Alemdaroğlu: Evet ben bir darbe yaptım, türban darbesi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Haziran 2009 13:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ergenekon davası kapsamında savunmasına başlayan tutuksuz sanıklardan İstanbul Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, hakkındaki suçlamaları reddederken, "Evet ben bir darbe yaptım, türban darbesi" dedi. Alemdaroğlu, emekli tuğgeneral Veli Küçük'ü tanımadığını ifade ederek, "Ben Veli Küçük ile bugün duruşmanın başlamasından 5 dakika önce tanışma fırsatı yakaladım" diye konuştu.

Silivri Cezaevi'nde bugün 94. celsesi görülen Ergenekon davasında savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu, hakkındaki tüm suçlamalara tek tek yanıt vererek, reddetti. Alemdaroğlu, eşi Duygu Alemdaroğlu'nun da hazır bulunduğu duruşmada, söz konusu iddiaların düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları tarafından her suçun kendisine yüklenilmesinin nedeninin, türban sabıkasından kaynaklandığını ifade eden Alemdaroğlu, "Emniyette susma hakkımı, soruşturmanın taraflı olarak yürütmesinden dolayı kullandım. Hayatım boyunca hukuksuzluk ve insan haklarına aykırılıklarla mücadele ettim. Hayatının her döneminde demokrasi savunuculuğu yapan bir kişiyi darbe ile suçlamak savcıların önyargısıdır. Evet ben bir darbe yaptım, türban darbesi yaptım. İstanbul Üniversitesi'nde cerrahi klinikteki türbanlı asistanımı kütüphaneye gönderdim. Tek bayrak, tek vatan, tek dil, tek ulus vazgeçemeyeceğimiz kavramlardır" dedi.

Prof. Dr. Alemdaroğlu, Ergenekon savcılarının türban sabıkasından dolayı özel bir kasıt ile kendisine suçlamalarda bulunduklarını düşündüğünü söyledi. Bu suçlamaların hayali, asılsız suçlamalar olduğunu ve siyasi bir komploya kurban edildiğini düşündüğünü anlatan Kemal Alemdaroğlu, "Ne savcıların iddia ettiği Ergenekon'u bilirim, ne de burada yargılananlardan 5-6 kişi dışındakileri tanırım. Bu davadan yargılanan 3 kişi dışında kimseyle telefon görüşmem olmadığı gibi yaptığım görüşmelerde de herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır. Telefonlarımın dinlenmesi için Cumhuriyet savcıları 14 Aralık 2007 tarihinde İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuş ve talep reddedilmiştir. Savcılar bunun üzerine 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine itiraz etmek yerine 18 Aralık 2007'de nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştur" diye konuştu.

Savunmasında AK Parti'ye de göndermede bulunan Alemdaroğlu, "AK Parti'nin 22 Temmuz seçimlerinde aldığı oy oranı bellidir. Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkındaki laikliği karşı odak noktası olduğuna ilişkin kararı da bellidir" dedi.

Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, evinde hiçbir örgütsel belge bulunmadığını söyleyerek, "Çünkü hiçbir örgüt üyeliğim yoktur. Ancak buna rağmen, bir örgüt kurulmuş ve ben üst düzey yönetici yapılmışım. Demokratik rejimlerde ifade özgürlüğü esastır ve çok önemlidir. Bu bağlamda ifade özgürlüğü, siyasi iktidarı benimsememeyi, beğenmemeyi, idare biçimini ülkenin anayasasal sistemi ve rejimi bakımından tehdit olarak görmeyi, algılamayı, bundan dolayı kaygı duymayı ve bu kaygıyı başkaları ile paylaşmayı da içerir. Bu paylaşım ve kaygının ortaya konulması ikili telefon görüşmeleri yoluyla olabileceği gibi yasal çeşitli toplantılarda ve mitinglerle de söz konusu olabilir. Bu çerçevede siyasi iktidarın gitmesini istemekte suç oluşturmayıp tamamen demokratik ve meşru bir talep ve ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. Şu halde hiç kimse siyasi iktidardan duyduğu rahatsızlık, kaygı sebebiyle ve bunları başkaları ile paylaşarak dile getirmesi sebebiyle suçlanamaz. Ben bütün eylemlerimde anayasanın, mevcut kanunların ve yüksek mahkeme kanunlarının gereğini yerine getiririm" şekline konuştu.

İddianamedeki hakkında yer alan suçlamaları tek tek yanıtlayan Alemdaroğlu, Levent Camii'nde Sevgi Erenerol ve Muzaffer Tekin ile bir cenaze namazında bir araya geldiği iddialarına ilişkin ise "Ben bu isimleri mahkeme salonunda tanıdım. Şehit cenazesinde bulunmak nasıl örgütsel bir faaliyet olabilir?" dedi.

İstanbul Üniversitesi rektörü olduğu süreçte, yeni eğitim ve öğretim dönemi açılışlarında yaptığı konuşmaları da özetle mahkeme salonunda okuyan Alemdaroğlu, Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk ile tanıştığını ve bu kişilerle yaptığı görüşmelerin örgütsel görüşme olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti. Prof. Dr. Alemdaroğlu, "Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İlhan Selçuk arasında irtibatı sağladığım iddia edilmektedir. Ben Veli Küçük ile bugün duruşmanın başlamasından 5 dakika önce tanışma fırsatı yakaladım" dedi.

Mahkeme heyeti duruşmaya saat 13.30'a kadar öğle arası verirken, Kemal Alemdaroğlu duruşmanın öğleden sonraki oturumunda da savunmasını sürdürecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber