Üyeleri işten çıkarılan sendikaya tazminat
Danıştay 13. Dairesi, üyeleri işten çıkarıldığı için üyelik aidatlarından mahrum kaldığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat isteyen sendikanın davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.
Liman-İş Sendikasının, Rize Limanı'nın özelleştirilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) ihaleye çıkma kararı ile limanın işletme hakkının devrine ilişkin 7 Nisan 1997 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davalarda verilen iptal kararları Danıştay 10. Dairesince 2000 yılında onanmıştı.
İdarenin bu kararları uygulamaması sonucu işçilerin iş akitlerinin feshedilmesi üzerine söz konusu sendika bu kez, ''üyelik aidatlarından mahrum kaldığı'' gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açtı.
Trabzon İdare Mahkemesi ise davanın reddine karar verdi.
Liman-İş Sendikasının, Trabzon İdare Mahkemesinin bu kararını temyiz etmesi üzerine dosya Danıştay 13. Dairesi'ne geldi.
-GEREKÇE-
Daire, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozarak, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Trabzon İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Danıştay 13. Dairesinin bozma kararında, davacı Liman-İş Sendikasının, iş akitlerinin feshine karar verildiği tarih ile özelleştirme işlemlerinin iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarih arasında geçen sürede uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle dava açtığı anımsatıldı.
Yargı kararlarının uygulanmasının Anayasa ve yasalara göre zorunlu olmasına karşın, davalı ÖİB'nin, fiili imkansızlığı gerekçe göstererek, Rize Limanının özelleştirilmesi işlemlerinin iptal edilmesine ilişkin yargı kararlarının gereğini yerine getirmediği belirtilen kararda, bu nedenle de iş yerinde çalışan işçilerin iş akitlerinin feshedildiği kaydedildi.
-''ZARAR KABUL EDİLMELİ''-
Kararda, davacı sendikanın mahrum kaldığı üye aidatlarından dolayı zarara uğradığının kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
İptal kararlarının gereklerinin hukuki veya fiili imkansızlık nedeniyle yerine getirilmemesinin, ilgililerin bu nedenle ortaya çıkan zararlarını ödememesine engel teşkil etmediğine işaret edilen kararda, aksine hukuka aykırılığı yargı kararıyla tespit edilen bir işlem nedeniyle uğranılan zararların, bu iptal kararının uygulanmaması nedeniyle telafi olanağı ortadan kalktığı için tazmin yükümlülüğünün ortaya çıktığı vurgulandı.
Kararda, sendika üyesi 26 işçinin iş akitlerinin feshi ve sendika üyeliklerinden ayrılmalarıyla ilgili durum araştırılmak suretiyle zararın belirlenerek, maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacı sendikanın herhangi bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki kararında hukuki isabet bulunmadığı kaydedildi.