Altı başlıkta vekaleten atamalarla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri
Kamu kurumlarında vekaleten yapılan atamalarda ve ödenen vekalet aylığında zaman zaman sorunlar yaşanabilmektedir. Bu konuyu soru ve cevaplarla açıklamaya çalışacağız.

1- En fazla kaç kadroya vekalet edilebilir? Daha alt görevlere vekalet edilebilir
mi?
Bazı memurlara birden çok kadroya vekalet görevi verilmektedir. Bazen de üst görevlerde bulunanlar daha alt görevlere vekaleten atanmaktadır. Bu doğru mudur?
657 sayılı Kanunun Birleşemeyecek görevler başlıklı 90'ıncı maddesinde; "Devlet memurlarına, vekalet görevi, ikinci görev veya ders görevlerinden ancak birisi verilebilir. Öğretmenlerin idari görevi bu hükmün dışındadır. Bir memurun üstünde birden çok ücretli vekalet görevi veya ikinci görev bulunamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm gereğince bir memurun üzerinde birden çok ücretli vekalet görevi verilememektedir.
Ücretli olmamak kaydıyla birden çok kadroya vekalet görevi verilmesi mümkündür.
Ayrıca, 657 sayılı Kanunda üst görevlerde bulunanların daha alt görevlere vekaleten
atanmalarını engelleyen bir düzenleme yoktur. Örnek vermek gerekirse, bir genel
müdüre müstakil daire başkanlığı görevini vekaleten yürütme görevi verilebilir.
2- Asilde aranan şartları taşımayanlara vekalet görevi verilebilir mi ücret
ödenebilir mi?
657 sayılı Kanunun 175 inci maddesinde yer alan; "Kurum içinden veya diğer
kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde
aranan şartları taşıması zorunludur" hükmü vekalet aylığı ödemesini düzenlemiştir.
Buna göre asilin tüm şartlarını taşımayanların vekaleten atanmasına herhangi
bir engel olmayıp sadece ödeme yapılması mümkün değildir. Nitekim bu konuda
mülga Devlet Personel Başkanlığının benzer görüşleri de bulunmaktadır.
Örnek vermek gerekirse 3600 ek göstergeli bir daire başkanlığına atanabilmek için 657 sayılı Kanunun 68/B maddesi gereğince 5 yıllık hizmet gerekmektedir. 5 yıllık hizmeti olmayan üniversite mezunu bir personel bu göreve vekaleten atanabilir ancak herhangi bir ücret alamaz.
3- İşçi ve sözleşmeli personel memur kadrolarına vekaleten atanabilir mi?
Uygulamada işçi ve sözleşmeli personele memur kadrolarına ücretsiz vekalet
görevi verilmesi mümkün müdür?
Mülga Devlet Personel Başkanlığının 08/08/2008 tarihli görüş yazısında; "Bu
Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının
boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı
verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir." hükümleri yer
almaktadır. Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, kamu iktisadi teşebbüsleri ve
bağlı ortaklıklarında 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki (II) sayılı cetvelde
sayılan bir pozisyonda görev yapmakta olan sözleşmeli personelin, aynı KHK eki
(I) sayılı cetvelde yer alan bir kadroya veya bir başka sözleşmeli personel
pozisyonuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86 ncı maddesi kapsamında
vekalet edemeyeceği belirtilmiştir.
Ancak, yan ödeme kararnamesinde; ".Bu Kararname uyarınca zam ve tazminat
ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere vekalet eden her statüdeki sözleşmeli
personele (6/2/1997 tarihli ve 97/9021 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki
kadro karşılığı sözleşmeli personel hariç) vekalet nedeniyle öngörülen zam ve
tazminatlar ödenmez." hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm gereğince sözleşmeli
personele vekalet görevi verilebilir ancak, zam tazminat farkı ödenemez. İşçi
kadrosunda görev yapan personele ise memur kadrolarına hiçbir şekilde vekalet
görevi verilemez.
4- Vekaleten atamalarda ek ödeme verilebilir mi?
Vekaleten atamalarda vekalet edilen kadronun ek ödemesinden yararlanılabilir
mi?
Vekaleten yapılan atamalarda ek ödemeden hangi şartlarda yararlanılacağı 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarında
belirlenmiştir. Buna göre; "Birinci fıkra kapsamına giren personelden;
kurumlarınca bir kadroya kurum içinden veya kurum dışından vekalet ettirilenlere,
vekaletin 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine istinaden yapılmış ve bu hususun
onayda belirtilmiş olması, vekalet görevinin Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
karar ile atama yapılması gereken kadrolar için ilgili bakan, diğer kadrolar
için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi, vekalet eden personelin
asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan
kadrolar için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) taşıması
kaydıyla vekalet ettikleri kadro için öngörülen ek ödemenin asli kadroları için
öngörülen ek ödemeden fazla olması halinde, aradaki fark, vekalet görevine başlanıldığı
tarihten itibaren ve bu görev fiilen yapıldığı sürece ödenir." denilmek
suretiyle de, bir kadroya vekalet ettirilenlere, vekalet ettikleri kadro için
öngörülen ek ödemenin asli kadroları için öngörülen ek ödemeden fazla olması
halinde aradaki farkın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu
görev fiilen yapıldığı sürece ödenecektir.
5- Vekaleten atamalarda makam tazminatı ödenebilir mi?
Vekaleten atamalarda vekalet edilen kadronun makam tazminatı alınabilir mi?
657 sayılı Kanuna göre makam tazminatı ödemesi yapılabilmesi için makam tazminatı
olan kadrolara asaleten atama yapılması gerekmektedir. Ayrıca, vekalet maaşı
kalemleri arasında makam, görev veya temsil tazminatı yoktur. Nitekim bu konuda
Danıştay 11. Dairesinin E: 2004/3562, K: 2006/4996 sayılı kararında da benzer
ifadelere yer verilerek makam tazminatı talepli dava reddedilmiştir. Buna göre,
makam tazminatlı bir göre ne kadar süreyle vekalet edilirse edilsin makam tazminatına
hak kazanılamayacağı gibi vekalet ücreti olarak da ödeneme yapılamaz.
6- Her memur kadrosuna vekalet görevi verilebilir mi?
Her sınıftaki ve her unvandaki memur kadrolarına vekaleten atama mümkün müdür?
Daha önceki yazılarımızda da belirtmiş olduğumuz üzere sınav dışındaki şartların
taşınması halinde hizmetlinin memur kadrosuna teknisyenin mühendis kadrosuna
vekalet etmesine engel bir mevzuat düzenlemesi yoktur.
Ancak, mülga Devlet Personel Başkanlığının bu konudaki vermiş olduğu görüş
farklıdır. Bu Başkanlığın vermiş olduğu bir görüşte; İlk defa kamu hizmetlerine
personel alımı veya unvan değişikliği yoluyla atanılabilecek, idari sorumluluk
ve yetki kullanımı gerektirmeyen, boş kaldığı takdirde idari işleyişte ve kamu
hizmeti sunumunda aksamaya yol açmayacak nitelikteki kadrolara ait görevlerin
vekaleten gördürülmesinin uygun olmadığı, bunun yerine söz konusu kadroların
ilk defa kamu hizmetlerine personel alımı veya unvan değişikliği yoluyla doldurulması
gerektiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla bu şekilde yapılan vekaleten atamalarda
da ücret ödenemeyecektir.
Yukarıda yer verilen görüşler, vekaleten yapılan atamalarda ve ödenen ücretlerde sorunlar olduğunu göstermektedir. Bu tür sorunların yaşanmaması ve uygulama birliğinin sağlanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bir genelge çıkarmasının yerinde olacağını düşünüyoruz. Böylelikle hem kendi yükünü azaltmış hem de uygulama birliğini sağlamış olur.