Dün siyaset sahnesi hareketliydi...

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Haziran 2008 06:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ERDOĞAN GRUPTA KONUŞTU

Başbakan, partisinin grup toplantısının kapalı bölümünde, Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı ve kapatma davası nedeniyle morali bozulan arkadaşlarına hitap etti. Erdoğan, "Bizim A-B-C planımız planımız yok mu, moralimiz bozuluyor' diyen arkadaşlar var. Merak etmeyin bizim de sadece A, B, C değil D ve E planlarımız da var. Ama kamuoyuna açıklamıyoruz" dedi.

Karara kadar tatil yok

Erdoğan, danıştığı birçok kişinin kapatma davası sonuçlanana kadar Meclis'in açık olması ve milletvekillerinin Ankara'da bulunması yönünde görüş dile getirdiğini söyledi. Milletvekilleri, bu sözleri coşkuyla alkışlayınca Erdoğan, "Anlıyorum ki siz de benim gibi düşünüyorsunuz o zaman oylayalım" dedi. Birkaç milletvekili dışında tüm grup bu öneriye destek verdi. Erdoğan, konuşmasında ise şu görüşleri dile getirdi:

Alternatiflerimiz var

Biz bu yola çıkarken herşeyi göze aldık. Elbette bir takım engellerle karşılacağız. Bugüne kadar önümüze çıkan engelleri aştık, bundan sonra da aşacağız. Elbette, biz de kendimize göre bir hareket tarzı oluşturacağız. O gün geldiğinde herkes nasıl tavır alacağımızı görecek. Bir genel başkanın, bir başbakanın alternatif planları olmaz mı? Bizim de planlarımız var, ama kamuoyuna açıklamıyoruz.

Trenden inenler

Ben iki şeye güveniyorum. Bir millet, ikincisi sizlersiniz. Sizin birliğiniz bütünlüğünüz benim için çok önemli. Bu tren yoluna devam edecek, buna emin olun. Trenden inen bir daha binemez. Hepimiz burada olacağız, Meclis'i çalıştıracağız. Gerekirse ben de başbakanlığı buraya taşırım.

'Klonlama' çok çirkin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'AKP kendini klonlasın' sözleri çok çirkin. Bugüne kadar Deniz Baykal'ı hedef aldım, ama Bahçeli'yi hiç hedef almadım, yanılmışım. CHP, kaostan nemalanmaya çalışıyor. Onların bu politikaları zaten milletten destek görmüyor.

Yargının yaptığı nerden dönecek

Başbakan Erdoğan, türban kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ni ağır bir dille eleştirerek "Ben yaptım oldu anlayışı demokratik hukuk devletinin kimyasını bozar" dedi. Yasama, yürütme yanlış yaptığında yargıdan, olmadı milletten döndüğünü söyleyen Erdoğan, "Peki yargı erki yanlış yaptığında nereden döner?" diye sordu. Erdoğan, dün Meclis grubunda şu mesajları verdi:

Liderler zirvesi beklenecek

Edinilen bilgiye göre AKP, Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerini sınırlayacak ve parti kapatmasını zorlaştıracak mini bir anayasa paketi hazırlamayı planlıyor. Ancak bu paket, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın yapacağı liderler zirvesinde mutabakat çıkmazsa, gündeme gelecek. AKP, o durumda Anayasa'nın 148 ve 69. maddelerini değiştiren teklif hazırlamayı tartışıyor. Bir AKP'li yönetici, "Meclis'i danışma meclisi olmaktan çıkartmayı planlıyoruz" dedi.

CHP LİDERİ BAYKAL'IN KONUŞMASI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP'yi "Kuyu kazma siyaseti" yapmakla suçlayan Başbakan Erdoğan'a, "Ben senin karşındayım. Ben kimseye kuyu kazmadım, kazmam. Sen eğer bir kuyu korkusu içine girdiysen, etrafındakilere bak. Senin kuyunu kazanlar, etrafındakiler. Sana, 'Hadi yürü aslanım! Biz senin arkandayız' diyenler. Sen onlara bak" sözleriyle cevap verdi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

İçine sindir ve hazmet

"Sakın ha Anayasa Mahkemesi'ni vesayet altına almaya kalkma. Sen haddini, ölçünü anayasal düzen içindeki yerini bil. Tuzak ve kuyu anlayışındakilerin, 'Anayasayı değiştirelim' telkinlerine kulak asma. CHP'nin tavsiyesi, durumu içine sindir ve hazmet.

Altında kalır kalkamazsın

Gün gelir, hukuk işler; senin de siyasi hakların teslim edilir. Yargıdan korkmak siyasetçiye yakışmaz. Sakın kendine göre bir hukuk sistemi yaratmaya kalkma. Altında kalırsın ve kalkamazsın yoksa. Biz sana tüm uyarılarımızı yaptık. Kuyu kazmak mı bu?

Siyasi hazımsızlıktır

Her siyasi kriz zamanlarında, Anayasa'yı değiştirmek istemek bir siyasi hazımsızlık örneğidir. Anayasa Mahkemesi, seni Anayasa'nın içine çekmek için var. Başbakan, Anayasa'nın 148. maddesini öne sürerek, mahkemesinin yetkisinin olmadığını savunuyor. O madde, değişikliği teklif edilebilir maddelerle ilgilidir. Peki, teklif dahi edilemez maddeyse, buna kim karar verecek, elbette, Anayasa Mahkemesi.

Laiklik doğal bitki değildir

Olağanüstü bir laiklik düzenlemesi var Türkiye Anayasası'nda. Bu düzenleme, 'Laiklikle ilgili bir değişiklik teklif dahi edilemez' diyor. 53 tane Müslüman ülkede bir tek laik ülke yok Türkiye'den başka. Açıkça laikliği değiştirmek konusunu teklif etmiyorlar, onun içini boşaltarak, arkasından dolaşarak teklif veriyorlar. Anayasa Mahkemesi buna cevaz vermemiştir. Bakın İran'a, Irak'a, Filistin'e. Biz neden hepsinden daha ileriyiz? Nur içinde yatsın; Mustafa Kemal anayasaya laiklik ilkesini koyduğu için. Laiklik ilkesi kalkarsa Türkiye bir Hamas coğrafyasına döner.

MHP LİDERİ BAHÇELİ'NİN KONUŞMASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi'nin türban kararını iptal ederken, yetkiyi aşarak esasa girdiğini, bunun da karara siyasi nitelik kazandırdığı görüşünü savundu.

Bahçeli, "Demokratik hukuk devletinde kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetkiyi kullanmaya yer yoktur. Anayasal denetim, parlamento kayyumluğu değildir" dedi. Bahçeli, dün partisinin Meclis grubunda özetle şu mesajları verdi:

Kör çıkmazın mimarları

Milletin inançlarını ve Cumhuriyetin temel değerlerini sürekli kavga, gerginlik ve çekişme konusu yapan, siyasi yaşam alanı açmayı amaçlayan zihniyetler, bugün içine saplandığımız kör çıkmazın mimarları. Başörtüsü konusunda bugün gelinen üzücü nokta, bu iflah olmaz siyasi zihniyetlerin ortak eseri. Bugüne kadar tahterevalli siyasetinin iki ucunda oturan AKP ve CHP, rejimin dengeye oturması için siyasi sorumluluk noktasında buluşmalı.

Başörtüsü kangrenleşti

Anayasal düzenlemelerin iptaliyle, Türk toplumunun sosyolojik gerçeği başörtüsü sorunu ortadan kalkmadı. Sadece kanayan yara daha da deşilerek kangren haline getirildi. Başbakan Erdoğan ve AKP'nin başörtüsü kararına tepkisi, kamuoyunda yaratılan beklentilerin aksine, cılız ve ürkek bir tepki oldu. AKP konuyu TBMM'ye havale ederek kendi sorumluluğundan kurtulmayı amaçlayan ezik bir tutum sergiledi, dağ fare doğurdu. Çözümde rehber olacak ilke; çözümsüzlüğü 'malumun ilanı' mantığıyla kabullenmek değil, toplum vicdanına uygun çözümleri 'makulün ilamı' haline getirebilme basiretidir.

Klonlamayla kurtaralım

Kapatma davasının, 340 milletvekilini ve hükümeti rehin alması yerine, davaya konu olan milletvekilleri bu sürecin sonucunu beklesin. Kalan 301 milletvekili yeni bir siyasi ve yönetim yapısı oluştursun. AKP'nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan'ın tasfiye edilmesi gibi niyetleri bize atfedenler, 'klonlamanın genetik özelliklerin korunarak bir organizmanın kopyalanması' olduğunu unutmuş görünüyorlar. Endişe ve telaşımız, AKP'nin parçalanması ve Erdoğan'ın kurban edilmesi değil, demokratik rejimin geleceğinin kurtarılması. MHP, hiçbir siyasi partinin enkazı üzerinde kendi geleceğini belirlemez.

Türkiye hükümetsiz kalmaz

Kapatma davasının sonucu ne olursa olsun, TBMM açık ve görevinin başında. Türkiye'nin hükümetsiz kalması düşünülemez. Parlamento çözümü üretmeye ve içinden bir hükümet çıkarmaya muktedir. Milletin hakemliğine başvurma yolu da her zaman açık. Ateşin üzerine benzinle giderek krizi derinleştirecek hareketlerden kaçınmak, herkes için milli bir görev.

Senato sistemi denendi

Senato sistemi geçmişte denendi. Meclis Başkanı'nın ifade ettiği gibi senato Anayasa Mahkemesi'nin yükünü azaltmaz. Senato ile Meclis'in yapısını siyasi partilerin aldığı oy oranları belirleyecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber