Memnu hakların iadesi alanları kurum geri atamak zorunda mıdır?
Danıştay 12. Dairesi, memnu hakların iadesi kararıyla, hak yoksunluğu sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanan davacının, Devlet memurluğuna atanması mümkün olmakla birlikte, yeniden atanması için başvuru yapabileceği, açıktan atama koşullarına tabi olan bu yeni başvurusunun, davalı idarece, davacının yürüteceği hizmetin özelliği ve önemini de dikkate alarak takdir hakkı çerçevesinde, yeniden değerlendirilebileceğini belirtti.

Olay:
İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan şartları
kaybettiğinden bahisle anılan Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava açılmıştır.
İlk derece ve istinaf davayı reddetti.
Danıştay: Memnu hakların iadesi kararı alanların tekrar atanması açıktan atamadır
ve idarenin takdir hakkı vardır
Memnu hakların iadesine ilişkin Mahkeme kararları, mahkumiyeti ortadan kaldırmamakla
beraber ceza mahkumiyetinden doğan bazı hakların kullanılmasına yönelik ehliyetsizlikleri
geleceğe dönük olarak ortadan kaldırmaktadır. Memuriyette iken veya memuriyete
girmeden önce 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinde sayılan suçları işlemek sebebiyle
mahkum olan ve bu nedenle Kanun'un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin
(5) numaralı alt bendinde gösterilen şartı taşımayanların, ilgili Mahkemelerden
memnu hakların iadesi kararı almaları durumunda, Devlet memurluğuna atanabilecekleri;
ancak, bu atamanın açıktan atama niteliği taşıdığı ve bu konuda idarenin takdir
yetkisinin bulunduğu açıktır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2019/3619
Karar No: 2023/4665
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı
kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: .İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı
alt bendinde yer alan şartları kaybettiğinden bahisle anılan Kanun'un 98. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Ticaret
Bakanlığının . tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; davacının, "Kaçak
petrol satmak, bulundurmak, ticari amaçla satın almak, taşımak ve saklamak"
suçundan yargılandığı davada; ... Asliye Ceza Mahkemesinin. tarih ve E:., K:.
sayılı kararıyla 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 83 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve davacının 5 yıl süre ile denetimli
serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, anılan Mahkeme kararının
10/07/2009 tarihinde kesinleştiği; denetim süresi içerisinde başlatılan soruşturma
neticesinde, yine aynı suçtan yargılandığı davada, . Asliye Ceza Mahkemesinin.
tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile davacının 2 yıl hapis cezası ve 5 gün adli
para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; bu durumda, davacının kasıtlı
bir suçtan dolayı bir yıldan fazla hapis cezası ile cezalandırıldığı ve cezanın
kesinleştiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin
(5) numaralı alt bendinde yer alan şartları taşımadığı hususu memuriyete ataması
yapıldıktan sonra anlaşılan davacının, 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca görevinin sonlandırılmasına ilişkin işlemde hukuka
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare
Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri
sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte
görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Savunması alınmadan işlem tesis edildiği, durumunun değerlendirilmediği, hakkında
verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi kararları
nedeniyle memuriyetten ilişiğinin kesilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek,
Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği
savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ: .
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare
Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
hükümleri uyarınca davalı "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı" yerine "Ticaret
Bakanlığı" hasım mevkiine alınmak suretiyle işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin
varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen
temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, dosya temyiz aşamasında iken, davacı vekili tarafından sunulan ek beyan dilekçesi ile davacının memnu haklarının iadesine ilişkin Mahkeme kararının sunulduğu görülmekle birlikte, dava konusu işlem tarihinden itibaren iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra verilen bu kararın dava konusu işlemi hukuka aykırı kıldığından söz etmek mümkün değildir.
Memnu hakların iadesine ilişkin Mahkeme kararları, mahkumiyeti ortadan kaldırmamakla beraber ceza mahkumiyetinden doğan bazı hakların kullanılmasına yönelik ehliyetsizlikleri geleceğe dönük olarak ortadan kaldırmaktadır. Memuriyette iken veya memuriyete girmeden önce 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinde sayılan suçları işlemek sebebiyle mahkum olan ve bu nedenle Kanun'un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde gösterilen şartı taşımayanların, ilgili Mahkemelerden memnu hakların iadesi kararı almaları durumunda, Devlet memurluğuna atanabilecekleri; ancak, bu atamanın açıktan atama niteliği taşıdığı ve bu konuda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu açıktır.
Bu durumda, memnu hakların iadesi kararıyla, hak yoksunluğu sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanan davacının, Devlet memurluğuna atanması mümkün olmakla birlikte, yeniden atanması için başvuru yapabileceği, açıktan atama koşullarına tabi olan bu yeni başvurusunun, davalı idarece, davacının yürüteceği hizmetin özelliği ve önemini de dikkate alarak takdir hakkı çerçevesinde, yeniden değerlendirilebileceği kuşkusuzdur.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına
karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare
Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının yukarıda
belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama
kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi ...
İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
09/10/2023 tarihinde, kesin olarak açıklama yönünden oyçokluğu ve esas yönünden
oybirliğiyle karar verildi.
(X) KARŞI OY : Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan
istinaf başvurusunun reddi yolundaki . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava
Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz
dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte
görülmediğinden, açıklamaya yer verilmeksizin onanması gerektiği görüşüyle açıklama
yönünden karara katılmıyorum.