HAGB kararı alan KHK'lılar Danıştay'da kazanamıyor

Danıştay 5. Dairesinin 2022 kararları tamamen KHK ile atılanların açtıkları davalara dair. Temmuz sonu itibariyle yaklaşık 2396 adet karar yayımlandı.

Haber Giriş : 10 Ağustos 2022 00:08, Son Güncelleme : 10 Ağustos 2022 00:22
HAGB kararı alan KHK'lılar Danıştay'da kazanamıyor

Kararlar incelendiğinde ceza mahkemeleri tarafından haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenlerin bu durumunun Danıştay tarafından dikkate alınmadığıdır.

NOT: Anayasa Mahkemesi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının dikkate alınmamasını masumiyet karinesinin ihlali saymaktadır.

ENEZ ERSÖZ BAŞVURUSU

ŞEVKİ OZAN BÜYÜKKAYA BAŞVURUSU

Anayasa Mahkemesi HAGB için şu değerlendirmeyi yapmıştı:

HAGB, erteleme ve kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar gibi hükmün ve cezanın bireyselleştirilmesi kurumlarından biridir. Hakim, sanık hakkında mahkümiyet hükmü kurmakla beraber hükmü açıklamamakta ve sanığı belirli bir süre denetim altında tutmaktadır. Sanık, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemediği ve mahkemece öngörülen denetimli serbestlik tedbirine uygun davrandığı takdirde açıklanması geri bırakılan mahkümiyet hükmü ortadan kaldırılmaktadır.

Hüküm, açıklanması halinde kanun yolu denetimine tabi olacağından mahkemenin sanığın suçlu olduğuna dair söz konusu kanaatinin kanun yolu mercilerinde bozulması ve buna bağlı olarak kişinin isnat edilen suçtan beraat etmesinin de mümkün olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle denetim sürecinde kişinin suçluluğunun sabit olmadığı dolayısıyla suçlu sayılamayacağı, masum olduğu açıktır.

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında HAGB kurumunun niteliği değerlendirilmiş, HAGB kararı ile kurulan hükmün belirli bir süre sanık hakkında hüküm ifade etmediği ve herhangi bir sonuç doğurmadığı belirtilmiştir. Yine sanığın bulunduğu hal üzere bırakıldığı, aynen yargılanan kimsenin durumunda kaldığı ve yapılan yargılamanın geçici bir süre askıda kaldığı vurgulanmıştır. Yargılanan kimsenin askı süresi boyunca sanık sıfatı devam etmekte ise de hiçbir şekilde bu kimsenin hükümlü sayılamayacağı değerlendirmesinde bulunulmuştur (bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1/2/2012 tarihli ve E.2011/19-639, K.2012/30 sayılı, 23/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1353, K.2018/1552 sayılı ile 31/1/2019 tarihli ve E.2017/13-681, K.2019/46 sayılı kararları).

HAGB, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkümiyeti bulunmayan kişilerin toplumda suçlu olarak damgalanmaması ve yararlı bir birey olarak tekrar topluma kazandırılması amacıyla belli koşullara bağlı olarak tanınan bir imkandır (AYM, E.2015/23, K.2915/56, 17/6/2015).

Anayasa Mahkemesinin birçok kararında; HAGB'nin -sanığa yüklenen suça ilişkin yargılama sonunda cezaya hükmedilmesi halinde- hükmün açıklanmasının belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olarak ertelenmesi anlamına geldiği belirtilmiştir. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesine göre, yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası ise HAGB kararı verilebileceği, anılan maddenin (5) numaralı fıkrasında HAGB'nin kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade ettiği, öte yandan aynı Kanun'un 223. maddesinin (1) numaralı fıkrasında belirtilen hüküm niteliğindeki kararlar arasında HAGB kararının sayılmadığı vurgulanmıştır. HAGB'nin uyuşmazlığın esasını karara bağlamadığı, yargılamayı hükümle sonuçlandıran bir karar niteliğinde olmadığı ve bu kapsamda nihai bir sonuç da doğurmadığı değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi HAGB kararının suçluluğu tespit eden bir karar olarak kabul edilmesinin başta masumiyet karinesi olmak üzere temel hakları ihlal edebileceğine dikkat çekmiştir.

Aşağıda 4 Danıştay 5. Daire karar özeti verilmiştir.

T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/2772

Karar No : 2022/2945

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin . Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, Bylock programını bilinçli olarak yüklemediği, ceza mahkemesi tarafından hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, ilk derece mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

ONAMA

T.C

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/721

Karar No : 2022/2696

İstemin Özeti: Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarihli ve ...sayılı işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödenmesine ve manevi zararlarına karşılık 100.000,00 TL manevi tazminatın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği, sendika üyeliğinden 2015 yılı Kasım ayında istifa ettiği, bunun lehine değerlendirilmesi gerektiği, hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının kamu görevlisi olarak çalışmasına engel olmadığı, masumiyet karinesinin, savunma hakkının, adil yargılanma hakkının, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

ONAMA

T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/1922

Karar No : 2022/2460

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin .. Bölge İdare Mahkemesi .. İdare Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: İstinaf kararının gerekçesiz olduğu, Komisyon kararının ceza yargılamasına dayandığı ve bu delillerin hukuka aykırı delil olduğu, istihbari nitelikteki bilgilere göre karar verilemeyeceği, savunma hakkı kullandırılmadan hakkında soruşturma yapılmadan ihraç edilmesinin Anayasaya ve İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)'ne aykırı olduğu, ihraca ilişkin kararın tebliğinin usulsüz olduğu, işlemin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu, ceza yargılamasının sonucu beklenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, etkin pişmanlıktan faydalanan davacı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının devlet memurluğuna engel olmayacağı iddia edilmektedir.

ONAMA

T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/4695

Karar No : 2022/1284

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmaktayken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarihli ve . sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin . Bölge İdare Mahkemesi . İdare Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden ihraç işleminin hukuka aykırı olduğu, ByLock delilinin yasa dışı olarak elde edildiği, masumiyet karinesinin ve suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : .

Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.

Diğer yandan, UYAP üzerinden yapılan incelemede; davacı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği görülmekte ise de masumiyet karinesi ilkesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ilgilisi lehine veya aleyhine bir sonuç doğurmayacağı açık olmakla birlikte, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ceza yargılaması sırasında elde edilen delillerin, ilgililerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak veya irtibat düzeyinde bir ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi noktasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında, . Ağır Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararında; davacının FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve TCK'nın "etkin pişmanlık" hükümleri kapsamında ceza indirimi yapıldığı ve etkin pişmanlıktan faydalanan davacının iltisak ve irtibat düzeyindeki ilişkisinin kendi samimi ikrarı ile ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.

. Bölge İdare Mahkemesi . İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için müzekkere yazılmasına 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine

gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

ONAMA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber