Bakanlar birbirlerinden rol çalmaya başladı
AK Parti'nin yeniden yapılandırıldığı bir sürecin eşiğindeyiz. Geçmişte birçok parti, inovasyon, hücre yenilenmesi, üç dönem gibi ileriye dönük projeksiyonlara sahip olmadığı için, bir süre sonra toplumun gerisine düştü.
CHP'nin gençleşme iddiasıyla girdiği kurultaydan 70 yaşındaki Adnan Keskin'e sarılarak çıkması her şeyi anlatmaya yetmiyor mu?
Bugünden bazı önlemleri almasa, aynı tehlike AK Parti'yi de bekliyor.
O açıdan Başbakan'ın dediği gibi, hücre yenilenmesine ihtiyaç var. Başbakan'ın 2014 vizyonunun, temel parametrelerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum.
AK Parti, üçüncü döneminde, eski partilere has refleksler vermeye başladı.
1- Bakanlar birbirlerinden rol çalmaya başladı. Koalisyon hükümetleri döneminde sıkça rastladığımız bir durumdu.
2- Bakanlar, genel başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri birbirlerinin açıklamalarını tekzip etmeye başladılar.
3- Kendi bakanı ve parti yöneticisi hakkında olumsuz haber ve dosya servisleri yapılmaya başlandı. Koalisyon hükümetleri döneminde ortaklar birbiri için yapardı bunu. Şimdi ne o partiler ne de o siyasetçiler kaldı. Millet hepsini tasfiye etti.
4- Üçüncü dönem sendromu hem kabinede hem de parti yönetiminde kendini hissettirmeye başladı. Başbakan sözünden geri dönmez ancak ondan sonra partinin başına şu isim gelirse, üç dönem şartını kaldıracak şeklinde kulisler yapılmaya başlandı. Üç dönem çarkı dönmeye başladı.
5- 4x4x4'ü gerçekleştiren, imam hatipleri açan, EMASYA'yı tarihin çöp sepetine fırlatan bir parti, gündem sorunu yaşamaya başladı. Hak ve özgürlükler konusunda toplumun önünde koşan bir hareket, kısır gündemler içinde bocalamaya başladı.
6- Medyatik olma uğruna kendi değerlerimizle çelişme başladı. Nikahsız yaşayan kadınların hakları için verilen mücadelenin binde biri ailenin korunmasındaki manevi değerlerimizin ihyasına harcanmadı. Bir farkındalık oluşturulmadı.
7- ANAP'lı belediyelerden kalma, "festival" hastalığı belediyelerin görünür yüzü haline gelmeye başladı. Seksapel sanatçılara sahne şovları yaptırmak, bizim belediyecilik hedeflerimizin neresinde yer alıyor. Hazret-i Ömer'in idareciliğinden bunu mu öğrendik? Top dağıtımı, eğlence düzenlemeye harcanan kaynaklar fakir fukara bu milletin cebinden çıkıyor.