İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Hayat kurtaran zehirlerin evi: Yeni Moda Eczanesi

İlaç sanayileşmeden önce, doktorun yazdığı reçete eczacının laboratuvarında ilaca dönüşürdü. İlaç için zehir de kullanılırdı. İstanbul'da o yıllardan kalma bir eczane var.

Kaynak : TRT
Haber Giriş : 11 Mart 2018 17:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Hayat kurtaran zehirlerin evi: Yeni Moda Eczanesi

Yeni Moda Eczanesi 1902 kuruluş tarihiyle İstanbul'un en eskilerinden biri. Eczane ilk olarak Eczane-i Saadet ismiyle Kızıltoprak'ta kuruldu.

1928'de harf devrimiyle birlikte adı Moda Eczanesi oldu. 1937'de bugünkü sahibi Melih Ziya Sezer'in babası tarafından satın alınan eczanenin adının başına "Yeni" eklendi.

Babasının vefatının ardından işleri devralan Melih Ziya Sezer, uzun yıllar Kadıköy halkına şifa dağıttı. Bugün İstanbul'un en eski ikinci eczanesi durumunda. Ancak içindeki mobilyaları dikkate alıp bir sıralama yapmaya kalkarsanız açık ara farkla birinci sırada. Zira mobilyalar eczanenini kuruluş tarihi olan 1902'den kalma.

Antika mobilyalar 90'lı yıllarda ilaç almak için eczaneye gelen sanatçı Barış Manço'nun da dikkatini çekmiş. Barış Manço, Melih Ziya Sezer'in kapısını çalsa da sonuç alamamış. Melih Ziya sezer, babasının anısına olan saygısından dolayı teklifi reddettiğni söylüyor.

Eczanenin her köşesi tarihe açılan bir pencere. Müşterilerin göremediği arka bölümde ise çok özel bölümler var. Bunlardan ilk zehir dolabı.

Melih Ziya Sezer, bu dolabın öyküsünü şöyle anlatıyor:

"Zehir, ilaç yapımınnda kullanılan malzemelerden biridir. Bu dolapta çeşit çeşit zehir var. Önceden doktorlar reçete yazar, ilaçlar eczacı tarafından yapılırdı. Hocam Kasım Cemal'in çok güzel bir sözü vardır; 'Doktorun hatasını eczacı, eczacının hatasını mezarcı temizler' derdi. Bir maddeyi 5 miligram kullanmak yerine yanlışlıkla 50 miligram yahut 500 miligram kullanırsanız hastanın ölümüne neden olursunuz."

Arka bölümde bir de ilaçların hazırlandığı laboratuvar var. Buradaki malzemeler de antika.

Melih Ziya Sezer, eczacılığın aslında bir sanat olduğunu fakat günümüzde her şey gibi eczacılık mesleğinin de ticarete yenik düştüğünü anlatıyor.

Melih Bey kendileri gibi tarihe adını yazdırmış dükkanların varlığını devam ettirmeleri gerektiğini, bunun için de insanların, kurum ve kuruluşların kendilerine yardımcı olmaları gerektiğini düşünüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber