Borçlanma tutarını topluca ödeyen 5434'e tabi memur hemen emekli olabilir mi?
Hizmet borçlanmaları hem 5434 hem de 5510 sayılı Kanunlarda yer almaktadır. Hizmet borçlanmaları, yani SGK na para ödeyip hizmet sürelerini artırmaları kişilerin tercihlerine bağlı bir işlem olup, zorunlu bir işlem değildir.

Soru: Merhabalar. Hali hazırda Vergi dairesinde VHKİ kadrosunda hizmetime devam etmekte olan engelli personelim. Memuriyete 2007 yılında maliye bakanlığında mal müdürlüğünde başladım 7 ay hizmetin ardından istifa ettim ve 2009 da kpss puanı ile PTT Genel Müd de 399 khk 2 sayılı cetvele tabi olarak hizmete başladım .( Bu hizmetim boyunca PTT 5434 sayılı kanuna tabii olduğumu kabul etmiş ve sistemlere bu şekilde işlenmiştir.) 2013 yılında engelli kpss ile gelir idaresine atandım. 2021 -2022 yılları arasında ücretsiz izne ayrıldım ve 2023 şubat ayında borçlanmamı yaparak ödememi gerçekleştirdim. Tüm hizmet dökümümde 5434 sayılı emekli sandığı kanuna tabi olduğum görüntülenmektedir. Bunun dışında herhangi ssk ya da bağkur a tabi hizmetim bulunmamaktadır. 15 sene 3 ay 20 gün toplam hizmet sürem görüntülenmektedir. Emekli işlemlerimin başlatılması için dilekçe verdiğimde ptt hizmetim nedeniyle 657 ye göre emekli kesenek farkı olduğu düşünüldüğü için emekli kesenek farkı yapılacağı ve farkı ödedikten sonra 6 ay beklemem gerektiği belirtildi. Tamamı emekli sandığına tabii 5434 sayılı kanuna tabii hizmetim olmasına rağmen yapılan bu işlem doğru mudur?
Detaylar/Değerlendirmeler:
5434 sayılı Kanuna tabi olanlar, yani 1 Ekim 2008 tarihinden önce memurluk
hizmeti olanlar için bugün de olsa borçlanma işlemlerine ilişkin esaslarda yine
5434 hükümleri esas alınmaktadır.
5434 e tabi memurların doğum nedeniyle ücretsiz izin borçlanmalarında 5434 sayılı
Kanun Ek Madde 72 hükmü ve Madde 102 hükmü uygulanmaktadır.
Madde 102 hükmünde istekleri ile emekliye ayrılacak olanların istek tarihlerinden
en az 6 ay önce tutarları Emekli Sandığına (bugün için Sosyal Güvenlik Kurumuna)
ödemeleri gerektiği belirtilmiştir.
Ek Madde 72 hükmü: "Personel mevzuatına göre aylıksız izinli sayılanlardan
aylıksız izinli olarak geçen sürelere ilişkin kesenek ve karşılıklarını istekleri
halinde her ay veya 102 nci maddede yazılı süreler içinde başvurmaları ve başvuru
tarihindeki katsayılar ve emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer
unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak
kesenek ve karşılıklarını aynı süreler içinde defaten ödemeleri halinde aylıksız
geçen izin süreleri emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir."
Sonuç bağlamında değerlendirmelerimiz;
Ücretsiz izin borçlanmalarında emeklilik öncesi en az 6 ay önce hesap edilecek
sürenin başlangıcı, kişilerin Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak veya E-Devlet
üzerinden veya Kurumlar aracılığı ile yapmış oldukları müracaatların SGK kayıtlarına
girdiği tarihten itibaren başlayacağını,
Bu borçlanmanın kişilerin isterlerse memurluğa başladıklarında veya memurluk
hizmetini yaptıkları sürece istedikleri zaman herhangi bir tarihte yapabileceklerini,
Ancak borçlanma taleplerinin emekli olacakları tarihten en az 6 ay önce yapmak
zorunda olduklarını, yapılmaması halinde ise, yani borçlanma talebinde bulunup
da 6 ay beklemeden önce emekli olunması halinde borçlanma işleminin geçersiz
sayılması gerektiğini,
Borçlanma yapmış, ancak borçlanma haricinde emeklilik için yeterli hizmet süresi
olan ve hemen olma düşüncesinde olan kişinin, emekli olması halinde borçlanma
işleminin geçersiz sayılacağını, dolayısıyla borçlanma haricinde hizmet süresi
yeterli ise emekli aylıklarının toplam hizmeti üzerinden bağlanması gerektiğini,
Değerlendirmekteyiz.
NOT:
1- Ücretsiz izin süresi içerisinde her ay borç tutarını ödemiş olanlar için
emeklilik öncesi 6 ay koşulu bulunmamaktadır.
2- 5434 sayılı Kanunda yer alan borçlanmaların emeklilik öncesi en az 6 ay önce
yapılma zorunluluğu olmakla birlikte 5510 sayılı Kanunla getirilen yeni borçlanmalarda
bu zorunluluk bulunmamaktadır.
3- Ayrıca, memurluk öncesi ve sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra yapılan
doğumlar nedeniyle boşta geçen sürelerin borçlanılması (Bu borçlanmalar ise
5510 sayılı Kanun Madde 41 de yer alan, "Kanunları gereği verilen ücretsiz
doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere
doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde
uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması
şartlarıyla talepte bulunulan süreleri," şeklindeki hüküm gereği yapılmaktadır)
5510 sayılı Kanun Madde 41 hükmüne istinaden yapılan borçlanmalar işçi statüsünde
geçen süre olarak kabul edilir ve bu tür borçlanmaların emeklilik öncesinden
en az 6 ay önce yapılması şeklinde bir zorunluluk bulunmamaktadır.
4- Memurların intibak işlemlerinde ve kesenek farklarından dolayı en az 6 ay
bekleme işlemine yönelik hem 5434 sayılı Kanunda hem de 657 sayılı Kanunda bir
hüküm yer almamaktadır. Ancak, ek göstergesi yüksek bir göreve atanmada emeklilikte
yüksek ek göstergeden yararlanabilmek için 6 ay kesenek kesilmesi işlemi bulunmaktadır.
Bunun haricinde herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.
Sonuç bağlamında durumunuzu değerlendirmemiz aşağıdaki şekilde olmaktadır;
Yapmış olduğunuz borçlanmanın doğum borçlanması olduğunu anlamaktayız. Bu durumda
borçlanmayı def'aten ödemiş olmanız nedeniyle bu borçlanmanın müracaat tarihinden
sonra en az 6 ay geçmeden emeklilik işleminizin yapılmaması işleminin doğru
olacağını, bu süre ile birlikte emekli olma düşünceniz varsa bu süreyi beklemeniz
gerektiğini, ANCAK, belirtmiş olduğunuz bilgilere göre borçlanma tutarını ödediğinizi
belirttiğiniz Şubat ayından bugüne kadar 6 aylık sürenin zaten dolmuş olduğunu
ve emekliliğinizde kısıtlama bu konu ise emekliliğinize bu konunun engel olmayacağını
değerlendirmekteyiz.
İkinci bir konu olarak emekli kesenek farkı konusu farklı bir durumdur ve intibak
işlemiyle ilgilidir. Bundan dolayı emeklilik öncesi belirli bir süre (en az
6 ay gibi) beklenme koşulunun bulunmadığını değerlendirdiğimizden size verilen
bilginin bu konuyla bir ilgisinin olmayacağını, yanlış anlaşılmanın söz konusu
olabileceğini değerlendirmekteyiz.
Değerlendirmemiz bu şekildedir. Farklı bir durum olup olmadığını hem Kurumunuza
hem de SGK na müracaat ederek öğrenmenizi de ayrıca taıvsiye edebiliriz.