurumun YÖK olduğunu anlatan Akdağ, "Biz, YÖK'e bu durumu yazıyla iletiyoruz. Görüşmelerde bulunduk, görüşmelerde bulunacağız. Kurum da kendi yetki ve sorumluluğunu, anayasa çerçevesi açısından gerektiği gibi kullanmalıdır. Mecliste bu hususta bize destek olmalıdır" dedi.

Türkiye'de üniversite hastanelerinin çok verimli çalışamadığını ifade eden Akdağ, 20 bine yakın doktorun çalıştığı bu hastanelerde, yılda 11 milyon hastanın muayene edildiğini kaydetti.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelere geçildi.

Başkanvekili Nevzat Pakdil, çalışma süresinin dolması nedeniyle, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.