26,5 gün devamsızlık nedeniyle atılan akademisyen Danıştay'dan döndü
Danıştay 8. Dairesi, Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan davacının, 2016 yılında toplam 20 gün göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(d) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

Buna ilişkin istinaf kararını onadı.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir.
Usulüne uygun olarak yapılan soruşturma sonucunda davacının 2016 yılda toplam 26,5 gün göreve gelmediğinin tespit edildiği, fiilin sübuta erdiği anlaşıldığından, eylemine uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İstinaf 25,5 günün ayrı ayrı değerlendirdi
Davacının 03.02.2016-30.12.2016 tarihleri arasında özürsüz olarak göreve gelmediği öne sürülen 25,5 günün ayrı ayrı değerlendirilmesinden, söz konusu günlerden 6 günün resmi tatil gününe denk geldiği, 3 gününün ise üniversitenin ara tatil dönemine rastladığı, bu günlerde eğitim öğretim faaliyetinin ve akademik görevlerin yürütülmesinde aksaklık yaşandığı somut bilgi, belgeler ve tutanaklarla tespit edilmemiştir.
Bu bağlamda; davacının özürsüz olarak göreve gelmediği öne sürülen günlerin bir kısmının resmi, bir kısmının üniversitenin ara tatil dönemlerine rastlaması ve bu günlerde eğitim öğretim faaliyetinin ve akademik görevlerin yürütülmesinde aksaklık yaşandığının somut bilgi, belgeler ve tutanaklarla tespit edilmemesi nedeniyle disiplin cezasına konu fiili sübut bulmamıştır.
T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2024/4155
Karar No: 2025/3407
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan davacının, 2016
yılında toplam 20 gün göreve gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 125/E-(d) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılma cezası
ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı
kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal
faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... gün ve E:..., K:... sayılı kararında; usulüne uygun
olarak yapılan soruşturma sonucunda davacının 2016 yılda toplam 26,5 gün göreve
gelmediğinin tespit edildiği, fiilin sübuta erdiği anlaşıldığından, eylemine
uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:...
sayılı kararında; Dairemizin 26/12/2023 gün ve E:2023/2621, K:2023/7814 sayılı
bozma kararına uyularak, olayda; davacının 03.02.2016-30.12.2016 tarihleri arasında
özürsüz olarak göreve gelmediği öne sürülen 25,5 günün ayrı ayrı değerlendirilmesinden,
söz konusu günlerden 6 günün resmi tatil gününe denk geldiği, 3 gününün ise
üniversitenin ara tatil dönemine rastladığı, bu günlerde eğitim öğretim faaliyetinin
ve akademik görevlerin yürütülmesinde aksaklık yaşandığının somut bilgi, belgeler
ve tutanaklarla tespit edilmediği, Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(d) maddesinde
yer alan özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmeme fiilinin oluşmadığı,
diğer bir ifadeyle davacının fiili ile disiplin cezasına esas alınan disiplin
suçunun örtüşmemesi nedeniyle disiplin hukukunda yer alan "tipiklik"
şartının gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, bu bağlamda; davacının özürsüz olarak
göreve gelmediği öne sürülen günlerin bir kısmının resmi, bir kısmının üniversitenin
ara tatil dönemlerine rastlaması ve bu günlerde eğitim öğretim faaliyetinin
ve akademik görevlerin yürütülmesinde aksaklık yaşandığının somut bilgi, belgeler
ve tutanaklarla tespit edilmemesi nedeniyle disiplin cezasına konu fiili sübut
bulmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine karar veren
idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, öte yandan, Anayasa'nın
125. maddesi gereği, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle
yükümlü olduğundan, hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilen işlem nedeniyle
davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açıldığı 16/05/2018
tarihinden başlatılmak kaydıyla her bir ödemenin yapılması gereken tarihlerden
itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekiği gerekçesiyle
istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi'nin ... gün ve E:..., K:...
sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun
kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açıldığı 16/05/2018 tarihinden başlatılmak
kaydıyla her bir ödemenin yapılması gereken tarihlerden itibaren işletilecek
yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, davacının 2016 yılında 26
gün süreyle izin almadan yurt dışında bulunduğu, dava konusu işlemin mevzuata
uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı ...Üniversitesi tarafından, davacının 1 yılda 20 günden fazla devamsızlık
fiili gerçekleştiğinden, Devlet memurluğundan çıkarıldığı ve tipiklik şartının
gerçekleştiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek, istemlerin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Temyiz incelemesi üzerine verilecek
kararlar'' başlığını taşıyan 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz
incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan
maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın
kararı düzelterek onayacağı, kurala bağlanmıştır.
Dava dilekçesinde dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan
parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş,
özlük haklarının iadesine ilişkin bir talepte bulunulmamıştır. Temyize konu
Bölge İdare Mahkemesinin hüküm kısmında özlük haklarının ödenmesine karar verilmiştir.
Bu durumda; Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan,
" dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük
haklarının davanın açıldığı 16/05/2018 tarihinden başlatılmak kaydıyla her bir
ödemenin yapılması gereken tarihlerden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
davacıya ödenmesine" ibaresinin, "dava konusu işlemin iptaline, davacının
yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 16/05/2018 tarihinden başlatılmak
kaydıyla her bir ödemenin yapılması gereken tarihlerden itibaren işletilecek
yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şekilde düzeltilerek onanması
gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri
avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini
ve
bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın
İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 09/04/2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.