Başkan Yekta Saraç, Ankara Üniversitesinin uygulaması için bir şeyler söylemeyecek mi?

YÖK Başkanı Yekta Saraç, neden Ankara Üniversitesinin uygulamasına sessiz kalıyor?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Şubat 2019 17:04, Son Güncelleme : 27 Şubat 2019 17:06
Başkan Yekta Saraç, Ankara Üniversitesinin uygulaması için bir şeyler söylemeyecek mi?

Memurlar.net tarafından 25 Şubat 2019 tarihinde "Ankara Üniversitesi, doktora burs ilanında sadece kendi öğrencilerini alıyor" başlıklı bir haber yayınlanmış; 100-2000 Doktora Bursu ilanında Ankara Üniversitesi kendi öğrencileri dışındaki adayların başvurusunu yasal olmayan bir şekilde engelliyor! ifadelerine yer verilmiştir.

Söz konusu haberde, hukuken doğru bir şekilde şu tespit ve değerlendirmeler yapılmıştır: Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen "Yükseköğretim Kurumları Tarafından Doktora Programlarına Kayıtlı Öğrencilere Verilecek Burslara İlişkin Usul ve Esaslar"ın 100/2000 YÖK Doktora Burs Programına başvurabilmek için öğrencilerde aranacak şartları düzenleyen 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (c) bendinde "c) Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ve başvuru yapılacak yükseköğretim kurumunun belirlediği başvuru ve kabul şartlarını taşıyor olmak.", aynı fıkranın (d) bendinde de, "d) Halen devlet yükseköğretim kurumunda doktora eğitimine devam ediyorsa tez aşamasına geçmemiş olmak." hükümlerinin bulunduğu belirtilmiş; aynı Usul ve Esasların 7 nci maddenin 2 nci fıkrasında da; "Yükseköğretim kurumları adayların başvurularını, kendi belirlediği şartlar doğrultusunda değerlendirir." ifadesinin bulunduğu hatırlatılmıştır.

İlgili haberde, bu düzenlemelere rağmen Ankara Üniversitesinin haberin yayınlandığı tarihte halen başvuru süresi devam eden Ankara Üniversitesi 100-2000 Doktora Öğrenci Alımı ilanında başvuru şartlarına "Ankara Üniversitesi doktora programlarında kayıtlı öğrenci olmak." ifadesini ekleyerek bu üniversitede eğitim görmeyen adayların müracaat etmesini yasal olmayan bir şekilde engellediği belirtilmiş; Ankara Üniversitesinin kendi öğrencilerine tanıdığı bu önemli imtiyazın diğer adayların başvurularını engellemesi açısından uygun olmadığı vurgulanmış ve herhangi bir aday tarafından yargı yoluna gidilmesi halinde ilgili koşulun iptal edileceği, dolayısıyla Üniversitenin 100-2000 doktora bursu ilanının revize edilerek yeniden başvuru sürecinin işletilmesinin hukuk ve hakkaniyete daha uygun olacağı ifade edilmiştir.

Ankara Üniversitesi tarafından, 25 Şubat 2019 tarihli memurlar.net web sayfasında "Ankara Üniversitesi, 100/2000 doktora bursunda sadece kendi öğrencilerini kabul ediyor!" başlıklı haberle ilgili olarak yazılı bir açıklama yapma gereği doğduğundan bahisle memurlar.net'e bir yazı gönderilmiştir. Söz konusu yazıda:,

--------------------------------------------------

"25 Şubat 2019 tarihli memurlar.net web sayfasında "Ankara Üniversitesi, 100/2000 doktora bursunda sadece kendi öğrencilerini kabul ediyor!" başlıklı haberle ilgili olarak yazılı bir açıklama yapma gereği doğmuştur.

Haberde, Yükseköğretim Kurulu tarafından ülkemizin öncelikli alanlarında doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacını karşılamak üzere devlet yükseköğretim kurumlarındaki doktora programlarında öğrenim gören öğrencileri desteklemek amacıyla verilecek burslarla ilgili olarak yürürlüğe konulan "Yükseköğretim Kurulu Tarafından Doktora Programlarına Kayıtlı Öğrencilere Verilecek Burslara İlişkin Usul ve Esaslar"ın "Öğrenci burs başvuru şartları"nı düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına atıfta bulunulmuş; "Burs miktarı, süresi ve ödemeler"i düzenleyen 7.maddenin 2. fıkrasındaki "Yükseköğretim kurumları adayların başvurularını, kendi belirlediği şartlar doğrultusunda değerlendirir." hükmüne yer verilerek, Ankara Üniversitesi'nin "halen başvuru süresi devam eden 100-2000 Doktora Öğrenci Alımı ilanında başvuru şartlarına "Ankara Üniversitesi doktora programlarında kayıtlı öğrenci olmak." ifadesini eklediği" ve "bu üniversitede eğitim görmeyen adayların müracaat etmesini yasal olmayan bir şekilde engellediği" iddia edilmiştir.

"Yükseköğretim Kurulu Tarafından Doktora Programlarına Kayıtlı Öğrencilere Verilecek Burslara İlişkin Usul ve Esaslar"ın "Yükseköğretim kurumlarının başvurusu ve değerlendirme"yi düzenleyen 5.maddesinin 4.fıkrasında zikredilen "Doktora eğitimine kabul, ilgili yükseköğretim kurumlarının mevcut lisansüstü öğrenci kabul şartlarına göre gerçekleştirilir." hükmü, 100/2000 doktora bursiyerlerinin, "Ankara Üniversitesi'nin ilgili enstitülerinin belirlediği şartlar ve kontenjanlara bağlı olarak açılan doktora sınavlarından başarılı bulunarak doktora eğitimine başlamış" ve anılan burs için başvuru yapan adaylar arasından seçilmek zorunda olduğunu gösterdiği gibi, anılan Usul ve Esaslar'ın "Bursun sonlandırılması"nı düzenleyen 8.maddesinin 3.fıkrasındaki "Öğrenciler, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ve doktora eğitimini aldıkları yükseköğretim kurumunun ilgili yönetmelik, yönerge ve kararlarına uymakla yükümlüdür." hükmü de 100/2000 doktora bursiyerlerinin, ilgili Yükseköğretim kurumundaki doktora programlarına kayıtlı öğrenci olmalarını gerekli; hatta, zorunlu hale getirmektedir.

Bu bağlamda, 20.04.2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği"nin "Diğer Hükümler"i düzenleyen 35.maddesinin 6.fıkrasındaki "Tezsiz yüksek lisans programları hariç, aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıt yaptırılamaz ve devam edilemez." hükmü uyarınca, 100/2000doktora bursiyerliği için başvuruda bulunan adayların seçimi ve kabul işlemlerinde, Ankara Üniversitesi'nin ilgili enstitülerindeki doktora programlarına kayıtlı olmaları şartının konulma gerekçesini ayrıca izaha gerek yoktur.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur." İfadelerine yer verilmiştir.

---------------------------------------------------------

Memurlar.net tarafından, hukukun ve hakkaniyetin gereği olarak ilgili düzenlemelerin lafzı ve amacı esas alınarak yapılan hukuki tespit ve değerlendirmelere, bünyesinde en eski Hukuk Fakültesini barındıran Ankara Üniversitesi tarafından verilen cevabın yükseköğretim sistemimiz ve yükseköğretim kurumlarımız üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğine açıkça işaret etmektedir. Bu bağlamda, memurlar.net tarafından yapılan tespit ve değerlendirmeler ile Ankara Üniversitesi tarafından bunlara yönelik yapılan açıklamanın, ilgili hukuk normlarının lafzi, amaçsal ve sistematik yorum yöntemleri çerçevesinde irdelenmesi gerekmektedir.

Öncelikle, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen "Yükseköğretim Kurumları Tarafından Doktora Programlarına Kayıtlı Öğrencilere Verilecek Burslara İlişkin Usul ve Esaslar"ın 100/2000 YÖK Doktora Burs Programına başvurabilmek için öğrencilerde aranacak şartları düzenleyen 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında üzerinde durulacak olan hususla ilgili olarak;

b) Doktora programı için yüksek lisans derecesine sahip olmak. Bütünleşik doktora programı için lisans derecesine sahip olmak.

c) Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ve başvuru yapılacak yükseköğretim kurumunun belirlediği başvuru ve kabul şartlarını taşıyor olmak.

d) Halen devlet yükseköğretim kurumunda doktora eğitimine devam ediyorsa tez aşamasına geçmemiş olmak.

Hükümlerine yer verilmiştir. Eğer Ankara Üniversitesinin yapmış olduğu açıklamanın hukuken doğru ve yerinde olduğu kabul edilecek olursa, bu durumda çıkarmış olduğu Usul ve Esaslarda yukarıda bahsi geçen düzenlemelere yer veren Yükseköğretim Kurulunun abesle iştigal ettiği sonucuna ulaşılması kaçınılmaz olacaktır. Zira, eğer sadece ilgili üniversitede kayıtlı doktora öğrencileri burs başvurusunda bulunabilecekse; yine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği uyarınca, doktora programına kayıtlı bir öğrencinin yüksek lisans derecesine sahip olması gerektiğine göre, bunun ayrıca ilgili Usul ve Esaslarda belirtilmesinin hukuki bir anlamı ve sonucunun olmadığı tartışmasızdır.

Aynı şekilde, Yükseköğretim Kurulu tarafından, eğer sadece mevcut doktora öğrencilerinin burs başvurusunda bulunabilmesi amaçlanmışsa; bu durumda, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ve başvuru yapılacak yükseköğretim kurumunun belirlediği başvuru ve kabul şartlarını taşıyor olmak koşulunun aranmasının hiçbir anlamı olmayacaktır. Zira, halen doktora programına kayıtlı bir öğrencinin, öncelikle ve evleviyetle Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ve başvuru yapılacak yükseköğretim kurumunun belirlediği başvuru ve kabul şartlarını taşıması gerektiği de hukuken tartışmasızdır. Doktora programına kaydolan bir öğrencinin zaten karşıladığı "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ve başvuru yapılacak yükseköğretim kurumunun belirlediği başvuru ve kabul şartlarını taşıyor olmak" koşuluna ilgili Usul ve Esaslarda yer verilmiş olması hukuken gereksiz ve anlamsız olacaktır.

Benzer şekilde, Halen devlet yükseköğretim kurumunda doktora eğitimine devam ediyorsa tez aşamasına geçmemiş olmak şartı da, mutlaka ilgili yükseköğretim kurumunda doktora öğrencisi olunmasını gerekli/zorunlu kılmamaktadır. Bu düzenlemeye göre, eğer burs başvurusunda bulunan kişi halen bir devlet yükseköğretim kurumunda doktora programına kayıtlı ise, henüz tez aşamasına geçmemiş olma şartı aranmış; illa bir doktora programına kayıtlı olma şartı aranmamıştır.

Diğer taraftan, YÖK tarafından belirlenen ilgili Usul ve Esasların 7 nci maddesinin ikinci ve yedinci fıkrasındaki:

"(2) Yükseköğretim kurumları adayların başvurularını, kendi belirlediği şartlar doğrultusunda değerlendirir. Değerlendirme sonucunda doktora eğitimi alması uygun bulunan ve kesin kayıt yaptıran öğrencilerin listesi rektörlük tarafından YÖK Başkanlığına bildirilir.

(7) Öğrencilere eğitime başladıkları ayı takiben oniki ay süre ile burs ödenir."

düzenlemeleri de, burs programına başvurabilmek için mutlaka ilgili yükseköğretim kurumunun doktora programına kayıtlı olma şartının aran(a)mayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Eğer Ankara Üniversitesince uygulandığı üzere, başvuru için halen ilgili yükseköğretim kurumunda doktora programına kayıtlı olunması gerekli ise; bu durumda, ilgili Usul ve Esaslarda "Değerlendirme sonucunda doktora eğitimi alması uygun bulunan ve kesin kayıt yaptıran öğrenciler", "Öğrencilere eğitime başladıkları ayı takiben" ifadelerine yer veren YÖK'ün abesle iştigal etmiş olduğu sonucuna varılacaktır.

Bu tespit ve değerlendirmelerden sonra, Ankara Üniversitesinin (köklü geçmişine ve kurumsal kimliğine hiç yakıştıramadığımız) açıklaması üzerinde durulabilir:

Öncelikle, Ankara Üniversitesinin yapmış olduğu açıklamanın, üslubu, dili ve içeriği itibariyle hukukilikten uzak, hukukun temel yorum yöntemlerine açıkça aykırı ve suçluluk psikolojisine dayalı kurumsal refleksi çağrıştıran bir dille kaleme alındığı üzülerek ifade edilmelidir.

Öncelikle, memurlar.net'in haberi, Ankara Üniversitesinin vehmettiği gibi kuru bir iddiadan ibaret olmayıp, ilgili düzenlemelerin lafzı, amacı ve sistematiğine bağlı kalınarak yapılan hukuki tespit ve değerlendirmelere dayandırılmıştır. Dolayısıyla, ilgili haberin kuru/içi boş bir iddiadan ibaret olduğu izlenimi verilerek değersizleştirilmeye çalışılmasının, gerçekleri gizleme kaygısından kaynaklandığı sonucuna ulaşılabilir.

Ankara Üniversitesinin açıklamasında yer verilen:

"Yükseköğretim Kurulu Tarafından Doktora Programlarına Kayıtlı Öğrencilere Verilecek Burslara İlişkin Usul ve Esaslar"ın "Yükseköğretim kurumlarının başvurusu ve değerlendirme"yi düzenleyen 5.maddesinin 4.fıkrasında zikredilen "Doktora eğitimine kabul, ilgili yükseköğretim kurumlarının mevcut lisansüstü öğrenci kabul şartlarına göre gerçekleştirilir." hükmü, 100/2000 doktora bursiyerlerinin, "Ankara Üniversitesi'nin ilgili enstitülerinin belirlediği şartlar ve kontenjanlara bağlı olarak açılan doktora sınavlarından başarılı bulunarak doktora eğitimine başlamış" ve anılan burs için başvuru yapan adaylar arasından seçilmek zorunda olduğunu gösterdiği gibi, anılan Usul ve Esaslar'ın "Bursun sonlandırılması"nı düzenleyen 8.maddesinin 3.fıkrasındaki "Öğrenciler, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ve doktora eğitimini aldıkları yükseköğretim kurumunun ilgili yönetmelik, yönerge ve kararlarına uymakla yükümlüdür." hükmü de 100/2000 doktora bursiyerlerinin, ilgili Yükseköğretim kurumundaki doktora programlarına kayıtlı öğrenci olmalarını gerekli; hatta, zorunlu hale getirmektedir." İfadelerin hukukun temel yorum yöntemleri bakımından kabulü mümkün değildir.

İlgili Usul ve Esaslarda yer verilen ve Üniversitenin uygulamasını meşrulaştırmak için dayandığı "Doktora eğitimine kabul, ilgili yükseköğretim kurumlarının mevcut lisansüstü öğrenci kabul şartlarına göre gerçekleştirilir." Düzenlemesinin sadece halen kayıtlı doktora öğrencilerinin burs başvurusunda bulunabileceği şeklinde anlaşılması, hukuk metodolojisinin alanı dışında kalan temel bir sorunun varlığına işaret eder. Zira, "Doktora eğitimine kabul" ibaresi dahi tek başına, burs başvurusu için halen ilgili yükseköğretim kurumunda doktora programına kayıtlı olmanın gerekmediği açıkça ortaya koymaktadır. İlgili düzenleme, burs başvurusu için halen kayıtlı doktora öğrencisi olma şartı getirmemekte, sadece burs başvurusu kapsamında öğrenci kabulünün tabi olması gereken hukuki rejimi ortaya koymaktadır.

Aynı şekilde, Ankara Üniversitesinin "Öğrenciler, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ve doktora eğitimini aldıkları yükseköğretim kurumunun ilgili yönetmelik, yönerge ve kararlarına uymakla yükümlüdür." hükmü de 100/2000 doktora bursiyerlerinin, ilgili Yükseköğretim kurumundaki doktora programlarına kayıtlı öğrenci olmalarını gerekli; hatta, zorunlu hale getirdiği yönündeki açıklaması da hukukilikten uzaktır. İlgili düzenleme burs başvuru aşamasına yönelik olmayıp, burs başvuru kabul edilerek öğrencilik statüsü kazanacak kişilerin tabi olacak kuralları belirlemektedir.

Diğer taraftan Ankara Üniversitesinin açıklamasının son kısmında yer verilen "20.04.2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği"nin "Diğer Hükümler"i düzenleyen 35.maddesinin 6.fıkrasındaki "Tezsiz yüksek lisans programları hariç, aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıt yaptırılamaz ve devam edilemez." hükmü uyarınca, 100/2000doktora bursiyerliği için başvuruda bulunan adayların seçimi ve kabul işlemlerinde, Ankara Üniversitesi'nin ilgili enstitülerindeki doktora programlarına kayıtlı olmaları şartının konulma gerekçesini ayrıca izaha gerek yoktur." ifadeleri de hukukilikten uzak, Ankara Üniversitesi gibi köklü bir yükseköğretim kurumunun kurumsal kimliğine ve vakarına yakışmayacak bir dil ve üsluba işaret etmektedir.

Öncelikle, ilgili düzenlemenin lafzı ve amacı hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık ve anlaşılır olup, bu düzenleme aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıt yaptırmaya ve devama izin vermemekle birlikte, aynı anda birden fazla lisansüstü programa başvuruya, ya da halen bir doktora programına kayıtlı iken aynı ve başka bir yükseköğretim kurumundaki doktora programına da başvurmaya engel oluşturmadığı hukuken tartışmasızdır. İlgili düzenlemenin hiçbir yerinde aynı anda birden fazla lisansüstü programa başvurulamayacağından söz edilmemiştir. Bu düzenlemenin burs başvurusu için mutlaka halen doktora öğrencisi olmayı zorunlu kıldığından bahsetmek, başkaları için bir derece mazur görülebilirse de, bünyesinden en eski Hukuk Fakültesini barındıran ve Hukuk Müşavirliğinde onlarca hukukçu istihdam eden Ankara Üniversitesine kesinlikle yakışmayan bir tutumdur.

Kaldı ki, "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında "(2) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıtlı olan öğrenciler hakkında 35 inci maddenin altıncı fıkrası uygulanmaz." Şeklinde bir geçiş hükmüne yer verilmiş ve "Tezsiz yüksek lisans programları hariç, aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıt yaptırılamaz ve devam edilemez." hükmüne istisna getirilmiş olup, Ankara Üniversitesinin bu bağlamda yaptığı açıklamanın da hukuken eksik olduğu açıkça görülmektedir.

Yukarıda arz edilmeye çalışıldığı üzere, hukuka uygun idare, idareye güven ilkesinin bir gereği olarak Ankara Üniversitesinden beklenen hukukun ve hakkaniyetin gereğini yerine getirmek ve diğer yükseköğretim kurumlarına bu bağlamda örnek olmaktır. Ancak Ankara Üniversitesi kendisine yakışanı yapmak yerine, hukukilikten uzak, tamamen duygusal refleksle hareket ederek, içeriği, dili ve üslubu itibariyle oldukça sorunlu bir açıklama yapmayı tercih etmiştir. Böylesi bir uygulamanın hukukçular bakımından üzüntü ve endişe ile karşınacağını tahmin etmek güç olmasa gerektir. Ancak burada, diğer üniversitelerin de benzer yanlış uygulamayı sürdürdükleri hususu da gözetildiğinde, ilgili Usul ve Esasları belirleyen YÖK'ün ve söz konusu Esasların 14 üncü maddesi uyarınca ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkili olan YÖK Yürütme Kurulunun, uygulamayı yönlendirmek ve uygulama birliğini sağlamak yerine söz konusu yanlışlığa sessiz kalması daha da hayret ve üzüntü vericidir.

Yayın politikası ve içeriği itibariyle "Hukuka Uygun İdare" "İyi İdare" ilkesine vurgu yapan habercilik anlayışından hareketle bu konuda üzerine düşen sosyal sorumluluğu fazlasıyla yerine getirmesinden dolayı memurlar.net'i kutluyor; işbu yazının memurlar.net sayfasında yayımlanarak Yükseköğretim Kurulunun bu bağlamda görevini yapmaya ve bu yanlışa bir an önce son vermeye davet edilmesi, böylece liyakat sahibi adayların önündeki hukuka aykırı engelin kaldırılması sürecinin işletilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapmak istiyorum.

Saygılarımla...

Av. İbrahim ERGENÇ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber