Memur Sen'in Uzlaştırma Kuruluna yaptığı başvurunun tam metni

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 03 Eylül 2007 23:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Memur-Sen Uzlaştırma Kurulu'na Başvurdu

Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasında bu yıl altıncısı gerçekleştirilen toplu görüşmelerde mali konularda bir mutabakata varılamaması üzerine Memur-Sen Uzlaştırma Kurulu'na başvurdu.

Uzlaştırma Kurulu'na yapılan başvurunun ardından bir açıklama yapan Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Mehmet Hadi Erdoğmuş, ?Hükümet ile 15 gündür sürdürdüğümüz müzakerelerde mali konularda bir anlaşmaya varamadık. Bu durumda 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun 35. maddesine istinaden Uzlaştırma Kurulu'na başvurduk. Bilindiği gibi Hükümet; %2 + %2 zam ve enflasyon farkı, 20 YTL + 20 YTL Denge Tazminatı, 10 YTL Taban aylığa iyileştirme ve toplu görüşme tazminatının 5 YTL'den 10 YTL'ye çıkarılmasını önermişti. Hükümetin getirdiği bu teklif memurların taleplerini karşılamaktan çok uzaktı.

Memur-Sen olarak; % 2 + %2 zam ve enflasyon farkı, 50 YTL + 50 YTL Denge tazminatı, 10 YTL +10 YTL taban aylığa zam, Aile yardımı göstergesinin 1500'den 1800'e çıkarılması ve toplu görüşme tazminatının 5 YTL'den 10 YTL'ye çıkarılması şeklindeki oldukça makul talebimiz ne yazık ki Kamu İşveren Kurulu tarafından kabul görmemiştir. Bu taleplerimizin Uzlaştırma Kurulu tarafından da makul görüleceğini umut ediyoruz? dedi.

Uzlaştırma Kurulu kararlarının bağlayıcı olmadığını vurgulayan Erdoğmuş, ?Ancak AB'ye girme yolunda çok önemli mesafeler alan hükümetin birçok AB ülkesinde uygulanan ombudsman sisteminde olduğu gibi Uzlaştırma Kurulu kararlarını uzlaşı kültürü açısından dikkate almasını bekliyoruz. Örneğin Norveç de ombudsman halk merci vardır. Bu merciinin de kararlarının bağlayıcılığı yoktur ama her zaman bu alınan kararlar hükümet tarafından mutlaka dikkate alınır. Biz de öyle ümit ediyor ve bekliyoruz ki, hükümet Uzlaştırma Kurulu'nun kararlarını dikkate alır? şeklinde konuştu.

Uzlaştırma Kurulu'na; Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Mehmet Hadi Erdoğmuş, Memur-Sen Genel Sekreteri Ali Küçükkösen, Memur-Sen Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Adnan Şenol, Sağlık-Sen Genel Sekreteri Hüsnü Kaymaz, Sağlık-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Ahmet Tepe, Sağlık-Sen Genel Mali Sekreteri Yaşar Başaran, Bem-Bir-Sen Genel Eğitim ve Mevzuat Sekreteri Recai Karslı ve Diyanet-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri İlyas Baş ve Hukuk Müşaviri Süleyman Sallı'dan oluşan Memur-Sen heyeti bugün saat 15:00'de Uzlaştırma Kurulu'na başvurdu.

Memur-Sen tarafından Uzlaştırma Kurulu'na yapılan müracaat dilekçesinin tam metni:

UZLAŞTIRMA KURULU SAYIN BAŞKANLIĞINA

MÜRACAAT EDEN : Memur-Sen ( Memur Sendikaları Konfederasyonu )

Strazburg caddesi 44/12 Sıhhiye/Ankara

TALEP KONUSU : Kamu İşveren Kurulu ile yetkili sendikalar ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonların katılmış olduğu, 15-29.08.2007 tarihleri arasında yapılmış olan 2007 yılı toplu görüşmelerde uzlaşma sağlanamadığından yasalar gereği uzlaştırma kuruluna müracaat dilekçesi ve taleplerimizin açıklanması dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR :

Memur-Sen Konfederasyonu olarak ve kendi hizmet kollarında yetkili sendikalarımız olan Diyanet-Sen ve Bem Bir-Sen'den görevli yönetim kurulu üyeleri 2007 yılı toplu görüşmelerini başından beri takip etmiş, oluşturulan komisyonlarda görev yapmakla başarılı bir çalışma dönemi geçirilmiştir.

Konfederasyon olarak yapılan görüşmelerden en iyi sonuçların alınabilmesi ve kamu görevlilerinin haklarının en iyi bir biçimde korunabilmesi adına yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır sergilenmiştir.

Bu tavrımız görüşmelerin sonuna kadar devam etmiştir. Yapmış olduğuz araştırmalar ve tespitler sonucunda, yıllardır kamu görevlileri arasındaki en önemli sorun olan maaşlar arasındaki farklılıkların giderilmesi adına gayet, yerinde, makul ve ülkenin ekonomik şartları ve devletin ödeme gücü de göz önünde bulundurulmak sureti ile teklifimizi yaptık. Kamu İşveren Kurulu da teklifimize karşı yapmış olduğu teklifin bazı maddelerinde anlaşma ve uzlaşı sağlanmadığından kurulunuza müracaat etme zarureti doğmuştur.

Uzlaştırma Kurulunun mevzuattaki yeri ve görevleri hakkında kısaca değinilecek olur ise; Uzlaştırma Kurulunun görevleri Anayasa 53. madde de ve 4688 sayılı yasa da ve Kurum İdari Kurulları, Yüksek İdare Kurulu ve Uzlaştırma Kurulunun Teşkili ile Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik İle düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeler doğrultusunda bir değerlendirme yapılacak olur ise; uzlaştırma kurulunun almış olduğu kararların tavsiye niteliğinde olduğu ve yaptırımının olmadığı görülmektedir.

Bu durumu tasvip etmek mümkün değildir. Yapılacak düzenlemelerle uzlaştırma kurulunun etkinliğinin artırılması ve almış olduğu kararların yaptırım içermesi gerekmektedir. Bunun içinde gerek anayasa da gerekse de kanunlarda bir takım değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Çünkü her zaman için son sözün Bakanlar Kuruluna bırakılması yapılan görüşmelere gölge düşürmektedir.

4688 sayılı yasaya göre de uzlaştırma kurulunun görev yapabilmesinin ön şartı olarak, yapılan toplu görüşme sürecinde tarafların anlaşmaya varamamış olması ve bir mutabakat metninin imzalanamamış olması gerekmektedir. Gerçekleşen ve sona eren toplu görüşmeler sonucunda kamu görevlilerinin mali konuları ile ilgili olarak herhangi bir uzlaşma metni imzalanamamıştır. Kamu işveren kurulunun yapmış olduğu öneri yetkili sendikalar ve konfederasyonumuz tarafından kabul edilmemiştir.

Mali konular ile ilgili olarak taleplerimiz şunlardan ibarettir.

a) Kamu görevlilerinin maaşlarına Ocak 2008'de %2 ve Temmuz 2008'de %2 zam yapılması, enflasyon farklarının ödenmesi

b) Ek ödeme almayan kurum çalışanlarına aylık 50+50 YTL denge tazminatı verilmesi

c) Taban aylıklarda yine aynı şekilde 10+10 aylık artışı

d) Aile yardımı ödeneği göstergesinin 1800'e çıkarılması, yani 15,00-YTL verilmesi

e)Toplu Görüşme priminin 10,00-YTL' ye çıkarılması

Taleplerimizi tek tek ele alacak olur isek;

a) Kamu işveren kurulu tarafından da %2 + %2 artışlar ve enflasyon farkı önerilmekte ve bu teklif kabul edilmişse de, bunun yeterli olmadığı ve kamu görevlilerinin ulaşması ve alması gereken maaş seviyesine getirmeyeceği de açıktır.

b) Ek ödeme almayan kurumlarda çalışanlara denge tazminatı verilmesi hususu; bu kalem için kamu işveren kurulu tarafından 20+20 YTL zam getirecek biçimde bir düzenleme teklif edilmiş olmakla; bunun kabulü mümkün değildir. Çünkü, kamu görevlilerinin maaşlarının yetersiz olmasının yanında ayrıca en çok şikayet ettikleri hususun aynı unvan, kadro, eğitim ve aynı pozisyona sahip memurların farklı kurumlarda çalışmış olmalarından kaynaklı olarak farklı farklı maaşlar almalarıdır. Bunun en önemli nedeni kurumların bazılarında ek ödeme adı altında bir takım maaş kalemlerinin yer alması ama buna karşın bazı kurumlarda ise ek ödeme kalemi bulunmadığından bu kurumlarda çalışanlar ek ödemeden istifade edememektedir. Bu durum çalışma ve iş barışını zedelemektedir. Çalışanlar arasında huzursuzluğa sebebiyet vermekte ve kurumlar arası geçiş taleplerine neden olmaktadır.

Farklı Bakanlıklarda ve farklı kurumlarda çalışanlar arasında ki bu ayrımın giderilmesi adına 2005 yılında verilen denge tazminatı ile, ek ödemesi bulunmayan kurumlarda çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmaktadır. Bu husus kamu işveren kurulu tarafından da kabul edilmekle, çözüm önerileri sunulmuştur. Konu hakkında toplu görüşmelerde Sayın Bakan Mehmet Ali Şahin bey ifadelerinde; ek ödeme alanlar ile almayanlar arasında toplamda 450 YTL farkın bulunduğunu, geçen dönemde verilen 40+40 YTL ve bunun 89-90 YTL ye tekabül etmiş olduğu belirtilerek geriye 360- YTL lik bir farkın kaldığını ve bu farkında üç yıl içerisinde eritileceği dolaysıyla tabanda bulunan ve ek ödeme almayan kamu personeline daha fazla artış sağlanacağı kamuoyu ve basın önünde açıkça belirtmiştir.

Ancak kamu işveren kurulu tarafından yapılan teklif bu farkın kapatılması için kesinlikle yeterli bir miktar olmadığı açıktır.

Bu nedenle konfederasyonumuz tarafından yapılan teklif bu farkın büyüklüğü ve benimsenen sürede göz önünde bulundurulmak sureti ile yapılmış olmakla, yapmış olduğumuz teklifin kabul edilmesi halinde ancak farkta bir kısım azalma söz konusu olacaktır.

c) Konfederasyonumuz tarafından yapılan Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda 2007 Temmuz ayı Ailelerin Gelir ve Harcama Raporu çıkarılmış olmakla buna göre açlık ve yoksulluk sınırları belirlenmiştir. Temmuz 2007 yılı itibariyle açlık sınırı 796 YTL ve asgari geçim sınırı ise 1.146 YTL.dir.Keza TÜİK tarafından yapılan çalışmada 4 kişilik bir ailenin 2007 yılı tahmini değerlere göre açlık sınırı 222 ve yoksulluk sınırı ise 570 YTL.dir.Ancak Memur-Sen olarak TÜİK tarafından ortaya konulan istatistiki sonuçların kamu çalışanları için bir gösterge niteliği taşımadığını ifade etmekteyiz.

Bu nedenle maaş birimlerine, hesaplama kalemlerine esas teşkil eden taban aylıkta yapılacak olan artış ile kamu görevlilerin çok düşük olan hayat standartlarında bir kısım mesafe kat edilmiş olacaktır. Bugün birçok kamu görevlisi açlık sınırında ve altında yaşamakta geri kalanını da yoksulluk sınırında yaşamaktadır.

Bu nedenle taban aylıklarda 10+10-YTL miktarlık artışın çok önemli olduğunu düşünmekteyiz

Kamu İşveren Kurulu tarafından görüşmeler sırasında taban aylıkla ilgili olarak 15+15-YTL artış benimsendiği halde uzlaşmazlık tutanağında bu kararlarından dönülmek suretiyle +10 YTL. teklifinde bulunulmuş ve geri adım atılmıştır.

d) Aile yardımı ödeneğinin 1500 göstergesinden 1800'e çıkarılması talebimiz ise gayet yerindedir. Şu an için 72,525-YTL ye tekabül eden aile yardımında yapılacak olan değişiklikle 87,030 -YTL ye tekabül edecektir. Yapılan araştırmaya göre 700.000'e yakın kamu görevlisinin eşi çalışmamakta; tek maaşla, kirada yaşamak zorunda kalmaktadır. Cüzi de olsa bu anlamda yapılacak olan yardımdaki artışın eşi çalışmayan kamu çalışanlarının yaralarına az da olsa iyi geleceği

düşünülerek teklif edilmiş olan bir öneridir.

e) Toplu görüşme priminin 10,00-YTL' ye çıkarılması konusundaki teklifimiz ise yine yerindedir. Bugün için kamu görevlileri sendikalarına üye oranı %50 nin altındadır. Dolayısı ile yapılacak olan bu artış ile sendikalılaşma oranının yükselecek olması ve güçlü sivil toplum bilincinin yerleşmesine, ayrıca sendikaya üye olan kişi ile olmayan arasındaki farkın ortaya konulması açısından önem arz edecektir.

Sosyal Yardım Taleplerimiz ise;

1- Çocuk yardımı olarak 2 çocuk sınırının kaldırılması,

2- Yiyecek yardımı ile ilgili olarak 50 kişi sınırlamasının kaldırılması ve altında olanlara nakten ödenmesi,

3- Giyecek Yardımının ayni olarak değil nakti olarak ödenmesi,

4- Doğum yardımı katsayısının 5000 olarak tespit edilmesi,

5- Ölüm yardımının 1 aylık maaş tutarında tespit edilmesi,

6- Fazla mesai saat ücretinin 3-4 YTL tespit edilmesi,

7- Nöbet ücretinin 3-4 YTL tespit edilmesi,

8- Ek ders ücretinin 10 YTL olarak tespit edilmesi,

Kamu görevlilerinin çalışma şartları, sahip oldukları mali, özlük ve sosyal hakları değerlendirildiğinde hala standartların altında olduğu ve ciddi sıkıntılar içerisinde oldukları bilinen bir gerçektir.

Kamu görevlisi ile birlikte aileleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerde aynı sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu

olumsuz durum ve şartlar toplumun her kesimine yansımaktadır. Kamu görevlisi sayısı Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında ülkemizde daha az sayıdadır. Milli gelirden daha fazla pay alması gereken kamu görevlililerine karşı hükümetin tavrı ve özellikle maaşlar konusundaki tutumunu eleştirmemek elde değildir.

Her geçen yıl Milli Gelirde ve Gayri Safi Milli Hasılada meydana gelen artışlar göz önünde bulundurulduğunda bu pastadan kamu görevlilerinin de yeterince istifade etmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Ancak uygulamada bunun tersi ile karşılaşmak ise üzücü olmaktadır.

T.C. Anayasa 49. madde de Çalışma hakkı ve ödevi düzenlenmiştir. ?Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik: 3.10.2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.?

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 23. maddesinde ise; ? 1. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.

2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.

3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

4. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır.? Şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır.

Bütün bunlarla birlikte; İLO Normları ve Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmeleri de incelendiğinde; çalışma hakkı ile ilgili olarak gerekli düzenlemelerin yapılmış olduğu görülmektedir. İlgili düzenlemelerin incelenmesinde insan onuruna yakışır, kendi seçmiş olduğu bir mesleği günün şartlarına en uygun bir biçimde icra edebileceği, çalışma barışının korunmuş olduğu ve çalışanın kendisi ve ailesi için yeter miktarda, kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceği bir ücret ile çalışması gerektiği belirtilmiştir. Konfederasyonumuz ve üye sendikalarımız olarak yapılan çalışma ve taleplerimizde bütün bunlar göz önünde bulun durulmak sureti ile gerçekleştirilmiştir.

TALEP SONUCU :

Yukarıda belirtmiş olduğumuz hususların göz önünde bulundurulması taleplerimizin ve itirazlarımızın Kurulunuz tarafından değerlendirilmesi ile gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederiz. 03.09.2007

M.Hadi ERDOĞMUŞ Dr.Ahmet AKSU

Genel Mevzuat Ve Toplu Görüşme Sekreteri Genel Başkan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber