TÜDEF: Zehirli Kızılırmak suyu Ankara'da ölüm saçacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Haziran 2007 14:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, ASKİ Genel Müdürlüğünün 10 yıldır su ve kanal işleriyle ilgili çalışmaları ikinci plana ittiğini ifade ederek, ''Kuruluş hilafına yollar ve köprülü kavşaklar yapmıştır. ASKİ'nin bu işlere harcadığı kaynak yaklaşık 350 milyon dolardır'' dedi.

Çetin, kentin su sorununa ilişkin Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasında basın toplantısı düzenledi.

Mevcut tablodan, 15 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Melih Gökçek'i sorumlu tutan Çetin, ''Sorumlu ne Tanrı, ne global ısınmadır. Sorumlunun kim olduğunu bulmak için DSİ tarafından yaptırılan Temmuz 1995 tarihli Master Plan raporuna ya da Ocak 2002 tarihli Ankara Su Temini Projesi Gerede Sistemi Revizyon Fizibilite Raporuna veya bizzat ASKİ tarafından Yüksek Projeye hazırlatılan rapora bakmak yeterlidir'' dedi.

Söz konusu raporlarda özetle ''Ankara'nın su sorununun 2027 yılına kadar Gerede sistemi projesi ile çözülmesi, projenin birinci aşamasının da 2003 yılına kadar tamamlanmasının'' öngörüldüğünü belirten Çetin, Kızılırmak projesinin ise 2027'den sonra hayata geçirilmesinin düşünüldüğünü söyledi.

Kızılırmak projesinin geç devreye sokulmak istenmesinin temelinde nehre akıtılan kanalizasyon, tarım ilaçları ve sanayi atıkları olduğunu kaydeden Çetin, süreç içinde bunu arıtabilecek teknolojik gelişme ve altyapının olabileceğinin düşünüldüğünü bildirdi. Çetin, şu anda Türkiye'de bu arıtmayı yapabilecek ne bir tesis ne de teknoloji bulunmadığını vurguladı.

''HEM DAHA KİRLİ HEM DAHA PAHALI PROJE SEÇİLDİ''

Raporlarda, 2027'de devreye sokulması düşünülen Kızılırmak Projesinin de 8 alternatifli olduğunu ve bunlar içinde en ekonomik ve en az kirliliği olan Kapulukaya-A projesinin öne çıktığını anlatan Çetin, ''Halen Melih Gökçek tarafından inşasına başlanan proje, daha yoğun kirlilik içeriyor ve Kapulukaya-A alternatifine göre yüzde 27,5 daha pahalı'' diye konuştu.

Gökçek'in, Kızılırmak suyunu ''Kırıkkaleliler yıllardır içiyor. Bir tane ishal olan yok'' şeklinde savunduğunu aktaran Çetin, ''Zehirli Kızılırmak suyu Ankara'ya geldiğinde insanlar sadece ishal olmayacak, kanser riski, ölüm riski de artacak. O nedenle Gökçek zehirli suyu Kurt Boğazı-Çamlıdere suyu ile karıştırarak, yani zehri seyrelterek, yani ölümü uzun süreye yayarak çeşmelerimizden akıtacaktır'' iddialarında bulundu.

Çetin, şunları söyledi:

''Sorunun vehameti, gerçek kamuoyundan saklanıyor. Peki niçin yalan söyleniyor, niçin Gerede projesi hayata geçmedi? Çünkü ASKİ Genel Müdürlüğü yaklaşık 10 yıldan bu yana su ve kanal işleriyle ilgili çalışmalarını ikinci plana itmiş ve kuruluş yasası hilafına yollar ve köprülü kavşaklar yapmıştır. ASKİ'nin bu işlere harcadığı kaynak yaklaşık 350 milyon dolardır. DSİ'ce planlanan Gerede Sistemi ile ilgili birinci aşama tesislerin maliyeti ise 238 milyon dolardır. ASKİ'nin yol ve köprülere yasa dışı harcadığı paralar ile Gerede sisteminin 1. aşamasının hayata geçirilmesi fazlasıyla mümkün iken bunun yapmamış ve Ankara kentine karşı kurumsal bir suç işlenmiştir.'' Kısa süre içinde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildiren Çetin, Kızılırmak suyu ile ilgili yürütülen mevcut projenin durdurulması için de dava açacaklarını belirtti. Çetin, iç hukukta alacakları sonuca göre ''yaşam hakkına saldırı'' gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurmayı düşündüklerini söyledi.

''SU SORUNU 2 YILDIR ALARM VERİYORDU''

Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Fehmi Toptaş da Ankara'nın su sorununun ''2 yıldır alarm verdiğini'' belirterek, ''ASKİ'nin kuruluş kanununa göre, sudan aldığını suya yatırım olarak kullanması gerekiyordu. Ancak ASKİ, sudan aldığını yollara yatırmıştır. Suya harcanmış olsaydı bu sene Ankaralılar barajdan beslenebilecekti'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber