Maarif Vakfı, salgın sürecinde 36 bin öğrencisine uzaktan eğitimle ulaştı

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını sürecinde 5 kıta 32 ülkeden 36 bin öğrencisine uzaktan eğitim veren vakıf, okullarının bulunduğu ülkelere online eğitimde örnek oldu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Haziran 2020 12:02, Son Güncelleme : 21 Haziran 2020 12:02
Maarif Vakfı, salgın sürecinde 36 bin öğrencisine uzaktan eğitimle ulaştı

- Türkiye Maarif Vakfı (TMV), dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde 5 kıta 32 ülkeden 36 bin öğrencisine uzaktan eğitimle ulaşırken, okullarının bulunduğu ülkelerde online eğitimin öncüsü oldu.

2017-2019 Stratejik Planı'nda eğitim teknolojilerinin kritik önemine vurgu yaparak eğitimde dijitalleşme çalışmalarına yönelik politikalar belirleyen TMV, salgının başlamasıyla uzaktan eğitim için gerekli teknik altyapıyı kısa sürede tesis etti.

43 ülkedeki 332 eğitim kurumunda 38 bin 846 öğrenciye eğitim-öğretim hizmeti veren vakıf, dünyanın neredeyse her yerinde eğitime ara verilen salgın sürecinde 5 kıta 32 ülkeden toplam öğrenci sayısının yüzde 95'i olan 36 bin öğrencisine uzaktan eğitim fırsatı sundu.

Maarif Vakfı, okullarının bulunduğu ülkelerde uyguladığı uzaktan eğitim çalışmalarıyla dünyadaki birçok ülkede de online eğitimin öncüsü oldu.

- Bazı ülkelerde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçildi

Dünyadaki birçok ülkede normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte vakıf, Avustralya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Nijer, Kamerun, Ekvator Ginesi, Tanzanya, Fildişi Sahili, Mali, Madagaskar, Burundi'de kademeli olarak yüz yüze eğitime başladı.

Bazı ülkelerde sadece anaokulları ve sınav sınıflarında yeniden örgün eğtime geçilirken, bazı ülkelerde ise tüm kademelerde yüz yüze eğitim öğretim yapılıyor.

- "Uzaktan eğitim konusunda hızlı adım attık"

Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojiyi, modern bilimi ve iletişimi öncelediklerini, hem yönetimin kolaylaştırılması hem de uluslararası eğitim merkezleriyle iletişimi sağlamak için teknolojiye ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade etti.

Bütün okullarında yazışmaları geliştirdikleri "e-Maarif" adlı elektronik Maarif Haberleşme Sistemi, muhasebe işlemlerini ise "ERP" adını verdikleri elektronik bilgi sisteminden sürdürdüklerini anlatan Akgün, EBYS, ERP ve e-Maarif sistemleri üzerinden dünyadaki okullarıyla anlık iletişim kurup toplantılar yapabildiklerini dile getirdi.

Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında temasın azaltılması için dünyadaki 184 ülkede örgün eğitime ara verildiği kaydeden Akgün, faaliyette bulundukları 43 ülkeden, Afrika'da iki ülke hariç neredeyse tamamında marttan bu yana eğitimin tatil edildiğini söyledi.

Akgün, öğrencilere kesintisiz eğitim verme taahhütlerini yerine getirme noktasında ocak ayından itibaren planlama ve uzaktan eğitim felsefesine dayalı teknoloji uygulamalarının aboneliğini yaptıklarını, hazırlık eğitimleri verdiklerini anlattı.

Uzaktan eğitim konusunda mart ayından itibaren en hızlı adım atan kurumlardan biri olduklarını belirten Akgün, "Senkron ve asenkron dediğimiz, yani canlı veya video sistemiyle yayın yapma tecrübesiyle dijital çağın gereklerine uygun biçimde eğitim sistemimizi hiç ara vermeden 32 ülkede sürdürdük, hala da devam ediyoruz. Niye 43 ülkenin tamamı değil? Bazı ülkelerde resmi olarak yaz tatili erkene alındığı için okullar tatile girdi. Güz dönemindeki başlama tarihi öne çekildi. Resmi yaz tatili olmayan ülkelerin tamamında şu veya bu dijital teknolojiyi kullanarak, öğrencilerimizin yüzde 95'ine ulaşacak şekilde online eğitim hizmetlerini kesintisiz sürdürüyoruz." diye konuştu.

- "Afganistan müfredatını içeren 3 bin videoluk çekim yaptık"

Online eğitim konusunda dünyaya öncü olduklarını dile getiren Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Örneğin, Afganistan'da devletin uzaktan eğitim birikimi ve tecrübesi ile teknolojik imkanı yok. Bizimle yaptıkları sözleşme kapsamında, Afganistan müfredatının tamamını içeren 3 bin videoluk bir çekim yaptık. Türkçe dersler dahil olmak üzere Afganistan Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç duyduğu uzaktan eğitim sisteminin bütün videoları, Türkiye Maarif Vakfı'nın öğretmenleri tarafından hazırlandı ve şu anda Afganistan milli televizyonunda eğitim vermeye devam ediyor."

Uzaktan eğitim materyallerini teknolojinin el verdiği ölçüde vakfın okulları dışında eğitim gören öğrencilere de açtıklarını belirten Akgün, "Bu bir imkandır, fırsattır, paylaşımdır. 'Adalet, eşit fırsatlar' diyoruz. Bir videoyu 30 kişinin sınıfta seyretmesi ile 100 kişinin seyretmesi arasında bir fark yok. Yeter ki oradaki insanlar kendilerini yetiştirebilsinler. Bütün ülkelerde yaptığımız dijital eğitim faaliyetlerine ilişkin ilgili milli eğitim bakanlıklarına bilgi notları ilettik. Uzaktan eğitimin, o ülkenin milli eğitim sitemi içerisinde hukuki olarak tesciline ve kabulüne de öncülük etmiş olduk." ifadelerini kullandı.

- "İnternetin zayıf olduğu ülkelerde eğitim içerikleri flash diskle ulaştırıldı"

Akgün, Arnavutluk'ta ortaokul ve lise ile üniversite düzeyinde dijital eğitim verip sınav yaparak eğitimi kesintisiz sürdüren tek kurum olduklarına işaret ederek, Arnavutluk Milli Eğitim Bakanlığının vakfın uzaktan eğitim sistemini incelediğini ve kurumlarına aynı sistemi aktardıklarını anlattı.

Bazı ülkelerde uzaktan eğitim için internetin çok zayıf olduğunu ifade eden Akgün, "O zor döneme rağmen bir Afrika ülkesinde öğrencilere 1500 civarında flash disk gönderdik. Eğitim materyallerimizi haftalık olarak flash disk üzerinden öğrencilere ulaştırıp çocukların derslerinden geri kalmamasını ve eğitimini ara vermeden sürdürmesini sağladık." dedi.

Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, "Kovid-19, Türkiye Maarif Vakfı'nın hem bu küreselleşme sürecindeki teknolojik imkanları kullanma konusundaki birikimini gösterme imkanı verdi hem de ilgili ülkelerde Türkiye'ye bakışı değiştirdi. Türkiye konusundaki algının güçlendirilmesinde vakfın yapmış olduğu çalışmaların önemli katkılar sağladığını düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

- Tekrar örgün eğitime başlanan okullarda "yeni normal" dönem

Eğitime ara verilen okulların bazılarında tekrardan örgün eğitime başladıkları aktaran Akgün, son 2 haftadır da anaokullarının faaliyet geçtiklerini söyledi.

Bazı ülkelerde normalleşme sürecine geçildiğini fakat çok dikkatli davrandıklarını dile getiren Akgün, şöyle konuştu:

"Fiziki olarak okullarımızı açsak bile bu eğitim yeni normal şartlarda oluşturulan anlayışa göre dizayn ediliyor. Ders saatlerinin kısaltılması, herkese ayrı oturma imkanı verilmesi, havalandırma sistemi, teknolojinin daha fazla kullanılması gibi sağlığı korumayı önceleyen bir yapı içerisinde eğitim veriyoruz. Yoksa tamamen eski normal çok gerçekçi değil."

- "Dijital eğitim örgün eğitimin bir parçası olacak"

Akgün, ilerleyen dönemde dünyada eğitim alanında teknolojinin artık vazgeçilmez hale geleceğine, dijital eğitimin örgün eğitimin bir parçası olacağına dikkati çekti.

19. yüzyıl geleneği olan fiziki ortamda eğitim görmenin demode bir yaklaşım olarak görülmeye başlandığını ifade eden Akgün, şöyle devam etti:

"Z kuşağı dediğimiz yani 2000 yılı sonrası teknolojinin içine doğuyor. 2 yaşından itibaren teknolojiyi kullanmaya başlıyorlar. Temel bilgiye ulaşmada bu yeni nesil inanılmaz derecede mahirler. Endüstri 4.0'ın gerektirdiği insan tipini aslında Z kuşağı oluşturacak. Z kuşağı çok erken dönemde kendi çağlarının eğitiminde, hepimizi teknoloji merkezli iş yaşamı, eğitim ve iletişime zorla alıştırıyorlar. Böyle bir öncü rolleri var. Bu değişim ve dönüşüm sürecine ayak uydurmak durumundaydık. Maarif Vakfı olarak buna fazlasıyla ayak uydurduğumuzu söyleyebilirim."

- "Hibrit eğitim modelleri ağırlık kazanacak"

Ailelerin ve öğrencilerin telafi eğitim konusunda beklentileri olduğunu aktaran Akgün, şunları kaydetti:

"Yaz aylarında yeni normal şartlarda eğitime dönme imkanı verilen okullarda velev ki uzaktan eğitim yoluyla müfredatı işlemiş olsak bile hepsini değil ama kritik konuları yüz yüze eğitimle hem telafi edeceğiz hem de tahkim edeceğiz yani güçlendirme yapacağız. Çünkü her halükarda dijital yollarla, videolarla bunları bir şekilde verdik ama yüz yüze eğitimin yerini asla dijital eğitim tutmuyor. Onun için önümüzdeki dönemde teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bir şekilde yüz yüze eğitimle teknolojik eğitimin birlikte düşünüleceği hibrit eğitim modellerinin ağırlık kazanacağını düşünüyorum. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama sıfırdan bir eğitim kurumu da kurulmayacak."

Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, 2020-2023 Stratejik Planı çerçevesinde yeni dönemde kalite odaklı bir kurum olmak için 4 ana ilkeyi geliştireceklerini vurgulayarak, bu ilkeleri "eğitimin içeriğinde kalite", "yönetim sisteminde kalite", "insan kaynaklarında kalite" ve "mali sürdürülebilirlikte kalite" olarak sıraladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber