Üniversitelerde idari uzman yardımcılıkları düşünülmeli!

Yükseköğretim kurumlarının idari teşkilatının kuruluş ve görevlerine ilişkin esaslar, 21 Kasım 1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 124 sayılı Yükseköğretim Üst Kuruluşları Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede düzenlenmektedir.

Söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin gelişen ve hızlı büyüyen yükseköğretim sistemine ayak uyduramadığını, birçok hükmünün yıllar içinde uygulanamaz hale geldiğini ve bu konuda yeni düzenlemede yer almasını önerdiğimiz hususları farklı haberlerimizde sizlerle paylaşmıştık.

"30 Yıllık KHK İle Üniversitelerin İdari Teşkilatı Daha Ne Kadar Yöneticiler" başlıklı 16 Aralık 2016 tarihli haberimiz.

"Üniversitelerin İdari Teşkilatı Ne Zaman Yenilenecek" başlıklı 08 Ağustos 2019 tarihli haberimiz.

Diğer taraftan, yürürlükte ki Kanun Hükmünde Kararnamenin "Üniversite İdari Teşkilatı" başlıklı 26 ncı maddesinde üniversitenin idari birimleri şu şekilde sıralanmıştır:

a) Genel Sekreterlik,
b) Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı,
c) Personel Daire Başkanlığı,
d) Komptrolörlük Daire Başkanlığı, (5018 sayılı Kanunla birlikte Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı olarak faaliyetlerine devam etmektedir)
e) Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı,
f) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı,
g) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı,
h) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı,
i) Hukuk Müşavirliği,
j) Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı, (İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı olarak isimlenmiştir.)
k) Üniversite Hastanesi Başmüdürlüğü.

Yükseköğretim kurumlarında idari teşkilatın başı olarak Genel Sekreterlik birimi kurgulanmış, bu birime bağlı olarak "ana hizmet birimi" diye tabir edeceğimiz sekiz farklı ihtisas birimi olan Daire Başkanlıkları yer almıştır. Bu birimler, üniversitelerin idari işleyişi içerisinde omurga görevi görmektedir.

Bu bağlamda; sekiz daire başkanlığında görev alan idari personelin yetkinliği, yetiştirilmesi ve eğitim süreçleri kurumun idari hizmetlerinin kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından en önemli unsurlardan birisidir. Dolayısıyla, diğer kamu idarelerinde olduğu gibi, üniversitelerin ilgili ihtisas birimlerine Uzman Yardımcılığı kadrolarının ihdası ve YÖK bünyesinden koordine edilmek suretiyle alanlarında yetiştirilmelerinin sağlanması idari işleyişteki kalitenin artması açısından faydalı olacağı kuşkusuzdur.

Nitekim, kısaca bahsettiğimiz bu uygulama üniversitelerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Mali Hizmetler Uzmanı/Uzman Yardımcılarının Strateji Geliştirme Daire Başkanlıklarında istihdam edilmesiyle uzun süredir devam etmektedir. KPSS A grubu ile ilgili Bakanlık tarafından verilen ilanla üniversitelere atanan adaylar, yabancı dil ve uzmanlık tezi sürecinden sonra Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanmaktadır.

Bu bahsettiğimiz KPSS A Grubu uzman istihdamları haricinde son dört yılın KPSS Kadro Pozisyonları Kılavuzlarını incelediğimizde DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve GAP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI kurumlarında KPSS B Gurubu kadrolarında yer alan Uzman ve Uzman Yardımcısı kadrolarına merkezi yerleştirme ile istihdam imkanı bulurken, Ülkemizdeki yükseköğretimin şekillenmesini sağlayan Üniversitelerin ana hizmet birimlerinde uzmanlaşma politikasının izlenmemiş olması 200 Üniversitemiz varsa 200 farklı uygulama olmasının baş etkenlerinden olsa gerek.

Ayrıca birçok kamu kurumunun merkezi idarelerindeki kariyer sınıfı uzman personel istihdamı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ivme kazanmıştır. Bu ivmelenmenin sadece Ankara merkezli kurumlarda değil, hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları içerisinde yer alan ve her birisi özerk ve ana hizmet birimleri ile merkezi yapılanma örneği gösteren Üniversiteleri de içine alacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir. Burada 2015 yılında Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği ile hayatımıza girip 2017 yılında Kanunla oluşan Yükseköğretim Kalite Kuruluna en büyük görev düşmesine rağmen, söz konusu kurulun gündemine bu konuyu hiç almamış olması ve kurul üyeleri içerisinde öğrenci bile yer alırken İdari personeli temsilen bir üyeliğin bile bulunmamış olması uzmanlaşma olmadan kalitenin nasıl yaygınlaştırılarak süreklileştirileceği konusunda akıllara büyük soru işareti de getirmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığının uhdesinde olan hizmetlerin diğer kurumlarda da sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen Mali Hizmetler Uzmanı istihdamına benzer uygulamaların Üniversitelerin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı haricindeki merkez birimlerinde de yapılması kamu hizmetlerinin uzman ve yetişmiş personel eliyle yürütülmesine katkı sağlayacak, her türlü kamu kaynağının daha nitelikli kullanılmasına imkan verecektir.