Danıştay 5. Dairesi hakim ve savcı adaylığı sınav sorusunu hatalı buldu

Danıştay 5. Dairesi, 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavının bazı soruları için açılan davaya ilişkin kararı onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Şubat 2022 14:07, Son Güncelleme : 08 Şubat 2022 09:23
Danıştay 5. Dairesi hakim ve savcı adaylığı sınav sorusunu hatalı buldu

Kararda; Adli Yargı Testinde yer alan 29 numaralı (temel soru kitapçığında 26.) sorusu yönünden iptali, Ortak Alan Bilgisi testinde yer alan 14 numaralı (temel soru kitapçığının 9.) sorusu yönünden ise reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı temyiz aşamasında savunmalar şu şekildedir:

ÖSYM: Hazırlanan soruların Türkçe terimler ve imla kuralları bakımından düzeltmeleri yapıldıktan sonra bu soruların doğruluğunun sayıları dört ile sekiz arasında değişen birbirinden habersiz akademisyenler tarafından denetlendiği ve herhangi bir hata bulunmadığı,

Davacılar: 3628 sayılı Kanun'un 7. maddesinde bildirimlerin, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar yenileneceğinin hüküm altına alındığı, bu kapsamda Kanuna göre soru kökünde yer aldığı gibi Mart ayında bildirim yenilemesi yapılmasının mümkün olmadığı, Şubat ayı dışında ancak ek mal bildirimi yapılabileceği, bu nedenle soru kökünün ek mal bildirimini düşündürdüğü, dolayısıyla soru tekniği açısından kesinlik içermediği, bilimsel açıdan tartışmaya gerek olmayacak kadar net olmadığı, soru kökünün veya çeldiricilerin yanlış bilgilendirme ve anlamaya yol açtığı, bilirkişi raporunun soru ve test tekniği değerlendirmelerinden uzak, davanın esasına yönelik değerlendirmeler barındırdığı.

Bakanlık: Dava konusu soruların iptal edilmek suretiyle değerlendirme dışı bırakıldığı ihtimalde dahi yapılan simülasyon puan hesabı sonucunda davacının mülakata katılmaya hak kazanamayacağının saptandığı, bu itibarla davacının iş bu davada hukuken korunması gereken kişisel, güncel ve meşru bir menfaatinin bulunmadığı ifade edilmiştir.

T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

ESAS NO : 2021/9571

KARAR NO : 2021/3983

Temyiz İsteminde Bulunanlar

1-(Davacı) : .

2-(Davacı Yanında Davaya Müdahil) :.

3-(Davalı) :. Başkanlığı

Vekili: Av. .

İstemin Özeti:

Davacı tarafından, 21/11/2020 tarihinde yapılan 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavının davacının kitapçığına göre Adli Yargı Testinde yer alan 29 numaralı soru (temel soru kitapçığında 26. Soru) ile Ortak Alan Bilgisi testinde yer alan 14 numaralı sorunun (temel soru kitapçığının 9. Soru) iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın; davacının kitapçığına göre Adli Yargı Testinde yer alan 29 numaralı (temel soru kitapçığında 26.) sorusu yönünden iptali, Ortak Alan Bilgisi testinde yer alan 14 numaralı (temel soru kitapçığının 9.) sorusu yönünden ise reddi yolunda verilen. İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz Edenlerin İddiaları:

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından; usule ilişkin olarak öncelikle davanın süresinde açılmadığı, esasa ilişkin olarak davaya konu soru ve cevaplarda biçimsel veya maddi herhangi bir hata bulunmadığı, hazırlanan soruların Türkçe terimler ve imla kuralları bakımından düzeltmeleri yapıldıktan sonra bu soruların doğruluğunun sayıları dört ile sekiz arasında değişen birbirinden habersiz akademisyenler tarafından denetlendiği ve herhangi bir hata bulunmadığı, ilk derece mahkemesine sunulan alanında uzman kişilerce hazırlanmış Bilimsel Denetçi Raporlarında da dava konusu soru ile ilgili hata bulunmadığının açıkça ifade edildiği belirtilerek mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Davacı tarafından; Ortak Alan Bilgisi testinde yer alan 14 numaralı sorunun (temel soru kitapçığının 9. Soru) daha ilk cümlesinden kanuna aykırı olarak hazırlandığı, 3628 sayılı Kanun'un 7. maddesinde bildirimlerin, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç Şubat ayı sonuna kadar yenileneceğinin hüküm altına alındığı, bu kapsamda Kanuna göre soru kökünde yer aldığı gibi Mart ayında bildirim yenilemesi yapılmasının mümkün olmadığı, Şubat ayı dışında ancak ek mal bildirimi yapılabileceği, bu nedenle soru kökünün ek mal bildirimini düşündürdüğü, dolayısıyla soru tekniği açısından kesinlik içermediği, bilimsel açıdan tartışmaya gerek olmayacak kadar net olmadığı, soru kökünün veya çeldiricilerin yanlış bilgilendirme ve anlamaya yol açtığı, bilirkişi raporunun soru ve test tekniği değerlendirmelerinden uzak, davanın esasına yönelik değerlendirmeler barındırdığı, Mahkemenin kendi görev alanı dahilinde çözebileceği bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmasının adayların hak aramasını süre ve masraf açısından zorlaştırdığı belirtilerek mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozularak dava konusu sorunun iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Davacı Yanında Davaya Müdahil tarafından; soru kökü dikkate alınarak seçeneklere bakıldığında sorunun doğru cevabı olacak birden fazla seçenek olduğu, Şubat ayı içerisinde bildirimde bulunmayan memura idare tarafından yapılacak ihtar üzerine memur tarafından bir ay içerisinde bildirimini yenileme imkanı verildiği göz önünde bulundurulduğunda (soru kökünde de yer verildiği şekilde Mart 2020'de bildirimin yenilendiği) Mart 2025 içerisinde de bildirimin yenilenebileceği sonucuna ulaşılabileceği, cevap seçeneklerinde de Mart 2025 bulunduğu dolayısıyla davalı idare tarafından cevap anahtarının Şubat 2025 olarak belirlenmesinin hatalı olduğu, idare mahkemesinin ihtisas alanına girdiği ve ivedi yargılamaya tabi olduğu halde idare hukuku sorusunun mahkemenin kendi hukuki bilgisi çerçevesinde çözülebileceği açık iken bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, söz konusu raporun soru tekniği ve akademik manada değerlendirme içermesi gerekirken bilirkişi tarafından ölçme değerlendirme uygulamaları ve sınav tekniği açısından hiç bir inceleme yapılmadığı bu itibarla söz konusu raporun davaya bir katkısı olmadığı belirtilerek mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozularak dava konusu sorunun iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Karşı Tarafın Savunmaları:

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından; dava konusu soruların iptal edilmek suretiyle değerlendirme dışı bırakıldığı ihtimalde dahi yapılan simülasyon puan hesabı sonucunda davacının mülakata katılmaya hak kazanamayacağının saptandığı, bu itibarla davacının iş bu davada hukuken korunması gereken kişisel, güncel ve meşru bir menfaatinin bulunmadığı, davanın esasına girilmeksizin menfaat koşulu bulunmadığından bahisle reddi gerekmekte iken esasa girilmek suretiyle dava konusu 26 numaralı sorunun iptaline karar verilmesinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı, davanın süresi içerisinde açılmadığı, davaya konu sorularda ve cevaplarında biçimsel veya maddi herhangi bir hata bulunmadığı belirtilerek mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

Davacı tarafından; savunma verilmemiştir.

Davacı Yanında Davaya Müdahil tarafından; savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: .

Düşüncesi:

Tarafların temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

.... İdare Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavının davacının kitapçığına göre Adli Yargı Testinde yer alan 29 numaralı (temel soru kitapçığında 26.) sorusu yönünden iptaline ilişkin kısmının oyçokluğuyla, Ortak Alan Bilgisi testinde yer alan 14 numaralı (temel soru kitapçığının 9.) sorusu yönünden reddine ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, bu onama kararının taraflara tebliğini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca kesin olarak, 01/11/2021 tarihinde karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber