Teziç, 'kurucu meclis' görüşlerine katılmadı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Eylül 2007 17:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Rektörler Komitesi Bildirisi ile ilgili, "Bu, siyasi davranma değildir, bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinin siyasi olarak nitelendirilmesini isabetli bulmam" dedi.

YÖK Genel Kurulu, Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında toplandı. Teziç, toplantıya verilen arada gazetecilerin sorularını da cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Rektörler kendi işini yapsın" şeklindeki sözlerine de cevap veren Teziç, "Görüşlerimizi ortaya koyarken, içerik ile ilgili bir değerlendirme yapmadık. Çünkü ortada bir metin yoktu" dedi.

"Çalışmaların başlaması, yola çıkılması, yöntemi ile ilgili bir değerlendirme yaptık" diyen Teziç, yöntem ile ilgili değerlendirmelerini ise Anayasa'daki kurallara dayanarak yaptıklarını söyledi. "Sivil Anayasa' sözcüğünü, "demokratik, olağan dönemlerde yapılan Anayasa" olarak algıladığını kaydeden Teziç, "O zaman onun yöntemi de Anayasa'nın içinden çıkarılması gerekir" dedi.

Teziç, Anayasa taslağı hazırlanırken hükümetin ilk adım olarak parti yöneticileri ile biraraya gelerek, bir yöntem, ilkeler paketi belirlemesi gerektiğini belirtti. Hazırlanan ilkeler paketinden yola çıkılarak bilim alanındaki uzmanlardan görüş, taslak alınabileceğini ifade eden Teziç, şöyle devam etti:

"Mesela, 1990'lı yılların başında Cindoruk böyle bir şey yaptı. Hatta partilerin büyüklüğüne, küçüklüğüne bakmaksızın herkesten eşit sayıda temsilci alarak bir ilkeler bütünü ortaya kondu. Ondan sonra bütün kuruluşlardan, sivil toplum kuruluşlarından görüş istedi. TÜSİAD dahil, odalar dahil. Bu şekilde yola çıkma, partilerin varolduğu demokratik bir hayatta vazgeçilemeyecek bir husustur" şeklinde konuştu.

Yeni Anayasa'nın kendilerini de ilgilendiren bir husus olduğunun altını çizen Teziç, "Toplumun örgütlenmiş kuruluşları olarak bizim de görüş bildirmemiz en doğal, beklenen bir şey. Bildirmememiz, buna uzak kalmamız kabul edilebilir bir şey değil" ifadesini kullandı.

Teziç, "Hatta bundan bir süre önce, Başbakan dahil olmak üzere siyasi çevrelerin - herkes görüşünü belirtsin- gibi bir açıklaması oldu. Sonradan görüşe sunmak başka şey, daha ilk adımda birlikte partiler ile yola çıkılması farklı bir şey" şeklinde konuştu.

"KENDİ İŞİMİZİ BIRAKIP, ANAYASA YAPMA SEVDASINA DÜŞMÜŞ OLURUZ"

Teziç'e, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün, "Rektörler de kendi Anayasasını hazırlasın, bize göndersin" şeklindeki sözleri de soruldu. "Böyle bir yöntem doğru değil" diyen Teziç, şöyle devam etti:

"O zaman kendi işimizi bırakıp bir Anayasa yapma sevdasına düşmüş oluruz. Bu, doğru değildir. Üskül, bunu söylediği zaman bunu kastetmiş olmalı sanırım, aksi yönde o da demokratik olmaz. O zaman kendimiz topluma yön vermeye, sürece müdahale etmeye başlamış oluruz, doğru olmaz. Tüm bu süreçten sonra bir taslak bütünlüğü ortaya çıkarsa üniversiteler - ağırlık kendi ile ilgili konular olmak üzere- görüşlerini ayrı ayrı belirttiler. Bu ayrı meseledir. Ama ben Anayasamı yaptım, buyurun A üniversitesi, B üniversitesi. Bu ciddi bir çalışma yöntemi değildir."

"SİYASİ DAVRANMA DEĞİL, BİR SORUMLULUKTUR"

Erdoğan Teziç, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in Rektörler Komitesi bildirisine yönelttiği eleştilerle ilgili olarak da, "Anayasa'nın bir sivil toplum ürünü olması isteniyorsa, demokratik olması isteniyorsa, toplum sözleşmesi olsun isteniyorsa, bu toplum sözleşmesine giden yoldaki düşüncemizi ortaya koymamız kadar olağan hiçbir şey olamaz. Bu siyasi davranma değildir, bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinin siyasi olarak nitelendirilmesini isabetli bulmam" değerlendirmesinde bulundu.

Teziç'e, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, "Rektörler akademik özgürlüğün geliştirilmesi için seferber olmalı" şeklindeki sözleri de hatırlatıldı. "Onun için de seferber olduk, bir çalışma yaptık" diyen Teziç, "Üniversiteler ile ilgili ne düşündüğümüzü eni konu...Bakanlığa da bu gitti sanırım. Oradan okur, görüşlerimizi görür. Eğer eline geçmediyse bir tane daha gönderirim" diye konuştu.

"KURUCU MECLİS'E ÖNERMEK OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARDA MÜMKÜN OLABİLİR"

Teziç, Kurucu Meclis tartışmaları ile ilgili olarak ise şu görüşleri aktardı: "O bugünkü yapılacak Anayasa değişikliği bir kurucu meclis söz konusu olamaz. Çünkü mevcut yürürlükteki Anayasa'nın öngördüğü usül ile yapılan bir değişiklik. Neler var, değiştirilmeyecek maddeler var. O maddelerin dışında kalanları değiştirmeye yetkili bir meclis. Bağlı bir yetki. Yürürlükteki Anayasa öngörülen şekiller içinde değiştiriliyor, Devletin temelini oluşturan ilkelere dokunmamak, sadık kalmak koşuluyla. Kurucu meclise önermek olağanüstü koşullarda mümkün olabilecek bir şeydir. Öyle bir şart da yok."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber